Wan Gölü tehlikede 2023-03-26 09:03:01     Rahime Tekin-Elfazi Toral    WAN - Küresel ısınma, çevre kirliliği ve yetersiz kanalizasyon hizmetlerinden kaynaklı Wan Gölü havzasında pek çok sorun yaşanırken, son zamanlarda halkın en çok mustarip olduğu sorun, arıtma sisteminden bölgeye yayılan koku. Yurttaşlar ise göl için çağrıda bulunuyor.    Yaklaşık 200 bin yıllık doğal mirası ile dünyanın tek sodalı gölü olan Wan Gölü’nde kirliliğin ve kuraklığın etkisiyle koku ve çekilmeler meydana geldi. Gölün kirlenmesinde düzensiz yapılaşma, yetersiz kanalizasyon hizmeti ve erozyon temel etken olarak belirtiliyor. Wan Gölü kıyısında 2 il, 9 ilçe ve 136 mahallede yaklaşık 1 milyon 200 bin insanın yaşadığı, yaşanan kirliliğin bir diğer nedeninin hızlı nüfus artışı olduğu gerçeğini açığa çıkarıyor.   56 bin metre küp atık göle dökülüyor   Tuşba ilçesinde bulunan arıtma tesisinde saniyede 1800 lt/sn, günde 56 bin 400 metreküp kanalizasyon atığı akıtılan gölde kirlilik ve koku büyük bir sorun oluşturuyor. Öte yandan gölü besleyen 100’e yakın akarsudan yerleşim yerlerinden geçen 19’u ise evsel atıklar nedeniyle kirlenirken, bu durum da gölün kirlilik seviyesinde artışa neden oluyor.    İlkel yöntemlerle çıkarılan dip çamuru   Kuraklık nedeniyle adacıkların oluştuğu, mikrobiyalitlerin ortaya çıktığı gölde, bir diğer sorun ise dip çamuru. Wan Gölü’nün zemininden 807 bin metreküp dip çamuru çıkarılırken, temizleme çalışmaları sırasında uygun yöntemlerin kullanılmaması ise dikkat çekici. Gölün iç kısmından karaya doğru gemiler ve iş makinesine bağlı bilgisayarla nerede ne kadar dip çamuru olduğu tespit edilerek çıkarılması gereken çamur, ilkel yöntemlerle çıkarılarak, hafriyat kamyonları ile yine göl kıyısına boşaltılıyor.   Wan Gölü’ne dökülerek bölgede koku ve kirliliğe neden olan atık su arıtma tesisinin yarattığı çevresel sorunların yurttaşlara yansımasını Tuşba ilçesine bağlı İskele Mahallesi sakinleri ile konuştuk.   İskele Mahallesi’nde altı yıldır ikamet ettiğini belirten Aygül Erçetin, arıtma tesisinden etrafa yayılan kokudan dolayı evlerinin kapı ve pencerelerini açamadığını söylüyor. İnsanların evinin kapısında oturabildiği yaz mevsiminde, kokudan dolayı sürekli içeride oturmak zorunda kaldıklarını ifade eden Aygül, “Bazen gece saat 01.00’a kadar uyanık kalıyoruz.  01.00’a doğru kokunun biraz hafiflemesiyle anca uyuyabiliyoruz. Kayınvalidem böbrek hastası, o da çok rahatsız oluyor. Yetkililer buna bir çözüm bulmalı” diyor.   AB Standartlarına uygun arıtma tesisi!   Oturduğu mahallede eskiden de bir arıtma tesisi bulunduğunu dile getiren Birsen Savur ise, yetkililerin eski arıtmayı daha teknolojik bir sistem kuracakları gerekçesiyle değiştirdiklerini belirterek, “Yeni arıtma sisteminin Avrupa Birliği (AB) Standartları’nda olacağını söylüyorlardı. Göldeki kirliliğe ve kokuya çözüm olarak sundukları yeni sitemin kokusundan evde duramıyoruz” sözlerini kullanıyor.    ‘Koku ve kirliliğe bir de toz sorunu eklediler’   Şu anda yürütülen dip çamuru temizleme çalışmalarının ise kendilerine yeni sorunlar yarattığını kaydeden Birsen, “Kamyonlarla pislik taşıyorlar. Bu sefer de yoldan çıkan yoğun tozdan kapı, pencere açamıyor; çamaşır bile seremiyoruz. Kamyonlardan taşan pislikler sokağa dökülüyor” ifadelerine yer veriyor.    ‘Çoğu mahalleli taşındı’   Konuya ilişkin konuşan bir diğer mahalle sakini Esma Savur,  21 yıldır yaşadığı mahallede eskiden kokunun bu kadar yoğun olmadığını hatırlatarak, son yapılan arıtma sisteminden sonra kokunun arttığını vurguluyor. Bulundukları yerde diğer mahallelere oranla belli saatlerde koku yayıldığını ifade eden Esma, arka mahallelerde durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. Esma, “Oralarda koku daima var. Çoğu mahalleli evlerini boşaltarak taşındı. Koku buradan Kalecik TOKİ ve Akköprü Mezarlığı'na kadar yayılıyor” diye belirtiyor.    Uzun zamandır çözülemeyen bir sorun Kış mevsiminde bir nebze azalan kokunun yazın yine arttığını dile getiren Esma, bu koku ve kirlilikten ötürü insanların göl kıyısına yaklaşamadıklarını aktarıyor. Esma, “Temiz olsaydı insanlar orada zaman geçirebilirdi. Kendimizi bildik bileli bu gölün etrafı da içi de pis. Şimdi de koku başladı”  sözleri ile göldeki kirlilik sorununun uzun süredir devam ettiğine işaret ediyor.   Tesis ve kanallar göle çöp taşıyor   Mevcut kirliliğin sebebinin de arıtma tesisi olduğuna dikkat çeken Esma, tesisteki her türlü çöpün göle aktığını ifade ediyor. Esma, göle akan kanalların ise tesisten bir farkının olmadığını, göle çok sayıda çöp taşıdığını  sözlerine ekliyor.  Şu an başlatılan temizlik çalışmalarının nedeninin yapılacak olan sahil olduğunu kaydeden Esma, daha önce kimsenin gölü temizlemeye gelmediğine işaret ediyor.    ‘Koku ve kirliliğe çare bulunsun’   Gölün su seviyesindeki azalmanın önceki yıllara oranla arttığını belirten Esma, "Hem bu kokuya hem de göldeki kirliliğe bir çare bulunsun” diyerek yetkililere çağrıda bulunuyor.   ‘Önlem almazsak sulak alanlar yok olacak’   Konuyla ilgili görüştüğümüz Van Çevre Derneği (ÇEVDER) Eşbaşkanı Arzu Dinçer,  Wan Gölü havzasındaki sorunlara ilişkin yürüttükleri çalışmaların devam edeceğini söylüyor. Arzu, “Sulak alanlarımız küresel ısınmaya bağlı kuraklık ve çevre kirliliğinin de etkisiyle gün be gün azalıyor. Gerekli tedbirleri almazsak bu alanlar yok olacaktır” ifadelerini kullanıyor. Arzu, halkın ve STÖ’lerin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak duyarlılık çağrısı  yapıyor.