‘Afet bölgesi’ ilan edilen Yaylaköy’ün yüzde 60’ı özel şirkete kiralandı

  • 09:06 25 Mayıs 2019
  • Ekoloji
Melike Aydın 
 
İZMİR - Yıllardır RES’lerle başı belada olan Karaburun Yaylaköy’ünün Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile “afet bölgesi” ilan edilmesine tepki gösteren Kent Konseyi Başkanı Goncagül Karaağaç, köyün yüzde 60’ının özel bir şirket tarafından kiralandığını belirtti. 
 
İzmir Karaburun’a bağlı Yaylaköy cami ve muhtarlık binasını içine alan küçük bir alan dışında bütün köyü ve yerleşim alanlarını içine alan bir bölge, 14 Ocak 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararıyla heyelan riski gerekçesiyle “afete maruz bölge” ilan edildi. Bölgedeki makilikleri, yaban hayatını tehlikeye atan Rüzgar Enerji Santralleri (RES), Karaburun yarımadasını kaplamış durumda. 
 
‘Afet bölgesinde Lodos Elektrik A.Ş.’
 
Yaylaköy’le ilgili olarak 1952 yılında hazırlanan ilk raporda, köyün heyelan bölgesi olduğu yazılı. Karareis bölgesinde yer alan Miri köyüne yönlendirilen köylüler, burada uzun süre kalamayarak 450 yıla yakın süredir yaşadıkları Yaylaköy’e geri döndü. 1983’te yapılan yeni araştırmalarla ise köyün afet bölgesi olmadığı belgelendi. 20 Eylül 2018 tarihindeki son etüt raporunda ise Yaylaköy afet tehlikesine sahip olduğu gerekçe gösterilerek Türkiye çapında 78 bölgeyi içeren 14 Ocak 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararında yer aldı.
 
400 bini aşkın zeytin ağacı ve 25 bin karakeçisiyle öne çıkan bir bölgede, Lodos Elektrik Santralleri A.Ş. faaliyet gösteriyor. Yaşam savunucuları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden kamyonların, vinçlerin, beton mikserlerin dolaştığı bölgede yeniden jeofizik araştırmanın yapılmasını talep etti. 
 
‘Köyün kadim yörük kültürü zarar görecek’
 
Köylülerin evlerinde ve kahvehanelerde konuşurlarken “Köyümüzü bırakıp hiçbir yere gitmeyiz” dediğini aktaran Karaburun Kent Konseyi Başkanı Goncagül Karaağaç, bölgede kadim bir yörük kültürü olduğundan söz etti. Karaburun’un karakeçisinin devlet tarafından desteklenen özel bir hayvan türü olduğunu aktaran Goncagül, “Burada heyelan riski varsa evet kalmamalılar ama yoksa da neden köylerini boşaltsınlar?  Dedelerinden kalan bu kültürü sürdürmeleri, hayvancılığa devam etmeleri gerekiyor” dedi.
 
‘Köyün yarısından fazlası özel şirkete kiralanmış durumda’
 
1983’te afet bölgesi olmaktan çıkarıldığına dair rapor oluşturulduğunu kaydeden Goncagül, insanların boşaltıldığı bu afet bölgelerine RES’lerin yapılmasının çelişki olduğunu ifade etti. Goncagül, “RES’ler de heyelanda devrilmeyecek mi? Acaba bu köyün altında dev bir çukur mu var? Karaburun Kent Konseyi olarak yaşam alanlarına dikilen, çevreye zarar veren RES’lere karşıyız. Şu anda firmalardan bir tanesi köyün yüzde 60’ını kiralamış durumda. İnsanlara çok kısıtlı bir alan kalıyor. İnsanların dışında doğada yaban hayatı var. Keçicilikten hayatını kazanıyor. Yaylaköy keçicilik için önemli bir yer” ifadelerini kullandı.
 
Goncagül, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını da sözlerine ekledi.