VAN -  Van Gölü havzasında bulunan Kirman Deresi ve çevresinde düzenlenen çöp toplama etkinliği sırasında tarihi geçmiş sayısız gaz fişeğine rastlayan kadınlardan Eylem Uca, bir hafta sonra tekrar alana giderek gözlem yaptıklarını ancak bu kez materyallerin sayısının arttığını gördüklerini söyledi. Eylem, “Burada bir imha durumu mu söz konusu?” diye sorarak, bölge vekillerini göreve çağırdı. 

 

Van Gölü her geçen gün çöp yığınına dönüştürülürken, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu Kadın Meclisi, 8 Mart haftası kapsamında düzenlediği temizlik etkinliği sırasında Kirman Deresi ve çevresinde çöp, atık madde ve toplumsal olaylarda kullanılan gaz fişeği parçalarına rastlamıştı. Karşılaşılan manzara üzerine yetkililere çağrıda bulunan kadınlar, suç duyurusunda bulundu. 

 

‘Karşılaştığımız manzara dehşete düşürdü’ 

 

Kadın Meclisi üyelerinden Eylem Uca, çöp toplamak için Van Kalesi arkasında bir alan belirlediklerini belirterek, “Karşılaştığımız görüntü bizleri dehşete düşürmüştü. Çöp yığınları, şişe, plastik atıklar, sayısız çocuk bezleri, doğada çözülmeyen poşetler, plastik materyaller bulduk. Ancak bunun da ötesinde gözlerimizde yanma, genzimizde yanma, vücutta bir kaşıntı hissettik. Çöp topladığımız alana polisler de gelmişti. Yanma hissedince müdahale edildiğini düşündük önce. Ama tarihi geçmiş gaz fişekleri, patlamamış gaz fişeklerinin parçalarını bulmaya başladık” dedi. 

 

‘Van halkına açıklama yapılmalı’

 

“Sayısız insan orada temizlik yapsa dahi bitmeyecek kadar yüksek derecede materyal var” diyen Eylem, “Gördüğümüz manzara karşısında meclis olarak hemen orada tepkimizi belirten bir açıklama yaptık. Açıklamada bu durumun yetkililer tarafından Van halkına açıklanması gerektiğini vurguladık” diye konuştu. 

 

‘İkinci gidişimizde materyal sayısı artmıştı’ 

 

Alanın birinci derecede doğal sit alanı, ikinci derecede ise arkeolojik sit alanı olduğunu vurgulayan Eylem, “Çevreye duyarlı tüm sivil toplum kuruluşlarını, yetkilileri, Van halkını duyarlı davranmaya davet ettik. Ardından birçok sivil toplum kuruluşu bizlerle görüşme alarak çalışmaya dahil oldu. 4 Mart’tan sonra 13 Mart günü tekrar alana giderek gözlem yaptık. Bu defa 4 Mart’ta toplayıp attığımız materyallerin sayısının arttığını gördük. Bu da bizi ‘Sürekliliği olan bir durum mu, burada bir imha mı gerçekleşiyor?’ diye düşündürdü. Soru işaretleri yarattı” ifadelerini kullandı. 

 

‘Konunun aydınlatılmasını istiyoruz’ 

 

Bu soruları gidermek için hukuksal yolları kullanacaklarını ve gerekli dayanışmayı büyüterek çalışmalarını derinleştireceklerini söyleyen Eylem, şöyle dedi: “Bu meselenin takipçisi olacağız. Aynı zamanda burada kentin A partisi, B partisi hiç fark etmez uygulamanın Meclis’e soru önergesi olarak götürülmesini, bir an önce kamuoyunun bu konuda aydınlatılmasını istiyoruz.”