Samandağlılar: Yaşamımız bu kadar mı ucuz? 2023-04-06 09:07:14       Dilan Babat    HATAY – Samandağ’da depremde yıkılan evlerin molozlarının Miheyla Kuş Alanı ve ilçe girişinde bulunan Yeşilköy Mahallesi’ne dökülmesine tepki gösterdikleri için şiddete uğrayan kadınlar, “Biz bu kadar ucuz muyuz? İnsanların hayatları bu kadar ucuz mu?” diye sordu.    Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen iki büyük depremin üzerinden iki ay geçti. Depremden dolayı yıkımın olduğu 11 kentten biri olan Hatay kent merkezi ve Samandağ ilçesinde bulunan molozlar, zeytinliklerin ve portakal bahçelerinin bulunduğu alanlara dökülüyor. Molozların hem döküldüğü yer hem de kaldırıldığı esnada etrafa saçtığı tozdan dolayı ise yurttaşlar tepkili.    Astım ve öksürük başlangıcı   Samandağ ilçesinde yıkılan evlerin molozlarının Miheyla Kuş Alanı ve ilçe girişinde bulunan Yeşilköy Mahallesi’ne dökülmesiyle beraber çadırlarda kalanlarda ise öksürük, astım gibi hastalıklar görülmeye başlandı. Yaşam alanlarına dönük tehlikeye karşı ise “Yaşam Nöbeti” tutan yurttaşlar ise jandarmalar tarafından şiddete maruz bırakılarak gözaltına alınırken, yurttaşlar, molozlar kalkıncaya kadar direneceklerinin mesajını verdi.    ‘Yaşamımızı savunduğumuz için dayak yiyoruz’   Depremin ardından karşı karşıya kaldıkları sorunlara dikkat çeken Gübeyaz Ergün, depremde yakınlarını kaybettiklerini söyledi. Gülbeyaz, “Yaşadığımız sıkıntıların yanında şimdi bu molozlar çıktı. 10 günden beri direniyoruz. Valiliğe kadar gittik, durumu anlattık, söz aldık. Yine sözlerinde durmadılar ve molozları dökmeye başladılar. Kendi sağlığımızı savunduğumuz için çocuklarımızın geleceğini, savunduğumuz için gözaltına alındık. İnsanların, çocukların geleceği bu kadar mı ucuz. Biz bu kadar ucuz muyuz? Buna rağmen gözaltına alınıp dayak yiyoruz. Askerler kadın çocuk dinlemiyor. Biz, bunu çocuklarımızın geleceği için yapıyoruz” dedi.    ‘Hep biz mi öleceğiz?’   Molozların yaşam alanlarından uzaklaştırılıncaya kadar direneceklerinin altını çizen Gülbeyaz, “Sadece buranın durdurulmasını istiyoruz. Burası bir yaşam alanı. Bizim geçim kaynağımız çiftçilik, nereye baksan insanlar yaşıyor. Ama şirket sahibi ben almış benzini, mesafeyi düşünüyor. Bizi düşünmüyorlar hep biz mi öleceğiz. Direneceğiz sonuna kadar. Gerekirse sabah akşam bekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.    Hem geçim kaynakları hem de sağlıkları tehlikede    Önceki gün tutulan Yaşam Nöbeti’nde iki çocuğun gözaltına alındığını dile getiren Bedia Ergün ise çocuklarının kendilerinin yaşamları için mücadele ettiğini kaydetti. Bedia, “Bir insan kendi hayatının, çocuğunun, torunlarının yaşamlarını savunduğu için gözaltına alınıyor. Kendi yaşamlarımız için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Var olan malımızı da elimizden almak istiyorlar. Ama gitmeyeceğiz, bırakmayacağız. Biz çocuklarımız ve torunlarımız için direneceğiz. Kendi emeğimiz ve malımızla ekiyoruz. Hem sağlığımız elimizden gidiyor hem de geçim kaynaklarımız. Ama bizim sağlığımızı düşünmüyorlar. Sadece paralarını düşünüyorlar, bu halkı düşünmüyorlar. Ama biz düşüneceğiz, çocuklarımızın geleceği için direneceğiz” sözlerini kullandı.