Panorama 2021 | 7 kıtada direnişin buluştuğu yıl

  • 09:01 27 Aralık 2021
  • Dünya
 
Derya Ceylan
 
HABER MERKEZİ - Dünya genelinde kadınlar yıl boyunca alanlardaydı. Erkek-devlet şiddetine karşı direnişleriyle birbirlerine güç olan kadınlar, dayanışmanın önemine dikkat çekti. 
 
Dünyada, 2021 yılının başından sonuna kadar kadınlar alanlardaydı. Tunus’tan ABD’ye, İran’dan Arjantin’e, Afganistan’dan Cezayir’e kadınların bu yılki hedefleri, gasp edilmiş haklarını geri almak ve kazanılmış haklarını da korumak oldu. Yaşamın her alanında kapitalist düzene, ulus-devlet sistemine şiddete, tecavüze, katliamlara, savaşa, eşitsizliğe ve ekolojik yıkıma karşı direnişini birçok eylem ve etkinlikle sürdüren kadınlar farklı dillerde de olsa birbirlerine seslerini duyurdu. 
 
Dayanışmanın öne çıktığı bir yılı geride bırakacak olan kadınlar, 2022’ye ise daha güçlü bir şekilde girmeye hazırlanıyor. 
 
Ortadoğu’dan Afrika’ya, Asya’dan Avrupa’ya tarihe not düşen kadınların bir yılını derledik. 
 
Ocak 
 
Kadınların kazanımlarının gasp edildiği ülkelerden biri olan İran’da 10 yılı aşkın bir süredir talep edilen yasa sonunda yürürlüğe girdi. Ülkede, resmi olarak duyurulmayan, ancak hükümetin sayfasında yer alan bilgiye göre kadına yönelik şiddet, hakaret, katliam ve tecavüz suç olarak kabul edildi.
 
Arjantin’de 1920’den bu yana kürtaja sadece cinsel saldırı sonucunda yaşanan hamileliklerde veya annenin hayatının tehlikede olduğu durumlarda izin veriliyordu. Cumhurbaşkanı Alberto Fernandez’in Ocak ayında yasayı onaylaması ile birlikte kürtaj resmi hale geldi. Arjantin böylece, 14 haftaya kadar koşulsuz kürtaja onay veren en büyük Güney Amerika ülkesi oldu. 
 
Porto Riko’da her hafta ortalama en az bir kadının, maruz kaldığı şiddet sonucu yaşamını yitirmesi karşısında OHAL ilan edilirken, yasalarda da değişime gidildi. Şiddete karşı yayımlanan bildirgede, faile yönelik uzaklaştırma kararı aldırmış kadınların korunması ve daha iyi izlenmesi için bir komite kuruldu. 
 
Polonya’da Anayasa Mahkemesi’nin, fetüsün kusurlu olduğu durumlarda yapılan kürtajların, anayasaya aykırı olduğu kararına karşı binlerce kadın, başkent Varşova’da sokağa çıktı. Kadınların tepkisi üzerine yasanın yürürlüğe girmesi ertelendi. Ancak Polonya hükümeti yasayı resmi gazetede yayınlayarak, kürtajın tamamen yasak olduğunu duyurdu.
 
1991’den bu yana iç savaşın yaşandığı Somali’de kadınların parlamentoda yer almak için verdiği direniş sonuçlandı. Böylece, kota uygulamasına gidilen ülkede parlamentoda, yüzde 30 kadın temsil kotası uygulanmasına karar verildi. Ancak kadın hakları grupları, kotanın güvence altına alınmasını istedi. Kadınlar ayrıca uygulanacak kotanın da yetersiz olduğunu vurguladı. 
 
Şubat 
 
Kadınlar yılın ikinci ayında yine alanlardaydı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne bir ay öncesinden hazırlanan ülkelerden Belçika’da kadınlar, bu yıl hayati önemdeki birçok sektörü ayakta tutmalarına rağmen “görünmez” kılınan emeklerinin karşılığı için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde greve gideceğini duyurdu.
 
