Fukuşima tanığı Masumi: Birlikte hareket etmeliyiz 2018-04-25 13:17:25   İSTANBUL -  EMO İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen panelde konuşan Fukuşima Nükleer Santral patlamasının tanığı Masumi Kowata, nükleer karşıtlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Sesimizi çıkartarak birlikte hareket etmemiz gerekiyor" dedi.    Elektrik Mühendisleri Odası  (EMO)İstanbul Şubesi, Harbiye'deki eğitim binasında, Çernobil Faciası'nın 32'nci yıl dönümü nedeni ile "Nükleer santralin etkileri" başlıklı bir panel  ve basın açıklaması gerçekleştirdi. İlk olarak EMO adına açıklamayı EMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Erol Celepsoy yaptı. Erol, Çernobil'in 32, Fukuşima'nın 7'inci yılı olduğunu hatırlatarak, nükleer karşıtı eylemlerin yasaklanmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Çernobil felaketinin 21'inci yüz yılın en büyük teknolojik yıkıma neden olduğunu söyleyen Erol, facianın radyoaktif kalıntılarının temizlenmesi için 48 bin yıla ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.    'Nükleer temiz enerji değil'   Dönemin Türkiyeli yöneticilerinin halka yalan söylediğini kaydeden Erol, "Sonuç olarak Karadeniz'de ve Trakya'da kanser oranları arttı"  diye devam etti. AKP'nin tüm uyarılara rağmen nükleerde ısrar ettiğini de sözlerine ekleyen Erol, "Sinop'ta halkın itirazlarına rağmen nükleer yapılmak isteniyor. Başka bir yer doğal güzellikleri ünlü İğneada'ya da nükleer planlanıyor. AKP iktidarı nükleer sevdasından vazgeçmeyerek, 'temiz' enerji reklamına Aziz Sancar'ı da çıkartarak savunmaya devam ediyor. AKP iktidarı kamuoyunun gözünü boyamaya çalışıyor" dedi.   'Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı yok'   Türkiye'de enerji ihtiyacı olmadığına dikkat çeken Erol, "Yeni elektrik tesisi yapılmasa da kurulu olan tesislerden elektrik üretilmekte ve bunlar Türkiye'ye yetmektedir. İddia edildiği gibi Akkuyu nükleer santraline ve onun üreteceği elektriğe ihtiyacımız yoktur" sözlerini kulandı.    Erol,  son olarak AKP'nin ısrarla sürdürdüğü nükleer politikasının akıl ve bilim dışı olduğunun altını çizerek, nükleer santral yapımından vazgeçilmesini istedi.    Açıklamanın ardından nükleer santrallerin tartışıldığı panel geçildi. Panele, EMO İstanbul Şubesi'nden Bircan Yayla,  nükleer karşıtı  ve Green Think Tank of turunc Foundation Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, ve Fukuşima tanığı Masumi Kowata konuşmacı olarak katılırken,  paneli yöneten ise Yeşil Gazete'den Nükleer Politika Uzmanı Pınar Demircan oldu.    Panelde ilk olarak söz alan Pınar, nükleer santral yapılmak istenmesinin nedenin politik nedenler olduğunu ifade etti.    Daha sonra söz alan Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, Akkuyu'ya dair Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna dair bilgi verdi ve raporun kesme yapıştırma yöntemi ile hazırlandığını, hiçbir bilimsel bilgiyi içermediğini belirtti. Sinop'ta nükleer atık yayılımı olursa Karadeniz'in tüm doğal yapısının değişeceğini ve ölü denize çevrileceği uyarısında bulunan Hayrettin, Karadeniz Koruma Forumu kurulması gerektiğini söyledi.    'Gençler Fukuşima Eyaleti'ne geri dönmüyor'   Panel, Fuşikima'dan gelen nükleer felaket tanığı Masumi Kowata'nın konuşmasıyla sürdü.  Masumi, Fukuşi'ma patladıktan sonra bölgeden uzaklaştığını ve bütün hayatının değiştiğini  dile getirdi. İktidarın "Fukuşima'da nükleer atıklar temizlendi evinize dönün" çağrısı yaptığını söyleyen Masumi şu şekilde konuştu: "Bu, bizim bölgemizde yapıldı. Fakat, evlerine geri dönen insanların sayısı çok değil. Genç insanlar radyasyon nedeni ile dönmüyorlar. Rüzgar çıktığı zaman radyasyon seviyesi 100 kat oluyor. Ayrıca, su kirliliği de söz konusu. Dönen insanlar musluk suyunu kullanamıyor su pet şişelerde satın alınıyor. Dönenler çoğu yaşlılar. Bu yaşlıların doktora ihtiyacı var ancak bölgede doktor yok. Her şeyi göze alarak döndüm. Çünkü kaldığım yerde devam ederse kendi evime bir daha kavuşamam ama orada da radyasyon var. Yaşlıların da dönme hali ise, 'Ben kendi evimde hastalanmak istiyorum ölmek istiyorum' şeklinde. Fakat dönmememiz halinde hükümetin bizim sorunlarımız ile ilgilenmiyor. Yükseldikçe dağlara doğru radyoaktif kirlilik fazla. Evlerde de durum öyle çatılarda kirlilik var. Sorun olmayacak iddiası ile insanlar yaşamaya zorlanıyor. Biz biliyoruz bu radyoaktif kirlilik ile yaşanmaz."    Daha sonra söz alan Daisuke Sato da, "Japonya'da 54 reaktör vardı 6 tanesini yeniden açtılar. Biz karşı çıkıyoruz sürekli olarak. Malezya'da, Endonezya'da önemli nükleer karşıtı hareket var. Vietnam'da mücadele sonucu iptal edildi" dedi.    Son olarak konuşan EMO İstanbul Şubesi'nden Bircan Yayla, nükleer santrallere ilişkin büyük bir algı operasyonu yapıldığını ifade ederek, durumun böyle olmadığını söyledi. Dünyada sadece 448 tane çalışabilir durumda olan santral olduğunu ancak bunların hepsinin çalışmadığını  dile getiren Bircan, nükleer santrallerin dünya ülkelerini tehdit ettiğini söyledi.   Bircan'ın sunumunun ardından panel, soru-cevap bölümü ile sona erdi.