Mahkeme Akbelen’de talanı hukuki buldu 2023-10-20 15:07:32     MUĞLA - Akbelen Ormanı’nın talan edilmesine karşı açılan davalarda mahkeme, katliamı hukuki bularak maden şirketinin faaliyetlerini onayladı. İkizköy Çevre Komitesi, meşru mücadele için dayanışma çağrısında bulundu.   Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 28 Kasım 2020’de Akbelen Ormanı’nında linyit madeni açılması için YK Enerjiye tahsisinin iptali ve 2021 yılında biten "Maden İşletme Ruhsatı"nın uzatılması işleminin iptali için açılan davalara iliykin mahkeme kararı önceki gün açıklandı. Muğla 1’inci İdare Mahkemesi'nde görülen davalarda mahkeme heyeti, davaları reddederken itiraz yolu ise açık tutuldu. Mahkeme, ormana maden ocağı kurulmasında "kamu yararı" olduğunu savundu. Mahkeme, maden işletmesinde kamu yararı olduğunu ve maden çıkarılacak alanda rehabilite yapılabileceğini iddia etti. Konuya ilişkin yazılı basın açıklaması yayınlayan İkizkköy Çevre Komitesi ise meşru mücadele hattını savunmaya devam edeceklerini belirterek dayanışma çağrısında bulundu.   Eko sistem zarar görecek   Komitenin yaptığı yazılı açıklamada, 1 Mart 2022 tarihinde yapılan keşif sonunda bilir kişilerin değerlendirmelerine göre kararın hukuksuz olduğu belirtildi. Bu değerlendirmelere açıklamada, “Akbelen Ormanı’nın ekolojik koridor olarak muhafaza edilmesi zaruriyeti ve rehabilitasyon çalışmaları ile mevcut orman yapısının tekrar geri getirilmesinin mümkün olmadığından, madencilik faaliyetleri nedeniyle önemli düzeyde ormanlık alanın ve orman ekosistem bütünlüğünün zarar göreceği,   Ocak alanı ile Akbelen Ormanı alanı arasındaki tarım alanlarının zarar göreceği, madencilik faaliyetleri nedeniyle önemli düzeyde toz emisyonunun oluşacağı,   Bilhassa yörede çıkan orman yangınları alan da ve yakın çevresinde bulunan hayvan türlerinin barınma, üreme ve beslenme faaliyetlerinin devamlılığı açısından bu doğal ormanları kullanıyor olmaları sebebiyle önem arz ettiği, Alanda yürütülecek maden faaliyeti sonucunda söz konusu orman ve içerisinde var olan ekosistem geri dönüşümü olmayacak şekilde ortadan kalkacağı" ifadeleri yer aldı.    Toplumsal tepkiye rağmen ağaçlar kesildi   Açıklamada ayrıca Akbelen Orman sahasını da kapsayan toplam 23 bin 307 hektarlık alan için verilen ve süresi 28 Aralık 2021’de biten maden işletme ruhsatı ve işletme izin süresinin 2041’e kadar uzatıldığının ortaya çıktığı hatırlatılarak bu uzatma işlemi için açılan davanın da hukuksuz olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Seçimler bitip iktidarın değişmemesi üzerine, başta gizlenip sonradan ortaya çıkan tahsis izninin 2031’e kadar uzatılarak, 24 Temmuz 2023 sabahı saat 05.30'da yüzlerce kolluk gücünün korumasında kesim ekipleri ormana girdi ve kesime karşı çıkan herkese en temel insan hakları ihlal edilerek müdahale edildi. Bütün itirazlara, ülke sınırlarını aşan toplumsal tepkilere rağmen, çok süratle orman katliamı gerçekleştirildi,  6 gün içinde Akbelen Ormanı'nın yaklaşık dörtte üçü yok edildi. Bu arada mahkeme yürütmeyi durdurma taleplerimize kulak tıkadı. Anayasanın  başta  2. , 36., 56., 125., 169.maddeleri yok sayıldı” denildi.    11 Ekim’de yapılan her iki davanın duruşmasında mahkemeye hak ihlallerini ayrıntılarıyla anlattıkları belirtilen açıklamada, mahkemeden iki dava için de ret kararı verdiği ifade edildi.    Kömür çıkarılması zorunlulukmuş!   Açıklamada, mahkeme kararları ise şu şekilde sıralandı: “Akbelen Ormanı sahasından çıkarılacak madenin termik santral işletimi ve bu santraldeki ciddi oranda elektrik üretimi için zorunlu hammadde teşkil ettiği, enerji tedariki ve güvenliği açısından bu alandaki madenin/kömürün çıkarılmasının zorunluluk ve büyük önem arz ettiği, bu alanın maden olarak işletilmesinde açık ve önemli kamu yararı bulunduğu, ayrıca orman sahasındaki maden/kömür çıkarımı sonrasında müdahil şirketin gerekli orman rehabilitasyonunu yapmasının mevzuata göre mecburi olduğu, bu hususta hazırlanan rehabilitasyon projesinde de aykırı/eksik bir durumun tespit edilemediği,   Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği'ne göre davaya konu açık ocak kömür madencilik faaliyetinin Yönetmelik hükümlerinden muaf durumda olduğu ve işletme hakkında "ÇED kapsam dışı" kararının bulunduğu, dolayısıyla bu yönüyle dava konusu işlemde çevre (ÇED) mevzuatına aykırı bir durumun bulunmadığı,   Maden işletme ruhsatının ve maden işletme izninin dayanağı olan asıl ruhsat ve iznin temdit edildikleri tarihe kadar geçerli olduğu hususları dikkate alındığında, 3213 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında usulüne uygun olarak düzenlenen ve son olarak da ruhsat bitim tarihi olan 10 mart 041 tarihine kadar uzatıldığı anlaşılan davaya konu işlemlerde (maden işletme ruhsatında ve maden işletme izninde) hukuka aykırılık bulunmadığı."   Dayanışma çağrısı   Kararın kabul edilmediği belirtilen açıklamada, “Bu kararlarla, yapılan orman katliamı ve hak ihlallerinin üstünün örtüleceği sanılıyorsa yanılıyorlar. Gücümüzün son damlasına kadar bu adaletsizliklere karşı direneceğiz.  Davalarımızda bütün yasa yollarını kullanacağız, meşru ve haklı mücadelemize devam edeceğiz” denilerek dayanışma çağrısında bulunuldu.