Kadınların yaşamın her alanında baskı altına alındığı İran’da ise ağırlaştırılmış işkence ve tecrit koşullarında tutulan Kürt siyasetçi Zeynep Celaliyan’ın maruz bırakıldığı hak ihlallerine karşı Uluslararası Af Örgütü, İran Yargıtay Başkanı İbrahim Reisi’ye mektup gönderdi. Zeynep’in maruz kaldığı hak ihlalleri ve sağlık sorunlarına dikkat çekilen mektupta bu durumun düzeltilmesi, Zeynep’in serbest bırakılması istendi. 
 
Kuveyt’te kadınlar, moda bloggerı Ascia Al Faraj tarafından başlatılan bir dijital medya kampanyasında ilk kez tacize karşı sesini yükseltmek için muhafazakar normlara ve “ayıp” kültürüne meydan okudu. Takip edildiğini, taciz edildiğini veya saldırıya uğradığını dile getiren onlarca kadın, Arapça “Sessiz kalmayacağım” anlamına gelen “Lan Asket” Instagram hesabı üzerinden paylaşımlarda bulundu. 
 
Şubat ayında 8 Mart için yapılan hazırlıklardan biri de ulus aşırı Hayati Otonom Mücadeleler Ağı (E.A.S.T.) tarafından yapıldı. Ağ, 8 Mart için Hayati Grev Manifestosu adıyla bir açıklama yayınladı, kapitalist, patriarkal ve ırkçı şiddete karşı mücadele veren herkesi greve katılmaya çağırdı.
 
Savaş ve çatışmalı bölgelerde yaşamak zorunda kalan çocukların durumuna dikkat çeken çocuklara yardım örgütü “Save the Children”, hazırladığı raporda, çatışmalı bölgelerde toplam 426 milyon çocuğun yaşadığına ve bu gruptaki her 6 çocuktan birinin cinsel şiddete uğrama riskine işaret etti. 
 
Mart 
 
Yılın üçüncü ayı Mart’ta Afganistan’ın Celalabad kentinde özel bir televizyon kanalının seslendirme bölümünde çalışan üç kadın personel uğradığı silahlı saldırı ile katledildi, iki kadın ise yaralandı. Kadınlara yönelik saldırıyı ise DAİŞ üstlendi. DAİŞ, 2020’de de aynı televizyon kanalında çalışan gazeteci Malalai Meyvand’ı katletmişti.
 
8 Mart’ın coşkulu geçtiği merkezlerden biri olan İsviçre’nin Zürich kentinde aralarında Kürt kadın hareketi ve feminist kadınların da olduğu çok sayıda kadın, Helvertia Meydanı’nda bir araya geldi. Burada yürümek isteyen kadınlara saldıran polis birçok kadını da darp ederek gözaltına aldı. Tüm engellemelere rağmen kadınlar yürüyüşü gerçekleştirdi.  
 
Kadınların temel haklarından biri olan kürtaj hakkı, ABD’nin Arkansas eyaletinde kaldırıldı. Eyalette çıkarılan yasa ile kürtaj yasaklandı. Söz konusu yasa, tecavüz ve ensest sonucu oluşan gebelikleri de kapsıyor. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği ACLU, yasayı mahkemeye taşıyarak, bu yasağın “zalimce ve anayasaya aykırı” olduğunu söyledi. 
 
İngiltere’nin başkenti Londra’da polis Wayne Couzens, 33 yaşındaki Sarah Everard’ı katletmesi üzerine, ülke genelinde binlerce kadın sokağa çıktı. Sarah’yı anan ve katliamları protesto eden kadınlar, “Biz yüzde 97’yiz” yazılı pankartla yürüdü. Yine binlerce kişi, Sarah için evlerinin kapı ve pencerelerine mumlar koydu. 
 
Avustralya’da siyasetin en yüksek makamlarından bazılarında cinsel saldırı, taciz ve suiistimal iddiaları ortaya çıkınca, ülkenin birçok şehrince binlerce kadın alanlara çıktı. “Yeter artık” yazılı siyah maskeler takan kadınlar, kadın düşmanlığını, tacizi ve tecavüzü kınayan pankartlar taşıdı. 
 
İran’da ise bir grup kadın aktivist, rejimin kadına yönelik uygulamalarını ve politikalarını protesto etmek amacıyla yüzü kapalı bir şekilde “Las Tesis” dans performansı sergiledi. Dijital medya hesapları üzerinden kısa sürede hızla yayılan dans performansında kadınlar, “Polis, yargı, hükümet, cumhurbaşkanı hepiniz saldırgansınız” sözleriyle “Las Tesis” dansını kendi dillerinde söyledi. 
 
Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıkılması, dünya basınında da yer aldı. Haberlerde, Türkiye’deki kadına yönelik şiddet verilerine dikkat çekilirken, sözleşmenin iptalinin ülkeyi kadınlar açısından daha da yaşanılmaz hale getireceğine işaret edildi.
 
Nisan 
 
Sudan’ın başkenti Hartum’da Feminist Örgütler Koalisyonu öncülüğünde yüzlerce kadın, ayrımcı yasalarda reform talebinde bulunmak için alanlara çıktı. Kadınlar, eski Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir rejimi tarafından dayatılan yasaların yeniden düzenlenmesini talep etmek için eylem yaptı.
 
Suudi Arabistan’da “Suudi İnsan Hakları Komisyonu” tarafından “Taciz Mağdurlarını Desteklemeye Yönelik Uzmanlaşmış Grup” kuruldu. Grubun amacı, tacize maruz bırakılan bireyler ile ailelerine danışmanlık, psikolojik destek, eğitimsel, sosyal ve yasal rehberlik sağlamak. 
 
Fransa’da 15 yaş altındaki bireylerle gerçekleştirilen her türlü cinsel ilişki ve ensest, tecavüz kapsamına alındı. Mart ayında Meclis’ten geçen karar, parlamentoda onaylandı. Buna göre, her iki tarafın rızası olsa dahi bu ilişkiler suç sayılacak. Fail, tecavüz suçundan yargılanacak ve 20 yıl hapse çarptırılabilecek.
 
Mayıs 
 
Mayıs ayında yine kadınların gasp edilen hakları dünya gündemindeydi. Bu haklardan biri olan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi, İsveç Parlamentosu’nda tartışıldı. Feminist kadın grubu FEMEN de, Almanya’nın 40 farklı noktasına İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için devasa afişler astı. 
 
Tunus’ta ise Rifka Cherni’nin evli olduğu güvenlik görevlisi erkek tarafından katledilmesi ülkeyi ayağa kaldırdı. “Rifka Cherni öldürülen ne ilk kadın ne de son kadın” adlı kampanyanın başladığı ülkede kadın derneklerinden farklı siyasi partilerin kadın örgütlerine kadar ortak tavrı gelişirken, kadın sanatçılar da kampanyaya destek verdi. 
 
Haziran 
 
İsviçre’de ilk olarak 1991 yılında yapılan kadın grevinin 30’uncu yıldönümü dolaysıyla kadınlar başta Cenevre, Lozan, Zürich, Bern, Basel ve Bienne kentleri olmak üzere birçok merkezde sokaklara çıktı. Kadınlar “Eşi işe eşit ücret”, “Cinsiyetçiliğe ve kadına yönelik şiddete son” yazılı broşürler dağıtırken, iş alanında kadınların emeğinin yok sayıldığına, erkeklerle aynı işi yapan kadınların emeğinin görmezden gelindiğine dikkat çekti. 
 
Yemen’in başkenti Sana’da bir Husi milis mahkemesi, Kadın Güçlendirme Vakfı Direktörü avukat Zaafaran Zayed ve eşi Fouad Al-Mansoori’ye idam cezası verdi. Cezanın açıklanmasının ardından Yemen’deki sivil toplum ve kadın örgütleri, Zaafaran ve eşiyle dayanışmalarını göstermek amacıyla kampanya başlattı. 
 
Temmuz 
 
İspanya’da hükümet, açıkça rıza gösterilmeyen her türlü cinsel ilişkiyi tecavüz olarak tanımlayan yasa tasarısını onayladı. İspanya hükümet sözcüsü Maria Jesus Montero, yasanın “sessizlik ve pasifliğin rıza anlamına gelmediğini veya muhalefet göstermemenin diğer kişinin iradesine karşı hareket etmek için bir mazeret olamayacağını açıkça ortaya koyduğunu” söyledi. 
 
