Van Gölü ölüyor: Geleceğimize, nefesimize sahip çıkalım 2019-06-24 09:03:30   VAN - Kirlilik nedeniyle yok olmayla karşı karşıya bırakılan Van Gölü için Büyükşehir Belediyesi tarafından farkındalık günleri düzenleniyor. Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe, tüm Van halkına “Gölümüze sahip çıkalım, nefesimize, geleceğimize sahip çıkalım” çağrısında bulundu.    600 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilen Van Gölü, Türkiye’nin en büyük gölü konumunda. Son yıllarda evsel ve hayvansal atıkların dere yollarıyla aktığı göle kıyısı bulunan Erciş, Edremit, Tuşba ve Gevaş ilçelerinde ise kıyı kesimleri çöp yığını halini almış durumda.    Özellikle Gevaş ilçesinde yaklaşık 25 yıldır çöplerin gelişi güzel doğaya saçılması büyük tehlike yaratırken, Tuşba’ya bağlı Organize  Sanayi Bölgesi’nde bulunan fabrikaların atıkları da dereler aracılığıyla göle dökülüyor. Van Gölü için gün geçtikçe tehlike büyüyerek devam ediyor.    ‘Amacımız kamuoyunda farkındalık yaratmaktır’   Gölün maruz bırakıldığı kirliliğe dikkat çekmek amacıyla Van Büyükşehir Belediyesi tarafından farkındalık haftası etkinlikleri düzenleniyor. Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe, farkındalık uyandırmak amacıyla etkinlik düzenlediklerini vurgulayarak, “Bugün bu vesileyle mutluyuz çünkü bizim öncülüğümüzde göl için müthiş bir duyarlılık sağlandı. Bunu çeşitli etkinliklerle de sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.     ‘Van Gölü ölüyor’   Kıyılardan maruz kaldığı çöplerin Van Gölü’nü öldürdüğünü kaydeden Bedia, “Katı atıklar atılmaya devam ederse, önlemler alınmazsa, arıtma tesisleri tamamlanamazsa, evsel atıklar, hayvansal atıklar dereler aracılığıyla ulaşmaya devam ederse çok kısa sürede geri dönülemez bir hal alacak. Bütün coğrafyanın öleceği, bir bataklığa, çamur deryasına dönüşebileceği bir tehlike barındırıyor” diye konuştu.     ‘Van Gölü nefesimizdir’ paylaşımına yoğun ilgi     Göl’ün kirliliğinden herkesin sorumlu olduğunu ve bir duyarlılık yaratılacaksa da her kesimin çalışması gerektiği vurgusu yapan Bedia, “Bu hale getirenler bizleriz. Sorumluluk hepimizin. Eğer geleceğimizi düşünüyorsak Van Gölü’nü, denizimizi düşünüyorsak, mutlak suretle önlemimizi almalıyız. Van Gölü etkinliklerimizin de amacı budur. Meclis kararımızdan önceki gece benim attığım twittle  ‘Van gölü nefesimizdir’ paylaşımı birçok kesimden özellikle gençlerden ve kadınlardan muazzam bir karşılık aldı. Meclisimizde de oy birliğiyle ilan edilmesi önemlidir tabi ki” ifadelerini kullandı.    Farklı birçok sivil toplum örgütüyle (STÖ) ile göl kıyısında incelemelerde bulunduklarını söyleyen Bedia, şöyle dedi: “Van Gölü kıyısında bir dizi incelemelerde bulunduk. Yine birçok STÖ’nün katılımıyla çalıştay düzenledik. Özellikle çevreciler, çeşitli kurum kuruluşlar, siyasi partileri de davet ettik. Öz itibariyle halkın Van Gölü’nü korumasıyla alakalı bir duyarlılık gelişmesi gerekir. Temsili olarak bizler ne yaparsak yapalım eğer halktan doğru bir karşılık yok ise kalıcı bir çözüm olmaz.”    ‘Mücadele uzun solukludur’   Birçok kesimle irtibatlarını sürdüreceklerini dile getiren Bedia, “Van Gölü için elini taşın altına koyacak herkesin fikrini, önerisini almaya devam edeceğiz. Çalıştayımızda buna yönelik çok güzel öneriler ortaya çıktı. Temel amacımız Göl için somut adımlar atacak bir yapının oluşturulmasıdır. Bu yapının oluşması içinde bütün kesimlerin görüş ve önerilerine açık bir bildirge hazırlığı yapıyoruz. Bir haftalık çalışmalarımız kapsamında çıkan öneriler kamuoyuyla paylaşılacak. Umarız bu defa gerçekleşecektir. Uzun soluklu bir mücadeledir. Biz bu yolculuğun ilk adımını atmış olacağız. Bizim de kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalarımız bu eksende sürecektir” diye ekledi.    ‘Gölümüzü koruyalım nefesimizi koruyalım’   Son olarak kamuoyunu duyarlılığa davet eden Bedia, “Van Gölü kapalı bir havzadır. Dışarıya bir akıntısı olmadığı için ne atılırsa içinde kalıyor. Dolayısıyla atılan her atıkta ölüyor. Göl bir nefestir. Dolayısıyla bu coğrafyada yaşayan bütün canlıların da sonu geliyor. Bizim geleceğe bırakacağımız en iyi miras Van Gölümüzü korumaktır. Bunun için en ufak kirliliğin denizimize gitmesine izin vermemeliyiz. Gölümüzü koruyalım nefesimizi koruyalım” dedi.