Güvercin evleri ‘boranhaneler’ yok olma tehlikesiyle karşı karşıya 2017-10-04 09:06:56 DİYARBAKIR- Sur ilçesine bağlı Karaçalı (Tilalo) Köyü’nde bulunan boranhanelerin sayısı bir zamanlar yüzlerle ifade ediliyordu. İçinde beslenen binlerce güvercinin ‘koğa’ adı verilen dışkısı ise gübre olarak kullanılıyordu. Boranhaneler şimdilerde kullanılamaz hale geldi.   Kuşlara verilen değer ve sevginin çok önemli bir kültür zenginliğine dönüşmesiyle geçmişte serçe sarayları ve güvercin evi olarak adlandırılan kuş evleri mimari yapıların en önemli görsel sanat ögeleri haline gelmişti. 15’nci yüz yılda Anadolu mimarisinde sıklıkla kullanılmaya başlanan bu ögeler, 19’ncu yüzyıla kadar devam ederken, boranhaneler (güvercin evleri) günümüzde sadece Diyarbakır’ın Tilalo Köyü’nde kısıtlı imkanlarla varlığını sürdürmeye çalışıyor.    Boranhabelerin yapısı   Kürtçe’de ve özelde Diyarbakır’da güvercinlere (kevok), barındıkları mekanlara (boranhane), güvercin gübresine ise (koğa), yaban güvercinine de (boran) adı verilmektedir. Boranhane kelimesi de buradan geliyor. Boranhaneler tek ya da 3 bölümden oluşuyor. Her bölümde sıra sıra ufak ancak güvercinlerin rahatlıkla girip çıkabilecekleri büyüklükte pencereler bulunmaktadır.     'Suni gübre geldi karpuzun tadı kalmadı'   Şimdilerde sadece 2 tane kalan ve boranhaneciliğin hala zor da olsa bir kaç aile tarafından yapılmaya çalışıldığı Tilalo Köyü’nde oturan Pakize Aydil (85), Diyarbakır'ın lezzetli karpuzlarının güvercin gübreleriyle yetiştirilmesinden kaynaklı olduğunu söylüyor. Bölgedeki baraj yapımı, yoğun göç nedeniyle artık köyde kimsenin kalmadığını ve artık eskisi gibi güvercin gübresi değil, suni gübre kullanıldığını dile getiren Pakize, "Nerde eski Diyarbakır karpuzu? Suni gübre geldi karpuzun tadı kalmadı. Ancak bizler gelenek ve göreneklerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. İnsanlar kendi gerçekliklerinden uzaklaştıkça tüm 'güzel' dediklerini kaybetmeye başlıyor" diye ifade ediyor.   'Tarihi boranhaneler yok olmakla karşı karşıya '   Bir zamanlar sayıları yüzlerle ifade edilen ve içlerinde binlerce kuşun yaşadığı boranhanelerin sahiplenilmeyişinden yakınan Hanife Çelebi (67) ise, suni gübrelerin yaygınlaşmasının kuş yetiştiriciliğine ve borancılık kültürüne zarar verdiğini söylüyor. İkinci ve üçüncü kuşağın borancılığın ne olduğunu bilmediğini aktaran Hanife, "Suni gübreyle hem koğalar hem de borancılık öldü gitti… Şimdiler de ise boranhaneler bakımsızlıktan yok olmakla karşı karşıya kaldı” diyor.