Çayırlı köyünde ağaç katliamı: İzin vermeyeceğiz! 2025-02-23 09:02:11     Nazlıcan Nujin Yıldız   İZMİR – Tire ilçesine bağlı Çayırlı köyünde yapılmak istenen yol projesine karşı çıkan köylüler, katliama izin vermeyeceklerini söyledi. Köylüler, “Biz ekmeğimizin, emeğimizin, çocuklarımızın geleceğinin peşindeyiz” dedi.   İzmir’in Tire ilçesine bağlı Çayırlı köyünde, Karayolları tarafından yapılmak istenen Tire-Belevi karayolu genişletme projesi, zeytin ve incir bahçelerinden geçirilmek isteniyor. Projenin hayata geçirilmesiyle bin 500 adet zeytin ve incir ağacının kesileceği belirtiliyor. 17 Şubat’ta başlayan ağaç katliamında ilk olarak köyün dışındaki çam ağaçları kesilirken, köyün içinden geçecek olan yol için köylülerin zeytin ve incir ağaçlarının da kesilmesi planlanıyor. Ağaç katliamına karşı direnişe geçen köylüler, 21 Şubat’ta İzmir’e gelerek Vali yardımcısı ve Karayolları ile görüştü.   Ağaç katliamına dair konuşan köylüler, söz konusu yol projesinin ilk olarak köyün alt kısmından geçmesinin planlandığını ancak “acele kamulaştırma” kararıyla yolun köyün üst kısmından geçeceğini ve böylelikle zeytin, incir ve çam ağaçlarının katledileceğini söyledi. Ağaç katliamına izin vermeyeceklerini belirten köylüler, ağaç katliamı durmadıkça mücadele etmeye devam edeceklerinin mesajını verdi.   Hazine arazisi değil, tapulu arazi   Köylülerden Fethiye Yıldırım, zeytin hasadı yaptıkları anda üç kişinin geldiğini ve ölçüm yaptıklarını söyledi. Ölçüm yapan kişilere ne yaptıklarını sorduğunu paylaşan Fethiye Yıldırım, gelenlerin kendilerine yol için ölçüm yaptıklarını belirtti. Fethiye Yıldırım, “Yol aşağıdan geçecekti, neden burada ölçüm yapıyorsunuz dedim. Onlar bana ‘Tam belli değil biz sadece ölçüm yapıyoruz, yolun buradan geçeceği belli değil’ dediler. Tamam dedik ve eve gittik. Ertesi gün, biz yokken ağaçlarımız çarpılanmış. Sonra biz her yere gittik Tire’den. Başvurmadığımız yer kalmadı. Bize asla bir açıklama yapmadılar. Asla yanımızda durmadılar. ‘Hep uğraşacağız’ dediler. Bütün gittiğimiz kapılar bizim yüzümüze kapandı. Sonra araziye ‘hazine arazisi’ demişler. ‘Hazine arazisi olduğu için devlet oradan yol geçiyor dedi. Asla değil, gösterdik tapularımız var. Bu bizim tapulu arazimiz” dedi.   'Binlerce zeytin ağacını talan ediyorlar’   Ağaçları katledecek yolun 1 buçuk kilometre olduğunu ifade eden Fethiye Yıldırım, “Yani Tire’ye uzanmıyor, başka bir yere gitmiyor. Sadece köyümüzü abluka içine alıp bir buçuk kilometrelik yol için binlerce zeytin ağacını talan ediyorlar. Tek derdimiz, ağaçlarımızı, geleceğimizi yok etmesinler. Onlar bana babamdan kaldı, ben çocuklarıma bırakacağım. Emeklim yok, başka bir gelir kaynağım yok. 60 yaşındayım, beni fabrika işe almaz. Ne yapacağım? Yolu oradan geçiriyorlar da benim geleceğimi nasıl garanti edecekler? Bana gelecek olarak ne verecekler? Benim geleceğimi elimden alıp da ne geleceği verecekler bana? Hiçbir şey. Yine de söylüyorum; blöf değil, göz korkutma değil, duygu sömürüsü hiç değil, sonuna kadar, gerekirse Ankara. Ankara da bir şey yapmazsa en son çaremiz bu. O zeytinler, benim emeğim. Elimden gittikten sonra benim ölmekten başka çarem yok” şeklinde konuştu.   ‘Emeğimizin peşindeyiz’   Ağaçlarının katledilmesine izin vermeyeceğini vurgulayan Fethiye Yıldırım, “Mümkün değil, asla izin vermem. Onlar babamdan kaldı, 103 yaşında öldü benim babam. 97 yaşına kadar o ağaçlarla uğraştı. Asla babamın kemiklerini yerde sızlatmam, bunu kimsenin yapmasına izin vermem. Biz bir avuç köylüyüz, kimseden ekmek dilenmiyoruz, kimseden yardım beklemiyoruz. Kendi yağımızda, kendi tuzumuzda kavrulup giden insanlarız biz. Biz ekmeğimizin peşindeyiz, emeğimizin peşindeyiz, çocuklarımızın geleceğinin peşindeyiz” diye belirtti.   ‘Biz üreten insanlarız’   Söz konusu yolun köyün altından geçeceğini ancak on beş gün sonra yolun bir anda köyün üst kısmından geçeceğini öğrendiklerini paylaşan Tülay Yıldırım da, bu yolun yapılması durumunda, Tire’ye kadar on binlerce zeytin ve incir ağacının kesileceğini ifade etti. Tülay Yıldırım, “Biz ekmeğimizi oradan kazanıyoruz. Evimize, ocağımıza onunla bakıyoruz. Çocuklarımızı okutuyoruz. Günah değil mi? Bizim bir emeklimiz yok. Neden böyle yaptılar? Neden döndüler kararlarından anlamadım. Bize kimse sahip çıkmıyor. Gittiğimiz yeri bize kapatıyorlar, konuşmak istemiyorlar. Kaldık ortada. Ben ne yaparım bundan sonra? Köylü olacak ki şehre yetişsin, biz üreten insanlarız. Biz çiftçiyiz, köylüyüz. Biz üretirsek şehirdekilere yardım ederiz. Bizim gibi daha kaç kişi ekmek yiyor buradan. Bizim boş zamanımız yok, derdimiz sadece çalışmak. Yapmasınlar bunu bize” sözleriyle tepkisini dile getirdi.    ‘Ağaçlarımızın katledilmesini istemiyoruz’   Köylülerden Birsen Keskin ise ağaçlarını bir çocuk büyütür gibi büyüttüğünü söyleyerek ağaçlarının katledilmesine razı olmadıklarını belirtti. Birsen Keskin, “Köyün altından geçecekti yol, birden köyün üstüne döndü. Biz ağaçlarımızın katledilmesini istemiyoruz. Ekmeğimiz elimizden gittikten sonra bizim yaşamamızın anlamı yok. Bizim tek yaşam kaynağımız, incir bahçemiz, zeytin bahçemiz. Bizim tek gelirimiz o. Onu da elimden aldıktan sonra, 68 yaşından sonra boğazıma torba takıp dileneyim mi? Hırsızlık mı yapayım, ne yapayım? Tek isteğimiz, elimizden ekmeğimizi almasınlar. Burada sesimiz duyulmazsa Ankara’ya gideceğiz. Mezar yapacaklar olmazsa, tarlamızın içinde. Gideceğiz. Gece ve gündüz bekleyeceğiz” diye konuştu.