Kadınlardan nükleer sorusu: Neden bizim topraklarımız? 2018-04-10 09:29:11   İZMİR - Nükleere karşı halkın yeterince bilgi sahibi olmadığını belirten kadınlar, “Kendi topraklarında olmasını istemiyorlarsa buraya neden getiriyorlar? Birlikten kuvvet doğar, nükleere karşı birleşelim" çağrısında bulundu.   Çernobil nükleer santralinde meydana gelen kazanın üzerinden geçen 32 yıla rağmen hala etkileri hissedilirken, dünyanın başına gelen en büyük felaketlerden biri olarak görülüyor. Dünya nükleer enerjiden vazgeçerken Rusya ile yapılan anlaşmayla Mersin Akkuyu'da nükleer santralin temelleri atıldı. İzmirli kadınlar, santrale ilişkin halkın bilgilendirilmediğini belirterek, kadınları nükleere karşı birlikte mücadeleye çağırdı.    'Kendi topraklarında neden yapmıyorlar'   Mehtap Ceren, enerjinin hiçbir türlüsünün doğaya zarar vermemesi gerektiğini belirterek, "Kesinlikle karşıyım. İnsana hayvana, bitkiye, yediklerimize her şeye etkisini gösterecek. Kendi topraklarında olmasını istemiyorlarsa buraya neden getiriyorlar" dedi.   ‘Zaten sağlıklı ne kaldı ki?’   Nükleerin ölümcül olduğunu, atıklarının saklanmasının bile zor olduğunu belirten Sevim Işıl, "Zaten sağlıklı ne kaldı ki? Ben yapılmasını istemiyorum. Bu duruma karşı birleşeceğiz, birlikten kuvvet doğar. İmza kampanyası da yapabiliriz mesela. Kimsenin gündemden haberi yok. Mesela bilinçlendirmek için bir stant kurulup broşür dağıtılabilir" diye konuştu.    'Dört mevsim güneş alan ülkede nükleer santral anlamsız'   Bilge Sadi, nükleer santralin üreteceği enerjiye ihtiyaç duyulmadığını ifade ederek, "Dört mevsim güneş alan bir ülkede nükleer santral yapılması anlamsız. Rüzgar var, su var doğru kullanılsa çok enerji kaynağımız var. Tamamen anlamsız geliyor nükleer enerji" ifadelerini kullandı.     'Konfora dayalı yaşam bırakılmalı'   Doğal olmayan hiçbir şeyi istemediği gibi nükleer enerjiyi de istemediğini dile getiren Sevda Ak da, nükleer atıkların toprak başta olmak üzere birçok şeyi kirleteceğini vurguladı.    Nurten Barçı ise, konfora dayalı yaşam şeklinin enerjinin ihtiyaç fazlasının tüketilmesine neden olduğunu kaydederek, "Şehir yaşamından köy yaşamına geçmemiz lazım. Ben köye döndüm. Bence herkes dönmeli" dedi.