Şifacılık kentleşmeye direniyor 2018-04-22 09:03:01   DİYARBAKIR - Doğayla aynı dili konuşan kadınların şifalı otlarla yaptığı ilaçlara kent yaşamında ulaşılmasa da hala bu geleneği devam ettirenler var.    Modernite ve kentleşmenin insanlığa verdiği en büyük zararlardan biri de sağlıksız beslenmeyle birlikte gelen hastalıklar. Toprakla iç içe, kimyasalların insanların yaşantısına girmediği nadir alanlardan biri köyler. Ancak şimdi köyler de kentleşmeye ve teknolojiye karşı direniyor. Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaşayan Afife Gündüz, doğaya hakim olan kadınların şifalı otlarla yarattığı mucizelere tanık olmuş bir kadın. "Şifacılık Kürt kültür ve geleneğinin özüdür" diyen Afife, yaşam ne kadar zor olsa da doğayla iç içe oldukları için hastalıkların olmadığını belirtti.    'Çocuklarımızı sağlıklı besliyorduk'    Kadınların zamanının çoğunu tarlada geçirdiğini, nohut, fasulye, karpuz, buğday ve yeşillik ekip biçtiklerini belirten Afife, "Çocuklarımızla yeterince zaman geçiremiyorduk ancak sağlıklarını önemsiyorduk. Günümüzde ise sağlıksız beslenme koşullarından çocuklar henüz anne karnındayken hastalanmaya başlıyor. Örneğin bizim zamanımızda kadınlar şifalı bitkiler sayesinde hastalıklara çözüm buluyordu. Doğal yöntemlerle ilaç yapıyorduk ve doktorların yaptığı ilaçlardan daha iyiydi.  Artık kimse doğal yöntemlerle ilaç da yapmıyor, teknolojinin bu kadar geliştiği bir dönemde tıp da hastalıklara derman bulamıyor" diye kaydetti.   'Ekmeğimizi kendimiz yapardık'   Buğdayı kendi değirmenlerinde öğüttüklerini, kendi ekmeklerini yaptıklarını aktaran Afife, "Şimdi insanlar marketlerde satılan ürünlere ilgi gösteriyor. Eskiden hastalık yoktu, kadının elleriyle şifalı bitkiler yapılıp derman olunurdu. Eskileri anlatmaya kelimeler yetmez, eskileri yaşamak gerekir. Ne zaman şehre gelsem kendimi cezaevinde gibi hissediyorum. Oysa bizim özümüz bu değil" diye konuştu.