Wan’da sazlık sulak alanlar yok ediliyor 2023-02-04 09:19:22     Zelal Tunç    WAN - Wan’da ekosistemi dengeleyen ve birçok canlıya da ev sahipliği yapan göl kıyısı boyunca sazlık sulak alanların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Wan Barosu Çevre ve Ekolojik Komisyonu üyesi Gülbahar Doğan, yüzlerce canlının yok olmaması için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.    Yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapan bulundukları yerlerde ekolojik dengenin adeta “böbrekleri” görevini üstlenen sazlık alanlar, insan eliyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Sazlık alanların tehlikede olduğu yerlerden biri de Wan Gölü kıyıları. Kayyım atanan Van Büyükşehir ve İpekyolu belediyeleri tarafından “sahil yolu” ve "çevre yolu” projeleriyle sazlık alanlar tahrip edilirken, 2019 yılında yapılan “Çevresel faktörlerin Van sazlığı sulak alanı üzerindeki etkileri” ile 2017 yılında yapılan “Van Sazlığı’nın Biyoçeşitliliği” araştırmaları, söz konusu alanda ekosistemin yok edileceğine dair birçok veri sunuyor.    Wan Barosu Çevre ve Ekoloji Komisyonu üyesi Avukat Gülbahar Doğan, kentteki sazlıklara ilişkin yürüttükleri çalışmalara dair ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.    ‘Wan’da sazlık sulak alanlarda çok ciddi bir tahribat var’   Temel amaçlarının Wan’ın en çok üzerinde durulması gereken ekolojik sorunları tespit etmek olduğunu dile getiren Gülbahar, bu sorunların öncelikli sırasını belirleyerek tahribatlara engel olmak istediklerini ifade etti.  Gülbahar, “Bir takım görüşmeler yaptık. Bunların arasında basın, akademisyen, sivil toplum örgütleri ve aktivistlerle bir araya geldik. Bunun dışında kurum ve kuruluşlarla görüşmelerimiz devam edecek. Bu anlamda bilim insanlarıyla çalışmak çok kıymetli. Önceliğimiz, Wan’ın en ivedilik gerektiren, en çok üzerinde durmamız gereken ekoloji sorunları nelerdir. Bunları tespit etmek gerekiyor. Öncelik sırasına koymamız gerekiyor. Çünkü öncelik sırasına koymazsak hepsine yetişmemiz mümkün değil. O yüzden de hızlı bir şekilde var olan tahribatı engellemek için de öncelik sonralık ilişkisi kurmak gerekiyor. Biz çalışmalarımıza bu minvalde başladık. Daha önce Wan’da STÖ’ler hangi çalışmaları yapmış, neler eksik kaldı, neleri devam ettirelim, neler iyi oldu, neyi revize edelim gibi fikir alışverişinde bulunduk. Wan’da sazlık sulak alanlarda çok ciddi bir tahribat oluşmasından kaynaklı Wan sazlık sulak alanlarıyla ilgili çalışmalarımızı başlattık” diye belirtti.    Büyükşehir ve İpekyolu belediyelerinden cevap yok   Kentte tarihi Wan Kalesi’nin yanındaki göl kıyısında bulunan sazlık alandan geçen çevre yolu civarında bir çalışma yürüttüklerini, kimi tespitlerde bulunduklarını söyleyen Gülbahar, söz konusu yolda yapılan sahil yolunun hangi kurum tarafından, hangi mevzuata, hangi karara dayandırılarak yapıldığını öğrenmek üzere kayyım yönetimindeki İpekyolu ve Büyükşehir Belediyesi’ne başvuruda bulundukları bilgisini paylaştı. Gülbahar şöyle devam etti: “Büyükşehir Belediyesi’ne bir tekit yazısı da gönderdik.  