HDP’den ‘Kuraklık Durum Raporu’: Çözüm AKP'nin değişmesi

  • 11:46 6 Haziran 2021
  • Ekoloji
 
ANKARA -  “Kuraklık Durum Raporu" açıklayan HDP Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, “Su rezervleri son 30 yılda yüzde 48 azaldı, bu azalma son 10 yılda yüzde 38’lik bir hız artışı gösterdi. İklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolu AKP iktidarının bir an evvel değişmesidir” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüleri Menekşe Kızıldere ve Naci Sönmez ile HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, partilerinin Genel Merkezi'nde düzenledikleri basın toplantısıyla “Kuraklık Durum Raporu”nu açıkladı.
 
‘Sermaye ekolojik varlıkları meta olarak görüyor’
 
5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde iktidar temsilcilerinin birçok açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Eşsözcü Menekşe Kızıldere, 5 Haziran'ın iktidar tarafından altı boşaltılmış kavramların dillendirildiği, devletin yükümlülüklerini bireye yükleyen uyarıların yapıldığı, ülkenin temel ve kriz halindeki ekoloji gündemlerinin görmezden gelindiği, iktidarın popülist söylem gününe dönüştüğünü ifade etti. Bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü temasının ekosistem restorasyonu olarak belirlendiğine işaret eden Menekşe, “İklim krizi ve ekolojik varlıkları meta olarak gören sermaye ve sermaye destekçisi iktidarlar yüzünden zarar gören ekolojik varlıkların oluşturduğu ekosistemler çökmekte ve ekolojik krizler sistematik ve uzun vadeli şekilde gerçekleşmektedir. Ekosistem krizlerine dikkate çekmek ve çözüm sunmak için bu ekosistemlerin iyileştirilmesi adına bu tema belirlenmiştir. Bu aynı zamanda bu krizlere yol açan iktidarların yanlış yönetimlerine de bir vurgudur” ifadelerini kullandı.
 
‘Ekosistemler kuraklık krizinin tehdidi altındadır'
 
Menekşe, Türkiye için 5 Haziran’ın, ülkedeki ekolojik krizin açıkça ortaya konup, çözümler üzerine yoğunlaşması gereken bir gün olduğunu söyleyerek, “Sermaye talanının bir aracı haline gelen iktidarın bunu gerçekleştirmesi mümkün değildir. Türkiye’de yaşanan ekolojik krizlerin baş müsebbibi zaten iktidarın kendisidir. Türkiye’de geri dönülmez şekilde zarar gören ekosistemler vardır. İklim krizi ile birlikte Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada hava olayları rejimi değişmiş, mevsimlerde değişme yaşanmış ve hava sıcaklıkları değişmiştir. Türkiye’de total hava sıcaklığı artmış ve bu artık kuraklık krizine dönüşmüştür. Türkiye’de 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde vurgulanması gereken en önemli sorun giderek artan kuraklık sorunudur. Ülkedeki tüm ekosistemler direk ve dolaylı olarak iklim krizi ile birlikte gelen kuraklık krizinin tehdidi altındadır” sözlerine yer verdi.
 
‘Su rezervleri 30 yılda yüzde 48 azaldı’
 
Türkiye’ye 2019 yılından beri iklim krizinden kaynaklı kuraklığa ilişkin birçok uyarı yapıldığını kaydeden Menekşe, su rezervlerinin son 30 yılda yüzde 48 azaldığını, bu azalmanın son 10 yılda yüzde 38’lik bir hız artışı gösterdiği uyarısı yapıldığını belirtti. Menekşe, “Bunun neticesinde 2021 yılında kurak 6 ay içinde sene başında 22 ilde etkili iken Haziran başında 41 ilde etkili olmuştur. Kuru ve sıcak rüzgârlar tarlalara ekilen tohumların mahsule dönüşmeden yok olmasına sebep olurken, sulama suyu bulunamamaktadır. Hayvan besicileri artan yem fiyatları ve susuzluk yüzünden iflas noktasına gelmiştir. Gıda piyasası üreticinin zararı fakat büyük sermaye gruplarının karına dönüşmüştür. Halkın alım gücü düşmüş, gıda fiyatları kontrolsüz şekilde yükselmiştir. Yoksulluk hatta açlık artık bir toplum gerçeğidir. Yurttaşlarımız canlarından vazgeçme noktasına gelmiştir. Mevcut iktidar ile birlikte kuraklık ve iklim krizi sınıfsal bir ekonomi krizi haline de gelmiştir. Kapıda çok ciddi bir gıda krizi vardır. Tüm bunların ardında çöken ekosistemler vardır” dedi. 
 
Menekşe sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Bu krizden çıkış için çiftçi ve hayvancıların yükselen üretim ihtiyaçları fiyatlarına karşın hibe ve sübvansiyon programları ile desteklenmesi, tahrip olan ekosistemlerin iyileştirilmesi, su varlıklarının korunması ve iyileştirilmesi, ülkenin dört bir yanına kanser gibi yayılan maden, fosile dayalı enerji, inşaat ve ihraçları olan taş ve mermer ihtiyacı, mega projeler ve yöre halkına zarar verecek her tür faaliyetin durdurulması gerekmektedir. İklim krizi ve kuraklık için hem yerel hem ulusal ivedi politikalar üretilmeli ve önlemler alınmalıdır. İklim değişikliği gerçekleşmekte olduğu için kuraklık gözetilerek adaptasyon programları oluşturulmalıdır.
 
Kirli ellerini çeksinler
 
Fakat bu çözümlerin hiçbiri mevcut iktidar ile mümkün değildir en başta değişmesi geren bu yönetim krizine dönüşen iktidarın kendisidir. Yönetemedikleri ve felakete sürükledikleri ülkeden kirli ellerini çekmelidirler. Mevcut iktidarın düzletebileceği hiçbir alan kalmamıştır. 5 Haziran Dünya Çevre gününde, iklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolu AKP iktidarının bir an evvel değişmesidir.”