Dikmeceliler zeytinliklerini bırakmıyor 2023-08-07 09:02:14       Melike Aydın   HATAY - Arap Alevilerin muhatap alınmadan topraklarının istimlak edilmesinin asimilasyon ve demografik yapıya yönelik bir girişim olduğunu ifade eden Dikmece Mahallesi’nden Meryem Kutlu, depremde gelmeyen jandarmanın tarlalarda bekletildiğini ancak zeytinliklerini korumakta kararlı olduklarını söyledi.    Mereş’te (Maraş) 6 Şubat’ta yaşanan depremin ardından yıkıma uğrayan kentlerden biri olan Hatay’da konut ve hastane yapımı için gerçekleştirilen ihalelerin hemen ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çıkarılan “acele kamulaştırma” kararları ile başta Dikmece olmak üzere Arap Alevilerin en yoğun yaşadığı Gülderen, Orhanlı, Toygarlı, Arazi, Karaali mahallelerinde kamulaştırma gerçekleştirdi. Yaklaşık yüzde 70’i kamulaştırılan Dikmece köyünde çevre köylerin ve yaşam savunucularının da katılımıyla direniş bir haftayı aşkın süredir devam ediyor. Erzirom’da (Erzurum) yıkılan atlama kulelerini inşa eden Sarıdağlar, 5’li çete olarak bilinen Kalyon, Rönesans Holding’e bağlı REC gibi firmalara verilen ihaleler sonrasında Dikmece köyünde boş arazilere kepçelerle girildi, jandarmanın saldırılarına yurttaşlar karşı çıktı.    Toprağın sahibi olanlar muhatap alınmadı   21 Mayıs’ta istimlak kararı çıkarılan Dikmece köyüne 28 Temmuz’da sokulan kepçeler köylülerin tepkileri sonrası çekilirken yurttaşların arazilerinde jandarma bekletiliyor. Dikmece Mahallesi sakinlerinden direnişçi Meryem Kutlu, kamulaştırmadan tarlalarının tapudan düşürülmesiyle haberdar olduklarını belirterek “Şu anda hukuk mücadelesi devam ediyor. Kamulaştırmada da sonrasında da kimse köylü ile muhatap olmadı. Bizi darp ettiler, yaşlı çocuk demeden biber gazı sıktılar, sert müdahale ettiler. Direniş çadırını kurduk ve herkesten destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.   ‘Kamu yararı’ diyerek tarım arazileri kamulaştırıldı   Dikmece’de TOKİ evlerinin 8 etabının yapılarak köyün yüzde 70’ine yakınının istimlak edileceğini ifade eden Meryem, bu araziler içinde mahalle halkının geçimini sağladığı zeytinlikler ve tarım arazilerinin bulunduğunu kaydetti. Kamu yararına denilerek hukuki açıdan yurttaşlar için bir açık kapı bırakılmadığını belirten Meryem, “Kamu yararına acil kamulaştırma diyerek elimizden arazilerimizi almaya çalışıyorlar. Avukatlarımız hukuki mücadele yürütüyor. Zeytinliklerimiz var, zeytin yasasını da değiştirdiler sırf Dikmece’deki zeytinlikleri kamulaştırmak için. Zaten her kanunla diledikleri gibi oynayabiliyorlar” dedi.   Amaç Arap Alevilerin asimilasyonu   Kamulaştırma adı altında gasp suçu işlendiğini ifade eden Meryem, kimsenin arazilerini satmak istemediğini ifade etti. Amacın sadece TOKİ binaları inşa etmek olmadığını dile getiren Meryem, “Buradaki Arap Alevi halkını asimile etmek, demografik yapıyı değiştirmek istiyorlar. Biz karşı çıkıyoruz. Depremzedelere yardım için yapılıyormuş, edilsin tabi ama biz de depremzedeyiz. Bu kadar boş alan varken bu kadar hazine alanı varken neden zeytinlik arazi, tarım arazisi? Neden Arap Alevilerin arazisi?” diye sordu.   ‘Depremde gelmeyen asker istimlak için bekliyor’   Hatay Barosu’nun bir komisyon oluşturarak ulusal ve uluslararası düzeyde hukuk mücadelesini sürdürdüğünü kaydeden Meryem “Depremde öldük, ölülerimizi çıkarırken kepçeler gelmedi, asker gelmedi. Ama şimdi toprağımızı kazmak için geliyorlar. Burası afet bölgesi ilan edilmeliydi, hala su kuyruklarında bekliyoruz” dedi. Direnişi kırma çabası boşa düşüyor   Zeytin yasanın değiştirilmesinin ve Dikmece’deki kamulaştırmanın sadece Dikmece’yi değil herkesi ilgilendirdiğini ifade eden Meryem, Hatay’dan ve tüm mahallelerden destek geldiğini belirtti. Köylüler arsında direnişi kırmak için bazılarının hesabına yüklü miktarlarda para yatırıldığını ancak bu kişilerin direnişe katıldığını belirten Meryem, şunları söyledi: “Direnişimizi kıramayacaklar. Arazilere kepçeler girdi ama evlere zeytinliklere bir müdahale yok. Bütün yolları kapatarak halkın on katı asker getirerek ölçümler yapıyorlar. Hatay’da tarım arazileri zeytinlikler dışında çok yer var. Dağ eteklerinde, Reyhanlı, Altınözü tarafında zemini sağlam çok yer var. Bizim de gelin yapın dediğimiz yerler var ama neden özellikle tarım arazileri zeytinlikler, neden özellikle Alevi kesimin olduğu bölgeler?”    ‘Özellikle kadın örgütleri destek vermeli’   Köylerin her zaman ulaşım sıkıntısı yaşadığını söyleyen Meryem, farklı yerlere istihdam için gidemedikleri için kadınların tarlada, zeytinliklerde çalıştığını belirtti. Tarlaların ortadan kaldırılmasının kadınların bir kez daha geriye atılması, haklarının elinden alınması anlamına geldiğini ifade eden Meryem “Kendi tarlalarımız zeytinliklerimizde çalışarak çocuklarımızı okutmaya çalışıyoruz. En büyük darbe kadın ve çocuklara vuruluyor. Kadınlar olarak en ön saflardayız, öfkeliyiz. Topraklarımıza sahip çıkacağız. Özellikle kadın örgütlerinden destek bekliyoruz” şeklinde ifade etti.   Zeytinliklerini bırakmayacaklar   Zeytinliklere girilirse bırakmayacaklarını ifade eden Meryem, son olarak “Onlar gelirse biz de dik bir şekilde karşılarında duracağız. Civar mahallelerden ve şehirlerden, avukatlardan destek bekliyoruz. Bu sadece Dikmece’nin değil tüm ülkeni sorunu. Akbelen’deki direnişi destekliyoruz onlar da bizi destekliyor”  sözleri ile zeytinliklerini korumakta kararlı olduklarının altını çizdi.