Cengiz Holding’in doğa talanı sürüyor 2023-07-18 09:06:02   Melike Aydın    ÇANAKKALE - Cengiz Holding'in Kaz Dağları'nda gerçekleştirmeye çalıştığı bakır madeni projesinin geri dönüşümsüz zararlar vereceğini, ağaç kesimlerinin hukuksuz şekilde başladığını söyleyen Ekoloji Birliği’nden Füsun Kayra, mücadelenin devam ettiğini ifade etti.   Cengiz Holding’e bağlı Truva Bakır Madenciliği’nin bakır madeni üretimi için Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi projesi için 8 Temmuz günü Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Halilağa köyünde ağaç kesimine başladı. Söz konusu projenin yürütmesi geçtiğimiz yıl verilen mahkeme kararı ile durdurulmuş, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu kararı da iptal edilmişti.    ÇED olumlu raporunun hukuka aykırı olduğunu, bakır madeni projesinin Çan ilçesinin su havzalarını kirleteceğini, eko sistemin geri dönüşümsüz zarara uğrayacağını ifade eden Ekoloji Birliği’nden Füsun Kayra, mücadeleye devam edeceğini dile getirdi.    ‘Seçimlerden sonra beklenen saldırı başladı’   Seçimlerin ardından bir saldırı beklediklerini, Kaz Dağları’nda yapılmak istenen ekoloji festivalinin iptaliyle sürecin başladığını kaydeden Füsun, Kaz Dağları’nın yüzde 80’inin ruhsatlandırılarak, bütün yaşam alanlarına madenler dolayısıyla girilebilecek bir bölge olduğunu ifade etti. Füsun, “Alamos Gold durduruldu, fakat 2021’den beri Cengiz Holding Truva Bakır Madenciliği ile Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Hacıbekirler, Muratlar ve Haliağa köylerini ortadan kaldıracak bir proje ile Kaz Dağları’na girmeye çalışıyor. Halilağa Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi için 2021 yılında bakanlıktan ÇED olumu raporu aldı. Rapora karşı dava açıldı. Yürütmeyi durdurma kararını, 2022’de Çanakkale İdare Mahkemesi’nden aldık. Ama ÇED olumlu raporu aldı. Eski çevre etki değerlendirmesi yapılan ruhsat alanları hariç yeni bir ruhsat alanı için eski ÇED raporlarını revize ederek, tekrar olumlu raporu alıyor. Hukuken tartışmalı. Çan Çevre Derneği, Ayvalık Tabiat Derneği, Kaz Dağı Koruma, Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler olmak üzere 90’a yakın birey dava açtı” dedi.    ‘Şirket köylüleri kamulaştırma ile tehdit etti’   Maden ocağının yapılacağı Hacıbekirler köyünde yaşayanlara, şirket adına tebligatlar gönderildiğini, maden sahası içindeki arazilerin tahsisi için bir pazarlık kurmak istediklerini kaydeden Füsun, daha önce kurulmak istenen masanın, köylüler ve ekolojistler tarafından engellendiğini dile getirdi. Füsun, “1 Ağustos’ta Çanakkale’nin Çan ilçesine bağlı Etili köyünde kendilerine ait ofis binasında kendilerine ait bir pazarlık masası kurma niyetindeler. Köylülere arazilerini satın almak için tebliği yapılmış. Köylülerden mera, ağıl, yaşam alanlarını terk ettirip 17 yıl madeni işletmek diyorlar. Davalar açılacak ama bununla kalmıyorlar. Tebligatta, ‘arazileri vermezseniz bakanlığa kamulaştırmak yönünde başvuracağız’ diye de tehdit ediyorlar” ifadelerini kullandı.    ‘Çanakkale’nin kültürel varlıkları tehlike altında’   İdare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı verdiğinde ÇED raporundaki mantık hatalarını ve yetersiz değerlendirmeleri ortaya çıkardığını hatırlatan Füsun, patlatma usulüyle maden çıkarma çalışmasının maden alanının 150 metre uzağındaki arkeolojik sit alanına 17 yıl boyunca zarar vereceğini dile getirdi. Füsun, “Bunları mahkeme güzel ifade ediyor. ‘Somut kültürel varlıkları değerlendirmişsiniz, ama soyut kültürel varlıkları değerlendirmemişsiniz’ diyor. Ki Kaz Dağları’nın İda Dağı olarak mitolojilere geçmiş soyut kültürü olarak zengin bir dağ” diye belirtti.    Köylüler su için mücadele veriyor   Maden kapsamında yapılacak olan entegre tesislerinden Hacıbekirler 1 ve 2 göletleri için ayrı ayrı ÇED raporları hazırlanması gerekirken, bunların atlandığını kaydeden Füsun, tesisler için 50’ye yakın köyün su kaynağı olan Çan yakınlarındaki Kocabaş Çayı’ndan su çekileceğini ifade etti. Bu konuda Uzunalan köyünün davacı olduğunu ve Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün (DSİ) önünde eylemler gerçekleştirildiğini söyleyen Füsun, “Madene verecek suyumuz yok denecek kadar az. Muratlar köyü üzerinde bir kesime başlandığını öğrendik. Daha önce mıcırlı yol açmışlardı. 50-60 dönümlük yer için ağaç kesildi, yol açıldı, bunların videoları çekildi. Mahkeme süreci devam ediyor. Bu süreçte bir şey yapmamaları gerekirken, bilirkişi keşfi yapılmadığı için kesim yapma hakkını kendinde görüyorlar. Bu kesimler artacak” sözlerine yer verdi.    Bir milyona yakın ağaç yok edilmek isteniyor   Bölgenin Kaz Dağları’na 19 kilometre uzaklıkta meşe, kızılçam, karaçamdan oluşan nitelikli orman bölgesi olduğunu ve kesmeye çalıştıkları 583 hektarlık alanın 513 hektarı ormanlık alan ve bir milyona yakın ağacı barındırdığını ifade eden Füsun, “ÇED raporunda maki formatındaki ağaçlıkları da çalı formatında yazdıklarını görüyoruz. Oysa insan boyutunda ağaçlar. Köylüler itiraz edecek, kesimlerin yapıldığını ilan ettik. Köylerde bilgilendirme yapıyoruz. Köylüler de yürekten karşılar” diye kaydetti.    Kaz Dağları tehlikede   Projenin Kaz Dağları, Bayramiç ve Çan ilçelerinin su havzasını kirletecek, bölgenin ekosistemini ortadan kaldıracağını belirten Füsun, “Cengiz Holding, bu projeyi yapmadığında bir şey kaybetmez ama bir daha geri dönüşü olmaksızın Kaz Dağları’nı kaybedecek. Köylülerin gidecek başka yeri yok. Ezine peynirinin sütü buradan geliyor. Üstü bu kadar değerli alanların altınını kazanmamasını istiyoruz” dedi.