Seher Kadiroğluataş: Sur ve Hasankeyf için örgütlü mücadele şart 2018-04-28 09:17:12   VAN - Mezopotamya Ekoloji Hareketi üyesi Seher Kadiroğlu, doğanın ve tarihi yerlerin yıkımına karşı örgütlü mücadelenin gerekliliğine işaret ederek, "Sur ve Hasankeyf özelinde Türkiye'deki ekolojik yıkımların karşısında durmak gerekiyor" dedi.    28 Nisan Sur ve Hasankeyf Küresel Eylem Günü" nedeniyle Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Sur'un Yıkımına Hayır Platformu, İstanbul Sur Dayanışması, Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi ve Munzur Özgür Aksın Meclisi öncülüğünde Türkiye'de 7, yurtdışında ise 20 şehirde eş zamanlı olarak bir dizi eylem ve etkinlik gerçekleştirilecek. Sur ve Hasankeyf'teki yıkım ve talana   karşı yapılacak eylemlerin önemini anlatan Van Mezopotamya Ekoloji Hareketi üyesi Seher Kadiroğluataş, "Tarihe, kültüre, kültürel miraslara yaşama doğaya saygısı olan birçok kurum ve bireyin bir araya gelerek Hasankeyf ve Sur için 'daha ne yapabiliriz' denilerek, 28 Nisan 'Sur ve Hasankeyf' küresel eylem günü ilan edildi. Bu kurumlardan biride Mezopotamya Ekoloji  Hareketi'dir" diye belirtti.    'Yıkımın karşısında duracağız'   Sur ve Hasankeyf'in Dicle Nehri kıyısında kurulan tarihi bir bellek olduğunu söyleyen Seher, Sur'un yaklaşık MÖ 7500'lü yıllara uzanan kültürel bir miras olduğunu ifade etti. Aynı zamanda Hasankeyf'in de 12 bin yıllık bir geçmişe dayalı bir yer olduğunu kaydeden Seher, "Devlet savaş politikalarıyla Dicle Nehri'nin etrafındaki yaşam alanını bitirmeye çalışıyor. Biz bunun karşısında duracağız. Hala Hasankeyf ve Sur kurtarılabilir. Halen yaşam alanları hareketlendirilebilir. Halk hala Hasankeyf ve Sur'a sahip çıkıyor. Sur için hala direnişi devam ediyor. Bir takım şirket ve kişiler devlet desteğini de yanına alarak menfaatlerle kandırıldılar. Onlarda aslında yaptıkları kültürel yıkımın farkındalar. Yani 12 bin yıllık bir tarih dünya mirası listesinde ve yok edilmek isteniyor. Bu tarihi kenti yok etmek ne kadar doğru? Siyasilerin sessizliği ve bu yıkıma alkış tutması şu anda bu iki tarihi yeri yok olmayla karşı karşıya bırakmıştır" ifadelerini kullandı.    'Doğa peşkeş çekiliyor'   Doğa ve tarihi yerlerin yıkımının OHAL ile birlikte iki katına çıktığını dile getiren Seher bunun nedenlerini ise, "Doğa birilerin peşkeş çekiliyor. Doğal yaşam alanları TOKİ'ler ile betonlaştırıldı. Birçok tahribat mevcut hukukla engellenemiyor. Bir yerin betonlaştırılmasına durdurma kararı alındığında kimse bunu önemsemiyor. Bu arada hiçbir şey olmamış gibi çalışmalar devam ediyor" diye özetledi.   'Direnmeye devam edeceğiz'   Seher, doğaya ve tarihi yerlerin yıkımının karşısında durmak gerektiğini vurgulayarak, şöyle dedi: "Sur ve Hasankeyf özelinde Türkiye'deki ekolojik yıkımların karşısında durulması gerekiyor. Bu koşullarda eşitlikten, özgürlükten bahsedemeyiz. Hiç kimse bu yıkımı oluşturan korku imparatorluğuna karşı 'Ya siz burada hata yapıyorsunuz' cümlesini bile kullanamıyor. Ama bu imparatorluğun ömrünün de uzun olmadığını biliyoruz. Onun için doğamıza karşı yapılan talanın önünde direnmeye devam ediyoruz."