Torba yasadan doğa talanı çıktı: Doğal yaşam tehlike altında! 2017-11-20 09:06:26   Evrim Kepenek   İSTANBUL - Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden 130 maddelik torba yasa ile yapılacak değişikliklere yaşam savunucularından tepki var. Avukat Diren Cevahir Şen, Torba Yasa’daki maddelerin halkın değil şirketlerin talebine göre düzenlendiğini belirterek maddeler onaylanırsa, yoksul köylülerin geçimlerini sağladıkları meralık alanların yok olacağına dikkat çekti.    AKP tarafından Meclis’e sunulan 130 maddelik "Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülüyor. Ancak, tasarının özellikle 54, 55, 56, 57, 58. maddeleri ile Mera Kanunu’nun 61. maddesine ekolojistlerden yoğun bir tepki var.    Ekolojistlerin karşı çıktığı torba yasadaki ilgili maddeler, özellikle maden arama sürecindeki usuller ile mera, orman, kışlık yazlık alan gibi önemli yerleri kapsıyor. Bu maddelerin onaylanması halinde, meralar başta olmak üzere tüm ormanlık alanlar, şirketlerin talanına açılacak. Üstelik daha önceden gereken çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporunun olmaması denetimsizliğin de önünü açacak.   Son torba yasadaki bu değişikliler daha önce de defalarca kez yapılmak istenen ancak ekolojistlerin tepkileri sonucu yapılamayan değişiklikleri kapsıyor. OHAL nedeni ile yürüyüş ve basın açıklamaları ile seslerini duyuramayan yaşam savunucuları sadece sosyal medya üzerinden düzenledikleri eylemlerle bu maddelere dikkat çekiyor, farkındalık yaratmaya çalışıyor.   'Tüm doğal yaşam alan tehlike altında'   İlgili maddelerin doğaya ve halklara vereceği zararı en yakından takip eden isimlerden biri de, kadın haklarından ekoloji mücadelesine kadar geniş bir alanda çalışan avukat Diren Cevahir Şen. Sadece insanların değil tüm doğal yaşamın tehlike altında olduğunu belirten Diren'e göre, bu maddeler onaylanırsa, yoksul köylülerin geçimlerini sağladıkları meralık alanlar yok olacak.   ÇED raporu ortadan kalkıyor!   Yeni düzenlemeye göre madencilere 10 yıl boyunca maden arama hakkı verildiğini ve bu şirketlerin denetimini sağlayacak olan çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporunun da ortadan kalktığını ifade eden Diren, "Maden aramak için arama yapan şirketlerden ilk on yıl herhangi bir bedel alınmayacak. Bu Karadeniz ve Ege'nin ormanlarının yok olacağı anlamını taşıyor. Çünkü biliyoruz ki tüm ormanlık alanlarının altı madenlerle kaplı ve o madenlere ulaşmak isteyen birçok şirket var. Brezilya'da 3 ay gibi bir zaman uygulandı bu sistem ve çok büyük bir alan yok oldu. Türkiye'de de Anadolu Yarımadası tamamen yok edilebilir" diye konuştu.   ‘Anlaşmalara aykırı’   Bu maddelerin halkın değil şirketlerin isteğine göre hazırlandığını anlatan Diren, iktidarı "doğaya düşman" olarak tanımladı. Maden şirketlerinin daha çok maden araması için teşvik edildiğini söyleyen Diren, "Bu maddeler uluslararası antlaşmalara aykırı olduğu gibi karşı çıktığımız 1982 Darbe Anayasası'nın bile çok daha gerisinde. Bu yasalar ile memleketin altını üstüne getirmek mümkün. Bu maddeler ile sistematik olan doğa talanı yasalaşmış oluyor" diye belirtti.   Çözüm: Acil eylem planı     Diren,  son olarak doğa talanını kolaylaştıran bu yasalara karşı hukuki mücadelenin yanında sokak eylemselliklerinin de yapılması gerektiğini ifade etti.  Diren son olarak şunları söyledi: "Bu yasalara karşı sadece sosyal medyada değil her alanda mücadelenin artması gerek. Ekolojistler, yaşamı savunanlar bir araya gelip acilen eylem planı hazırlamalı. Büyük bir tehlike altındayız. Bilim insanları gezegenin yok olma tehlikesinden söz ediyor bu tehlike Türkiye için de geçerli."