HABER MERKEZİ - “Gençlik ve özgür bir geleceği inşa etme” şiarıyla Beyrut’da gerçekleştirilen Ortadoğu Gençlik Konferansı Kürtçe ve Arapça dillerinde okunan sonuç bildirgesiyle sonlandırıldı.

 

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta iki gündür, “Gençlik ve özgür bir geleceği inşa etme”  şiarıyla süren Ortadoğu Gençlik Konferansı okunan sonuç bildirgesi ile sonlandırıldı. Sonuç Bildirgesinden önce “Olası çözüm yöntemleri ve mevcut sorunlara alternatifler” konu başlığıyla tartışmalara katılım gösteren gençler söz hakkı alarak yeni ve özgür bir Ortadoğu için görüş ve önerilerini sundular.

 

Konferans Bişeng Brûsk’a adandı

 

Tartışmaların sonunda Hazırlık Komitesi Üyesi Zana Mustafa, söz hakkı alarak konferansı hava saldırısında katledilen Bişeng Brûsk’e adandıklarını belirtti.

 

Yapılan geniş tartışmaların ardından 90 delege sonuç bildirgesinin okunması için bir araya geldi. Sonuç Bildirgesinde, “Bugün Ortadoğu ve Kuzey Afrika gençliği örgütleniyor, özgür ve adil bir gelecek için mücadele ediyor.” denildi.

 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika Gençlik Konferansı sonuç bildirgesinde şunlara yer verildi: 

 

"Ortadoğu ve Kuzey Afrika gençliği olarak bugün en ağır sistemik krizle karşı karşıyayız. Ortadoğu’da her geçen gün savaşlar ve çatışmalar yayılıyor, milliyetçilik ve dincilik halkların soykırımına yol açıyor, aynı zamanda halkların birliğine kapı kapatılıyor, bölgenin doğası ve zenginlikleri yağmalanıyor.

 

Kapitalist Modernite sistemi 500 yıllık varoluşunda Ortadoğu halkına ve gençliğine ihanet, savaş, çatışma, toplumların bölünmesi, baskı ve yağma dışında hiçbir şey getirmemiş olup, gençliği bugün bölge haklarından, özgür bir gelecekten mahrum bırakmıştır. Bunun sonuçları her yerde görülüyor ve hissediliyor: göç ve demografik değişim, kadınların katledilmesi, şiddet ve bu sistemin hizmetinde bölge halkını terörize eden paramiliter güçlerin gelişmesi ve mevcut kriz karşısında çaresizlik.

 

Gerçek şu ki, ne mevcut rejim ve devletler ne de müdahaleleriyle bölgeye yeni bir tasarım dayatmak isteyen Kürt güçleri bu kaos ve krizden çıkış yolu bulabiliyorlar. Yabancı müttefiklerle kendimizi kandırmamalıyız: Bölge halkı kendi birliğini geliştirecek, kendi gücüne güvenecek ve bu şekilde çözüm üretebilecektir.

 

Bugün Ortadoğu ve Kuzey Afrika gençliği örgütleniyor, özgür ve adil bir gelecek için mücadele ediyor. Gençlik, hakikat arayışı, çözüm arayışı ve kendi toplumlarının özgürlüğü için öncülük yapmak demektir.

 

Güncel sorunları birlikte aydınlatabilmek, mücadele yol ve yöntemlerini belirleyerek gerekli çözümleri üretebilmek amacıyla Ortadoğu ve Kuzey Afrika Gençlik İnisiyatifi öncülüğünde 8-9 Haziran tarihleri arasında bir araya geldik. Lübnan ülkesinin Beyrut şehrinden 95 genç, 15 ülke 21 örgüt, hareket ve siyasi partiler olarak şunları belirtmek istiyoruz;

 

1. Mevcut krizin çözümü, kapitalist modernite sisteminin dışında, demokratik bir Ortadoğu’nun inşa edilmesiyle uygulanabilir.

 

2. Konferansımız, Büyük Ortadoğu Projesi gibi bölgeye dışarıdan empoze edilen tüm projelere karşı çıkılması gerektiğini belirtmektedir. Kapitalist modernite ve onun tüm sonuçları, mevcut sorunlara derin bir çözüm üretemez ve buna karşı fikri, siyasi ve toplumsal bir mücadele yürütülmelidir.

 

3. Konferansımız, oryantalist bir bakış açısıyla Ortadoğu’yu küçük gören ve çözümün gücünü kendinde görmeyen, dışarıdan çözüm arayan tüm yaklaşım ve görüşleri reddediyor. Gençliği değişimin en dinamik gücü olarak görüyor. ve yeniden doğuşu esas alıyor.

 

4. Konferansımız, Orta Doğu ve Kuzey Afrika halklarının tüm tarihsel, dil, kültür, gelenek, millet ve inanç yönlerinin farklılıklarının olmasına rağmen sorunlarının birbiriyle bağlantılı olduğu sonucuna varmıştır. Bu nedenle gençliğin kalkınma ve çözüm gücü olabilmesi için güç birliğinin acilen inşa edilmesi ve güçlendirilmesi gerekmektedir.

 

5. Bu güç birliğini sağlayabilmek ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika gençliğinin konfederalizmine yönelik somut adımlar atabilmek için konferansımız, tüm kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir koordinasyonu seçmiş ve görevlendirmiştir.

 

6. Konferansımız, kadının köleleştirilmesini ve erkeğin kadın üzerindeki otoritesini en temel ve esas sorun olarak ele almakta ve görmekte. Bu nedenle genç kadınların Ortadoğu’da demokratikleşmenin öncü gücü olduğunu belirtmektedir.

 

7. Konferansımız, halkı ve bölgesel inançları birbirine düşüren, varlığını inkar eden, ortak ve demokratik yaşamın önündeki en temel engel olan ulus-devlet projelerini çözüm olarak görmemekte ve bu bağlamda Bölgenin tüm bileşenlerinin kendi kaderini belirleme hakkını savunan demokratik ulus projesini çözüm ve mücadele yöntemi olarak görmektedir.

 

8. Konferansımız, halkın meşru mücadelesini “terörizm” olarak nitelendiren yorumları reddeder ve her toplumun her türlü işgal ve baskıya karşı meşruiyetini savunma hakkına sahip olduğuna inanır.

 

9. Konferansımız yanlış bir ‘özgürlük’ anlayışıyla toplumu bölen, bireyciliği teşvik eden, gençleri yurtseverlik görevlerinden uzaklaştıran kapitalizme ve bunun liberalizmin ideolojisine, ataerkilliğe ve doğanın yağmalanmasına, doğanın tahrip edilmesine karşı olup her türlü baskıya karşı cinsiyet, kimlik, din, dil ve ulus temelinde mücadele edecek.

 

10. Konferansımız, Türk devletinin Libya’dan Kafkasya’ya, Yemen’den Kürdistan’a kadar kapitalist modernite güçlerinin çıkarları hizmetinde geliştirilen işgal politikalarını tüm halkların ortak düşmanı olarak görmektedir. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Kürt halkının ve bölge halklarının ortak mücadelesini desteklemektedir.

 

11. Konferansımız, İsrail işgalini ve Filistin halkının katledilmesini kınamakta, Filistin halkının özgürlük mücadelesini meşru görmekte ve Yahudi halkı ile Filistin halkını karşı karşıya getiren her türlü projeyi reddetmektedir.”