Çünkü bunu aslında bir araya geldiğimiz akademisyenler ve aktivistlerle de çok fazla müzakere ettik. Birincisi sahil yolu yapmak, kamu yararı için bir hizmet olabilir, ancak bunu tartışmak gerekir; bunu yaparken öncelikli olarak idarenin belki bu alanda uzmanlar kimlerse onlardan görüş alıp ‘sahil yolunun buradan geçmesi uygun mu? Zorunlu mu?’ diye sorarak, geçmesi zorunluysa burada bir ekosistem olduğunu gözeterek, olabilecek en az zararla fikir alınabilirdi. Fikir alındıysa da açıkçası uygulamaya geçilmediğini görüyoruz. Gerçekten sazlık sulak alanda çok ciddi bir tahribat söz konusu. Bu arada farklı projelerin de yapıldığını gördük, ama bize herhangi bir resmi yazı gelmedi. Bir yol yapılmış ancak; moloz yığını var, çöpler yığılmış, öte yandan bir kentleşme var, bu kentleşmeyle birlikte sulak alanlar kirlilik nedeniyle çok zarar görüyor.”   ‘Çevre yolu sazlık alanı kurutmayla tehdit ediyor’   Çevre yolu ile göl arasında kalan sazlık alanın tahrip edildiğini kaydeden Gülbahar, bunun nedeninin ise yapılan çevre yolu olduğuna dikkat çekti. Gülbahar, “Yol bir şekilde ana yola bağlanmış. Bir yürüyüş yolu olarak mı düşünülmüş, projeyi göremediğimiz için bilmiyoruz. Fakat çok geniş bir alan olduğunu sazlık alanı doğrudan ikiye böldüğünü, iki sazlığın su bağlantısının kesildiğini görüyoruz. İki sazlıktan birinin kuruma riskiyle karşı karşıya olduğunu gördük. Dolayısıyla orada çok fazla göçmen kuş türü var, leylekler var, balık çeşitliliği, endemik türler var. Dolayısıyla sulak alanlar gerçekten çok kıymetli”  şeklinde konuştu.    ‘Kentliler sulak sazlık alanın farkında olmalı’   “Wan’da sulak alanların önemine vurgu yapmak gerekiyor” diyen Gülbahar, şu sözleri kullandı: “Sulak sazlık alanlar kentliler için kıymetli bir yer olarak görülmüyor. Çünkü kentlinin göl ile bağlantısı yok. Orada ciddi bir ekosistem var. Canlı çeşidi bulunuyor. Hele de hiç orman örtüsünün olmadığı bir kentte, sulak sazlık alanların arıtma gibi  görevi de var,  suyun dengesini sağlıyorlar, taşmaları engelliyor. Sazlık sulak alanlar suyu arıtıyor. Öte yandan çok estetik bir değeri de var, turistik değer de katıyor. Bir makalede okumuştum; kuş fotoğrafçılığı gibi bir alan var; özellikle flamingo göçleri var. Zarar vermeden bu fotoğrafçıların bunu yansıtabilecekleri alanlar olabilir. Çiçekli beldesinde böyle bir sazlık alan var. O alanlarda insanlar botlarla, kayıklarla geçip gezinti yapıp balık avlayabiliyorlar. Tabi ki; olabildiğine doğaya zarar vermeden yapmak gerekiyor. Mevcut durumda  bir tahribat yapılmış, bu tahribatın olabildiğince önlenebilmesi gerekiyor, çünkü sahil yolu büyük oranda tamamlanmış durumda. Fakat sazlık sulak alanların korunması gerekiyor. Bu yönüyle kamuoyu oluşturacak çok fazla çalışmalarımız olacak.”   ‘Wan Gölü’ne sahip çıkalım’   Kamuoyuna sazlık sulak alanların korunması çağrısında bulunan Gülbahar son olarak şöyle dedi: “Wan Gölü kentliler için çok sembolik. Gevaş’ta Artos sıra dağları çok heybetli oradan Süphan Dağı’nı da görürüz; Dağlar karla örtülüdür, ama ortada bir denizde görüntüsü de vardır. Kocaman bir mavilik var. Bunları yan yana görmeye alışkın olmadığımız bir manzara. Bu anlamda kente çok büyük bir estetik değer de katıyor. Wan ile özdeşleşmiş bir gölü var. Buna sahip çıkmak gerekiyor.”