Marta Sömek

 

HABER MERKEZİ - Dereköy Yaylası‘nda açılmak istenen kömür madenine ilişkin verilen “ÇED gerekli değildir” kararına tepki gösteren Dereköy sakinleri, “Köylüler ve doğa, kararı ait olduğu yere gönderecek” mesajı verdi.

 

Antalya’nın Korkuteli ilçesine bağlı Dereköy Yaylası‘na Turkuaz Maden tarafından kömür madeni açılmak isteniyor. Tarım ve hayvancılık alanında Antalya’nın en önemli üretim merkezlerinden olan Dereköy’ün su kaynakları, açılmak istenen kömür madeni ile tehdit altında.

 

Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından alınan “Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) gerekli değildir” kararına Dereköy sakinleri ve çevre aktivistlerinin yer aldığı A Platformu (Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu) Sözcüsü Hediye Gündüz ve Dereköy çobanı Hafize Kurt tepki gösterdi. Köylüler, "Bu kararı asla ama asla kabul etmeyeceğiz" dedi.

 

‘Köylüler ve doğa, kararı ait olduğu yere gönderecek’

 

“Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 18 Mayıs tarihinde aldığı bu kararı, köylüler ve doğa ait olduğu yere, çöplüğe gönderecektir” diyen Hediye, tüm Korkuteli ve Korkuteli Barajı’nın tek su kaynağı havzası, aynı zamanda bölgede binlerce dönüm tarım arazisi olan Dereköy Yaylası’nın tam ortasında kömür madeni açmanın “köylüye ve tarıma sırtını dönmek” anlamına geldiğini dile getirdi. 

 

‘Maden Kanunu’nun arkasına sığınılarak açıklanamaz!’

 

Kararın, 2020 Ocak ayından bu yana Antalya Valiliği ve Korkuteli Kaymakamlığı’na verilen yüzlerce dilekçeyle “Kömür madeni istemiyoruz” diyen köylülerin aleyhine olduğunu vurgulayan Hediye, “Doğanın aleyhine yapılmış Maden Kanunu’nun arkasına sığınılarak açıklanamaz! Karar, adeta ‘tarımı ve suyu hiçe sayan’ bir karar olmuştur” sözlerini kullandı.

 

“Tarımı hiçe sayan karara öncelikle Tarım İl Müdürlüğü’nün hukuk dışı kararı kapı aralamıştır” ifadelerini kullanan Hediye, kararın “zorla” aldırıldığını şu sözlerle yorumladı: “Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tarım Toprakları Koruma Kurulu’na adeta zorla karar aldırtmıştır, ‘hayır’ diyen kurula 2’nci kez toplantı yaptırtarak ‘evet’ dedirtmiş ve köylü ve tarım aleyhine karar aldırtmıştır.”

 

‘Suyun değil, kömürcünün müdürlüğü!’

 

Hediye, Korkuteli’nin suyunu ve su havzasını koruması gereken Devlet Su İşleri’nin (DSİ), Dereköy Yaylası’nda su kaynakları yokmuş gibi göstererek, “Suyun müdürlüğü değil, kömürcünün müdürlüğü gibi” davrandığını ve Korkuteli’nin suyuna sırtını döndüğünü aktardı.

 

Tarihi eserlerin bulunduğu alan

 

Öte yandan Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün binlerce yıllık tarihi eserlerin bulunduğu alanda kömür madenine “hayır” demek yerine, açılmasına zemin sunduğu ve her 3 kurumun da suya ve tarıma sırtını döndüğü vurgulandı.

 

‘Israrcıyız: Köylüler tarımı, hayvancılığı ve de suyu koruyacaktır!’

 

Dereköy Yaylası, binlerce dönüm erik ve vişne bahçesi olan, Sülekler, Varsak ve Yağca Yaylası’nın tam ortasında bulunuyor ve bölgede yaklaşık 40 bin civarında küçükbaş hayvancılık yapılıyor.

 

Dereköy sakinleri adına konuşan köy çobanı Hafize Kuzu ise taleplerinde ısrarcı olduklarını, belirterek “Korkuteli Dereköy Yaylası’nı kömüre peşkeş çekmek isteyenlere inat, köylüler tarımı da, Korkuteli’nin can damarı olan suyu da koruyacak ve ‘en kirli iş olan kömür madenine’ de geçit vermeyecektir” ifadelerini kullandı.

 

TBMM’ye seslendi: Neyi bekliyorsunuz

 

Talep ve çağrılarının karşılık bulması için TBMM’ye seslenen Hafize, son olarak şunları belirtti: “Türkiye’nin birçok yerinde doğaya büyük zararlar veren Maden Kanunu’nu değiştirmek için neyi bekliyorsunuz? Kimi bekliyorsunuz? Bunca köylünün çığlıklarına neden kulak tıkıyorsunuz? Sizin görevinizden biri de halkın ve köylünün geleceği demek olan tarım topraklarını ve suyu koruma iken, bu tür yanlış kanunları neden değiştirmiyorsunuz? Bizler sizden, acilen Maden Kanunu değiştirmek için harekete geçmenizi bekliyoruz!” ifadelerini kullandı.