Nobel Barış Ödülü'nü alan Nadia'dan 'cinsel şiddetle mücadele' çağrısı

  • 10:09 11 Aralık 2018
  • Dünya
HABER MERKEZİ - Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Êzidî aktivist Nadia Murad ile Kongolu jinekolog  Denis  Mukwege, ödüllerini aldıkları törende savaşlarda kadın ve çocukların maruz bırakıldığı cinsel şiddete karşı dünyaya çağrı yaptı. 
 
Cinsel şiddetin savaş ve silahlı çatışmalarda bir silah olarak kullanılmasını sona erdirmek için gösterdikleri çabalar nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Kongolu doktor Denis Mukwege ve Êzidî aktivist Nadia Murad, Oslo'da düzenlenen törenle ödüllerini aldı. Nadia ile Denis, bu törende Nobel Barış Ödülü altın madalyası ile aralarında paylaşacakları yaklaşık 1 milyon dolar tutarındaki ödülün sahibi oldu.
 
Törende birer konuşma yapan Denis ve Nadia, savaşlar sırasında cinsel şiddete maruz bırakılanların korunması için dünyaya çağrıda bulundu ve kadın ile çocukların zor durumdaki hallerine ilgisizliği eleştirdi. 
 
Yardım çağrısı
 
Nadia, yaptığı konuşmada, halen DAİŞ'in elinde rehin tutulan yüzlerce kadın ve çocuğun özgür bırakılması için uluslar arası kamuoyuna yardım çağrısında bulundu. Dünyanın Êzidîler ile diğer ezilen hakları koruması gerektiğini belirten Nadia, "Bana göre adalet yerini bulana kadar bütün mağdurlar güvenli bir sığınağı hak ediyor" dedi. 
 
'Dünya neden harekete geçmiyor?'
 
 21'inci yüzyılda, küreselleşme ve insan haklarının olduğu çağda 6 bin 500 Êzidî kadın ile çocuğun kaçırıldığını, cinsel işkenceye uğradığını ve satıldığını söyleyen Nadia, halen 3 bin civarında kadın ile çocuğun ne durumda olduğunun bilinmediğini aktardı. "Hayatlarının en güzel döneminde genç kızlar satıldı, satın alınıldı, rehin tutuldu ve her gün tecavüze uğradı. 195 ülkenin liderlerinin vicdanlarının bu kızları kurtarmak için harekete geçmemesi anlaşılır gibi değil" diyen Nadia, kadın ve çocukların ticari bir anlaşma veya bir petrol sahası olması halinde bütün dünyanın onları kurtarmak için uğraşacağını dile getirdi. 
 
2014 yılının Ağustos ayında Şengal yakınlarında kaçırılan Nadia, uzunca bir süre DAİŞ tarafından rehin tutulmuş ve cinsel işkenceye maruz bırakılmıştı. DAİŞ'in elinden kurtulduktan sonra aktivist olan Nadia, 2016 yılında Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi seçilmişti.