‘Ekoloji Politik’ Konferansı ikinci gününde

  • 14:30 10 Kasım 2019
  • Ekoloji
İSTANBUL - SYKP’nin düzenlediği “Ekoloji Politik” konferansı ikinci gününde devam ediyor. Neo-liberalizmi doğanın sömürülmesi olarak değerlendiren Movimento pela Soberania Mineral an Brasil üyesi Camila Mudrek, “Neo-liberalizmin maskesini düşürmek için enternasyonal mücadele gerekli” dedi.
 
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nin (SYKP) düzenlediği “Ekoloji Politik” konferansı İstanbul Şişli’de bulunan Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde ikinci gününde devam ediyor. Konferansa siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile Yunanistan, Almanya, Lübnan, Fransa gibi çok sayıda ülkeden siyasi parti ve ekoloji örgütleri de katıldı.
 
İlk oturum: Bu daha başlangıç mücadeleye devam
 
Konferans Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Cervatoğlu’nun gönderdiği video ile başladı. Ercüment, “Bu daha başlangıç yarınlar bizim” diyerek ekoloji alanında mücadelenin büyütülmesine dikkat çekti. Ardından konferansın ilk oturumu “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam” başlığıyla başladı. İlk oturumda Movimento pela Soberania Mineral an Brasil (MAM) üyesi Camila Mudrek, Longo Mai deneyimine ortak olanlardan Bediz Yılmaz, Bursa Çevre Platformu üyesi Murat Demir, Refikler Komünü üyesi Eray İnce ve Yeşilırmak Çevre Platform üyesi Emrah Yeşilmak konuşmacı olarak katıldı.
 
Enternasyonal mücadeleye katkı sağlıyorlar
 
Oturumda ilk olarak söz alan Bediz Yılmaz, Longo Mai’yi anlatan bir sunum yaptı. Longo Mai Kooperatifi’nin 1993 yılında Fransa’nın Marsilya kentinde kurulduğunu belirten Bediz, kooperatifin Avrupa ülkelerinde 1968 gençlik hareketinin bir araya gelmesi sonucunda kurulduğuna dikkat çekti. Bediz, “1968 gençlik hareketinin bu sistem içinde başka bir yaşam mümkündür arayışının sonucudur, Longo Mai. Zamanla gelişen bu komün toplamda 10 farklı kooperatif oluyor” dedi. Komünde yaşayan insanların dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Bediz, “Kürt özgürlük hareketini çok yakından takip ediyorlar. İspanya’daki Faslı tarım işçilerinin kazançları için çok mücadele yürüttüler. Kendi komünlerinde elde ettikleri kazançlarla enternasyonal mücadeleye katkı sağlıyorlar” diye ifade etti.
 
‘Neo-liberal politikalar emeğin ve doğanın sömürülmesine neden oluyor’
 
Ardından söz alan Movimento pela Soberania Mineral an Brasil (MAM) üyesi Camila Mudrek, madencilerin mücadelesine katkı sağlamak için kurulduklarını vurguladı ve “Bizler Brezilya’nın madenci şirketlerine karşı mücadele ve savaş veriyoruz. Şu an yeni bir kapitalizme karşı da mücadele ediyoruz. Neo-liberal politikaların sonucunda daha derin bir krizin içerisinden geçiyoruz. Bu krize karşı yaşamın her yerinde direnerek cevap olmaya çalışıyoruz. Derinleşen neo-liberal politikalar emeğin ve doğanın sömürülmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Sokaktaki insanlar bir şeyler değiştirebilir’
 
Kapitalizmin derinleşen krizine karşı büyük bir mücadele ağının gelişmesi gerektiğini vurgulayan Camila, ekolojik mücadelenin enternasyonal mücadelenin alanı olduğu belirtti. Camila, şunları söyledi: “Enternasyonal mücadeleyi büyütmek için birçok girişimimiz söz konusu. Bu temelde Bolivya, Kolombiya ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkede sol parti ve meslek örgütleri ile bir araya geldik. Hareket olarak ilkelerimizden biri fakirlerle ve işçilerle beraber olmaktır. Çünkü bize göre sokaktaki insanlar bir şeyler değiştirebilirler. Bu nedenle halklar bir araya gelip neo-liberalizmin maskesini düşürmemiz lazım. Bu da bizim yürüteceğimiz mücadeleye bağlıdır.”
 
‘Topyekun mücadeleden bahsetmemiz lazım’
 
Ardından söz alan Yeşilırmak Çevre Platformu üyesi Emrah Yeşilmak da, Karadeniz bölgesinde gerçekleştirilmek istenen HES’ler ve HES’lere karşı verdikleri mücadeleyi anlatan bir sunum yaptı. Refikler Komünü üyesi Eray İnce ise, tarımsal faaliyet üreten bir komün olduklarını hatırlatarak, komün yaşamının deneyimlerini anlattı. Komün yaşamanın kolaylaştırıcı bir yaşam alanı oluşturduğuna dikkat çeken Eray, “Bugün ekoloji-politik tartışması büyüyorsa, topyekun bir mücadeleden bahsetmemiz lazım” diyerek mücadelenin önemine vurgu yaptı.
 
Bursa Çevre Platform Murat Demir ise, platform olarak Bursa kentinde birçok doğa talanını engellediklerini ve bundan sonra daha çok mücadele edeceklerini söyledi.
 
Konuşmaların ardından ilk oturum soru cevaplarla sona erdi. 
 
İkinci oturum programı
 
Konferans öğleden sonra da ikinci oturumla devam edecek. “Ekoloji Mücadelesinin Toplumsal ve Sınıfsal Boyutu” başlığıyla gerçekleşecek olan oturumda, Güney Afrika’dan Patrick Bond, Avusturya’dan Sonja Grusch,  Belçika’dan Daniel Tanuro, Yunanistan’dan Melda Yaman konuşmacı olarak katılacak.
 
Oturumun ardından iki gündür devam eden konferansın sonuç bildirisi açıklanacak.