Prof. Dr. Beyza Üstün: Türkiye radyoaktif çöplüğüne dönecek 2018-04-19 09:08:22   Evrim Kepenek   İSTANBUL - Temeli atılan Türkiye'nin ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Santrali'ne karşı direniş yürüten Prof. Dr. Beyza Üstün, nükleer santralle Türkiye'nin radyoaktif çöplüğüne döneceğini belirtti. Beyza, halkın nükleer santrale karşı mücadele edeceğini vurguladı.    Türkiye'nin ilk nükleer santrali olacak olan Akkuyu Nükleer Santrali'nin temeli AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in katıldığı törenle 3 Nisan günü atılmıştı. Mersin'in Akkuyu ilçesindeki nükleer santralin ilk ünitesinin 2023 yılında devreye girmesi planlanırken, konuya ilişkin HDP İstanbul eski milletvekili ve HDP Ekoloji Komisyonu üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, değerlendirmelerde bulundu. Beyza, nükleer santralle birlikte tüm yaşamın yok olacağı uyarısında bulundu.    'Türkiye Ortadoğu'da kaybettiği saygıyı nükleer santral ile kazanmaya çalışıyor'   Türkiye'nin nükleer santral yapma konusunda çok ısrarlı olmasının bir nedenini "Ortadoğu'da savaşla birlikte kaybettikleri saygıyı yeniden kazanmak" olarak özetleyen Beyza, bu saygı kazanma sorunsalını sermaye birikimi üzerinden gerçekleştirmek istediğini söyledi. Bu durumun Rusya'nın da işine geldiğini belirten Beyza, nükleer isyanının bir de uluslararası siyaset boyutu olduğunu vurguladı. Tüm dünyada 2008'de başlayan ekonomik ve kapital krizinin kentsel dönüşüm projeleri ile aşılmaya çalışıldığını kaydeden Beyza, kentsel dönüşüm projelerinin Türkiye'nin hemen her kentinde uygulanmasının nedenlerinden birinin de bu olduğunu ifade etti.    'Türkiye nükleer atık çöplüğüne dönüşecek'   "Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı yok" diyen Beyza, önemli olan kaçak ve kayıp elektrik kullanımının engellenmesi olduğunu söyledi. Beyza, nükleer konusunun en önemli ayrıntısının radyoaktif atıkların bertaraf edilmesi sorunu olduğunu belirterek, atıkların bertaraf edilmesi konusunda ilgili yasal düzenlemelerin de yapıldığına dikkat çekti. Mersin'de nükleer santral inşa edildiği andan itibaren Türkiye'nin nükleer atık çöplüğüne döneceğinin altını çizen Beyza, şirketlerin her türlü yıkım politikalarının da meşrulaşacağı görüşünde.   'Aziz Sancar iktidarın tarafını seçti'   Geçmiş dönemlerde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının bir nebze de olsun şirketleri durdurduğunu sözlerine ekleyen Beyza, hukuk kuralları ve Çevre Bakanlığı'nın kararları bu durumu da ortadan kaldırdığını dile getirdi.    Türkiye'nin ciddi bir tehdit altında olduğunu söyleyen Beyza, Aziz Sancar'ın nükleer santral reklamlarında oynamasına da değinerek şöyle konuştu: "Bir grup bilim insanları toplum için çalışır bir kısmı da egemen sınıf için bilgi üretir. Aziz Sancar da bu şekilde bir yol seçti. Ben bunu çok şaşırtıcı bulmuyorum. Yaşamı ölüme mahkum eden bir şeyi bilimsel görmesi çok şaşırtıcı değil. Bu insanlar taraflarını iktidardan yana körü körüne seçmişler. Küçük çocukların oynatılması da etik değil reklamlarda. Çünkü o çocukların hiçbiri o reklamlarda yer almak istemezdi eğer nükleerin zararlarını bilselerdi."   'Bu halk nükleere karşı mücadele edecek'   Danıştay'a nükleerin iptali için dava açtıklarında yaklaşık 14 davanın daha ortaya çıktığını belirten Beyza, "O 14 davanın her biri farklı farklı gruplar tarafından açılmıştı.  Meslek örgütlerinin, siyasi partilerin itirazı vardı. O bölgede çevre örgütlerinin mücadele eden derneklerin davası vardı. Her biri kendi mücadelesini verdi. Oradaki itirazların boyutu bile toplumdaki yansımasının ne kadar geniş olduğunu gösteriyor. Ben eminim bu halk nükleer santralin yapılmaması için mücadele edecek. Bizim işimiz zor tabi ki. Çünkü faşizmin tüm kuralları uygulanıyor" dedi.