Fatsa’da siyanür faturası: Suda 8 kat fazla alüminyum bulundu

  • 10:52 12 Eylül 2019
  • Ekoloji
ORDU - Fatsa’da 5 yıldır devam eden siyanürle altın arama yönteminin faturası ortaya çıktı. Yapılan tahlil sonuçlarında suda 8 kat fazla alüminyum tespit edildi.
 
Siyanürle altın arama yöntemi Ordu’nun Fatsa ilçesinde 5 yıldır devam eden siyanürle altın işletmeciliği nedeniyle sular içilemiyor, meyveler ve sebzeler tüketilemiyor.  2018’de Sağlık Bakanlığı’ndan alınan su analiz raporlarına göre sağlıklı su için önerilen pH değeri 7,2 ile 8,5 iken tahlil edilen suda alüminyum 8 kat fazla, demir olması gereken değerlerin üzerinde, pH değeri ise 4,6 olarak çıktı.
 
Siyanürün etkilerinden dolayı köyde yaşayanları kaygılandıran ve 15’ten fazla köyü kapsayan maden sahasındaki çalışmalar, 14 yıl daha devam edecek. Artı Tv’nin haberine göre Fatsa’daki altın madeni işletmesine 3 km uzaklıktaki bulunan ve maden aramasıyla ilgili sondaj çalışmalarının yürütüldüğü Şenyurt Köyü’nde yaşayanlar da köylerindeki suların içilemediğini dile getirdi. 
 
Köyde yaşayanlar, sudan kaynaklı olarak vücutlarının kaşındığını söyleyerek şunları dile getirdi: “İçme sularımızı dışarıdan alıyoruz. Bugüne kadar sularımızda bir sorun yoktu. Tatları da çok kötü. Aylardır sularımızı içemiyoruz.”
 
Ürettiğimiz fındığı yiyemiyoruz ama satılıyor
 
Vatandaşlar, altın madeni arama şirketlerinin sürekli köy yolunu kullanmasından da rahatsız olduklarını dile getirdi. Yurttaşlardan biri, “Biz burada ölüme terk edildik, kanserle karşı karşıyayız. Fındık üretiyoruz, yiyemiyoruz. Biz yemiyoruz ama bu fındıklar fabrikaya gidecek, insanlar yiyecek. Bu bir tehlike ve önlem alınması lazım” dedi.
 
Ordu Çevre Derneği’nden Eren Atasoy, siyanürle işletilen madenlerde ağır metaller olduğunu dile getirerek bölgede huzursuz olduklarını dile getirdi. Eren, “5 yılda bunun zararlarını gördük zaten. Bu maden burada olduğu sürece bu bölgede yaşayamayacağız, huzursuzuz. Domateslerimiz çürüdü, başka bir yerde çürümezken burada çürüdü. 4 yıldır fındıklarda küflenme var. 2014’ten önce böyle şeyler olmuyordu. Bu madenin zararlarını gördüğümüz için bu madenin durdurulmasını istiyoruz. Şimdi 14 yıllığına kapasite artımına gidiyorlar” ifadelerini kullandı. 
 
“Fındık bahçelerimizi satmaya zorlandık”
 
Maden havzasında daha önce fındık arazisi ve orman olduğunu ifade eden Eren, “Maden işletmecileri ilk geldiğinde ‘siz de para kazanacaksınız’ diyerek insanlara sattırdılar fındık bahçelerini. Bir kişi satmak istemedi, belediye ise buna karşılık ‘kamulaştıracağım o zaman bu alanı’ dedi ve adam da satmak zorunda kaldı. Karşımızdaki kurumlar devletin kurumları…” diye belirtti.
 
Altın madeni işletilen köylerden birinde fındık çiftçiliği yapan Yılmaz Sinan da “Maden şirketinin bize verdiği zarar anlatılamaz” diyerek şöyle devam etti: “Burada yetiştirilen meyveleri kimse yemiyor, ‘burada siyanür var, biz bunu yemeyiz’ diyorlar, köyün dışından gelen birine su bile içiremiyoruz. Kamu kuruluşundan herhangi biri şu madenle ilgili köylüye bir açıklama yapmadı, ‘şu zararı, bu faydası var’ demedi. Tapulu alanımı satın almak için sıkıştırıyorlar, beni askerle karşı karşıya getirdiler.”