Uzundereli kadınlar doğal yaşamın korunmasını istiyor 2018-02-16 09:07:34       Melike Aydın    İZMİR - JES’e karşı verdikleri mücadeleyi mahkeme kararı ile kazanan, fakat kentsel dönüşüm ve rant politikalarıyla da başları dertte olan Uzundereli kadınlar, doğal yaşamın bozulmasını istemiyor. Şehirleşmeye inat kendi tarlalarını ekip biçen ve bu şekilde geçinen kadınlar, “Tarlalarımızı aldılar yarısına çöp yaptılar, geri yarısına bina yapmaya gayret ediyorlar. Toprağımızı çalmakla kalmadılar hayatımızı da çaldılar” diyor.    İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Uzundere Mahallesinde Adem Petrol, Termal, İnşaat, Turizm, Maden, Enerji İthalat İhracat ve Sanayi A.Ş. tarafından mahallenin ortasına iki adet Jeotermal Enerji Santrali (JES) kuyusu açılmak istenmesine karşı İzmir 1. İdare Mahkemesine “Yürütmenin durdurulması” talebiyle yapılan başvuruda sonucu yürütmesinin durdurulması yönünde karar verilmişti. Uzundereli kadınların JES’e neden bu kadar karşı çıktıkları ise pazarlarda satışa sundukları doğal ürünlerde saklı…    O ürünler kadınların geçim kaynağı   300 yılı aşkın geçmişe sahip olan Uzundere JES’in yanı sıra kentsel dönüşüme karşı da direniyor. Fakat JES santralinin tarlalarını zehirleme korkusu Uzunderelileri bir hayli endişelendirmişti. Çünkü tamamen doğal ürünlerin yetiştiği tarlalar Uzundereli kadınların için aynı zamanda geçim kaynağı.    Market ürünlerine güvenmiyor   Tarladan topladıklarını ve çevre köylerden getirdiklerini satan Gülsiye Kıran mevsimine göre sebze meyve sattığını ve market ürünlerine güven olmayacağını söylüyor. Sebze ve meyvelerin tadının değiştiğini söyleyen Gülsiye, tarlalarda kullanılan ilaçların doğaya zarar verdiği gibi toprağı da çoraklaştırdığını bu nedenle sera sebzelerinden satmadığını belirtiyor.    ‘Köyler ve köylü pazarları yok olmamalı’   Ebegümeci, iğnelik, kuzukulağı, turp otu gibi bitkilerin kültür bitkisi olmadığı için marketlerde bulunamayacağını söyleyen Gülsiye, köylü pazarlarının ve köylerin yok olmaması gerektiğini savunuyor. Pazardan artan sebzeleri mahalle aralarında satarken Büyükşehir belediyesi zabıtaları ile sürekli sorun yaşadığını söyleyen Gülsiye, zabıtanın ‘şikayet var’ bahanesiyle satış yapmasına izin vermemesinden yakınıyor.   Köy bostanlarından pazara   Köydeki zeytinliklerinden elde ettiği yağı ve zeytini pazarda satan Mihriban Çalışan ve 4 yıldır bostanından elde ettiği ürünleri satan Melda Türkeli de JES’e karşı olduklarını çünkü yeraltından çıkarılan suların zeytinliklere ve tarlalara zarar vereceğini söylüyor. Melda’nın tek isteği Uzundere’nin doğallığının bozulmaması…    ‘Uzundere kadınları doğal yaşamı korumak için birleşti’   Köy pazarından çay, kefir, limonata, ayran satan Gülfer Konuk  ve yöresel yemekleri satan Gülay Konuk da doğal yaşamın giderek yok olmasından şikayetçi. Uzundere’de kadınların doğal yaşamın korunması için birleştiğini söyleyen Gülay “Ne kış diyecek tavuğumuz ne pis diyecek kedimiz kaldı. Doğal yaşama dair bir şey kalmadı atalarımız hep sattı savdı biz de şimdi kalanı toparlamaya çalışıyoruz. Bir avuç toprak onu da ağaç dibinde görüyoruz. Tarlalarımızı aldılar yarısına çöp yaptılar, geri yarısına bina yapmaya gayret ediyorlar. Toprağımızı çalmakla kalmadılar hayatımızı da çaldılar” diyor.