UNHCR'den çağrı: Ayrımcılığı sona erdirmek için harekete geçin

  • 12:14 13 Kasım 2018
  • Dünya
HABER MERKEZİ - UNHCR, #Aidim(#IBelong) Kampanyası 'nın dördüncü yılında devletlere yaptığı çağrıda,  vatansızlığın sona erdirilmesi için ayrımcılık başta olmak üzere birçok konuda harekete geçilmesini istedi. 
 
Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Mülteci Örgütü (UNHCR), vatansızlığın sona erdirilmesine yönelik #Aidim (#IBelong) Kampanyası'nın dördüncü yılında devletlere daha kararlı adımlar atması için çağrıda bulundu. Kampanyanın başlatıldığı 2014 Kasım ayından bu yana önemli sonuçların elde edildiğini belirten UNHCR'nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Bu süreçte, 166 bini aşkın insan vatandaşlık kazandı veya vatandaşlığını onaylattı ve 20 devlet Vatansız Kişilerin Statüsüne İlişkin 1954 Sözleşmesi'ne taraf olarak Sözleşmeye taraf devlet sayısının 91'e çıkmasını sağladı. Aynı zamanda 73 devlet ise, Vatansızlığın Azaltılmasına İlişkin 1961 Sözleşmesi'ne taraf oldu. Dokuz devlet, vatansızlığın tespitine dair usuller oluşturdu veya mevcut usullerde düzenlemeye gitti, altı devlet vatansızlığa ilişkin kanunlarında reformlar yaptı ve iki devlet ise, vatandaşlığın kadınlardan çocuklarına aktarılmasını engelleyen toplumsal cinsiyet ayrımını ortadan kaldırdı. Vatansızlığın önlenmesine ilişkin ulusal planlar dokuz ülkede resmi olarak kabul edildi."
 
3,9 milyon kişi vatansız
 
Tüm bunlara rağmen çoğunluğu Asya ve Afrika ülkelerinde olmak üzere vatansız olan ve belirsizlik içinde yaşayan milyonlarca insana dikkat çekilen açıklamada, "Dünya genelinde kaç kişinin vatansız olduğunu veya kaç kişinin vatansızlık riskiyle karşı karşıya kaldığını tam olarak belirleyebilmek zor. 2017 yılında, yaklaşık 70 ülkenin raporları doğrultusunda 3,9 milyon vatansız kişi olduğu saptandı. Bunun toplam sayının yalnızca küçük bir kısmını oluşturduğunu ve gerçek sayının bundan üç kat daha fazla olabileceği öngörülüyor" diye belirtildi.
 
Ayrımcılık ve kanunlardaki sorunlar
 
Açıklamada, vatansızlığın pek çok nedeni olduğu, ancak en önemli iki nedenin ayrımcılık ve vatandaşlık kanunlarındaki sorunlar olduğu kaydedilerek, "Bunun bireyler ve aileleri üzerinde doğrudan ve şiddetli bir etkisi var. Vatansızlık, bir tabiiyeti bulunmadan ve bunun getirdiği zorluklarla birlikte bir yaşam sürmek demek. Vatansız olmak; eğitime, tıbbi bakıma ve yasal istihdama erişemeden bir yaşam sürmek anlamına gelebiliyor. Ayrıca evlenemeden, bir ev sahibi olamadan, serbest dolaşım hakkından yoksun, bir başka deyişle toplumun sınırlarında, gelecek hayalleri veya umudu bulunmadan bir yaşam sürmek anlamına da gelebiliyor" ifadelerine yer verildi.
 
Vatansızlığa çözüm için çağrı
 
Dünya genelinde yalnızca 25 ülkenin ulusal kanunlarında annelerin babalarla eşit biçimde çocuklarına vatandaşlık aktarabilmelerini engelleyen toplumsal cinsiyet ayrımcılığıyla ilgili hükümlerin mevcut olduğunun vurgulandığı açıklamada, bu duruma ilişkin kanunlarını değiştiren son iki ülkenin Madagaskar ve Sierra Leone olduğu kaydedildi. Açıklamanın devamında şöyle denildi: "Dünyanın neredeyse her bölgesinde, vatansızlığa çözüm getirmek için çağrılarda bulunuluyor ve eylem planları başlatılıyor. Bu bölgesel girişimler, devletlerin bu insan hakları sorununu ele alma ve buna bir çözüm bulma konusunda birlikte hareket etmelerinde itici bir rol üstleniyorlar. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında 16. hedef de 2030 yılına kadar herkese yasal bir kimlik kazandırılması yoluyla vatansızlığın ortadan kaldırılmasını öngörüyor."
 
'Herkes AİDİM demeyi hak ediyor'
 
BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Bugün siyasetçileri, hükümetleri ve kanun yapıcıları; vatansızlığın 2024 yılına kadar küresel olarak sona erdirilmesi için hiç zaman kaybetmeden, şu an harekete geçmeye ve bu doğrultuda kararlı adımlar atmaya davet ediyorum. İnsani, etik ve siyasi açıdan yapılması doğru olan şey bu. Bu gezegendeki herkesin vatandaşlık hakkı var ve herkes AİDİM demeyi hak ediyor."
 
'Vatansız kişiler engellerle karşılaşıyor'
 
Filippo, konuyla ilgili olarak sözlerine şunları ekledi: "Vatansız kişiler temel insan haklarından faydalanma konusunda hâlâ çok ciddi engellerle karşı karşıya kalıyorlar. Vatansızlığı ortadan kaldırılabilmek için ayrımcılığın ulusal kanun ve uygulamalardan çıkarılması gerekiyor. Kenya, Kırgızistan ve Tayland gibi devletler bu konuda öncülük ediyor ve siyasi irade, kararlılık ve eşgüdümlü ulusal çabalar sayesinde on binlerce insanın vatandaşlık kazanarak hayatlarının tamamıyla değişebildiğini gösteriyorlar."
 
UNHCR'den el kitabı
 
Öte yandan UNHCR,  vatansızlığın etkin bir biçimde önlenmesi ve azaltılması ve vatansız kişilerin tespit edilmesi ve korunması amacıyla parlamentoların ve kanun yapıcıların kapasitelerinin artırılması hedefi doğrultusunda Parlamentolar Arası Birlik ile işbirliği içinde "Vatansızlığın Önlenmesi ve Azaltılmasına Yönelik Vatandaşlık Kanunlarındaki İyi Uygulamalar" konulu yeni bir el kitabı yayınladı.