Temmuz ayında yaşanan önemli gelişmelerden biri de Belçika Parlamentosu’nun Êzidîlere yönelik aldığı karar oldu. Parlamento, 3 Ağustos 2014’te DAİŞ tarafından Êzidîlere dönük gerçekleştirilen katliamı soykırım olarak tanıdı. Tüm grupların desteğiyle oylama sonucunda soykırım tasarısı kabul edildi.
 
Güney Sudan’ın iktidardaki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi Partisi (SPLM), yeni kurulan parlamento başkanlığına Gemma Nuno Kumba’yı getirdi. Böylelikle göreve gelen ilk kadın unvanını Gemma almış oldu. Aktivist kişiliğiyle ön planda olan Gemma’nın, ilk mesajı ise “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Mevcut siyasi sistem içerisinde hepimizin de taahhütte bulunması ve bunlara uyması gerekiyor. Amacımız birliğimizi sağlayarak korumak olmalıdır” oldu. 
 
2. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Kadın Konferansı, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlendi. İki gün süren konferans, “Kadın Birliğiyle Demokratik Devrimi Gerçekleştireceğiz” sloganıyla birçok ülkeden 100 kadının katılımıyla gerçekleşti. Konferansta, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Demokratik Kadın İttifakı’nın kuruluşu kararı alındı.
 
Ağustos
 
Yılın 8’inci ayı Ağustos’ta da çocuğa yönelik her türlü istismar ve katliamlar yaşanırken, yine bunlara karşı kadınlar da alanlardaydı. Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bir çocuk, aralarında bir rahibin de bulunduğu 4 kişi tarafından tecavüze uğradı, katledildi. Çocuğun yaşadıklarının duyulması üzerine ülke genelinde kadınlar sokaklara çıkarak eylem düzenledi. Kadınların tepkisi üzerine failler gözaltına alındı. 
 
Endonezya’da kadınların uzun süredir kaldırılması için kampanya yürüttüğü cinsiyetçi uygulamalardan biri olan ordu içerisinde kadına yönelik “bekaret testi”ne son verildi. Kadın ve insan hakları aktivistlerinin uzun süredir kaldırılması için mücadelesini sürdürdüğü cinsiyetçi uygulamayla ilgili Genelkurmay Başkanı Andika Perkasa, bu ve benzeri uygulamaların artık yapılmadığını belirtti.
 
Fas’ta bir ilk yaşanarak, ilk kez profesyonel futbol kulüp başkanlığına bir kadın getirildi. Al-Fateh Spor Federasyonu Direktörlüğü, Nawal Khalifa’nın Hamza Al-Haiwi’nin yerine atandığını duyurdu. Kulübe göre, bu atama Fas'ta ilk kez bir kadın bir erkek futbol takımının başına atandığı için, birinci lig profesyonel şampiyona tarihinde bir emsal teşkil ediyor. 
 
NATO birliklerinin geri çekilmesinin ardından Afganistan’da hızla ilerleyen ve başkent Kabil’i de ele geçiren Taliban ülke yönetimini ele geçirdi. Taliban’ın yeniden güç kazanmasıyla beraber Afganistanlı kadınlar, 90’lı yıllarda karşı karşıya kaldıkları ağır yasak ve kısıtlamalara maruz kaldı, katledildi, iş ve sosyal yaşamdan izole edildi. 
 
Eylül 
 
Eylül ayında da ABD’nin Texas eyaletinde, kadınların kürtaj hakkını engelleyen yasa yürürlüğe girdi. Yasa, embriyonun kalp atışlarının duyulduğu andan yani hamileliğin yaklaşık 6’ncı haftasından itibaren kadınlara kürtaj yasağı getiriyor. Tecavüz sonucu oluşan gebeliklerde de geçerli olan yasaya göre, bu sürenin aşılmasında, yalnızca kadının hayatı tehlikedeyse kürtaj yapılabilecek. ABD Başkanı Joe Biden yasaya tepki gösterirken, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi de, yasanın kadın haklarına “ahlaksız ve tehlikeli bir saldırı” olduğunu söyledi.
 
Meksika’da ise kürtaj yasağı Coahuila eyaletindeki yüksek mahkeme tarafından anayasaya aykırı bulunarak iptal edildi. Kadınlar iptal kararını, “bir dönüm noktası” olarak değerlendirdi.
 
Kürtaj yasağının olduğu bir ülkede San Marino Cumhuriyeti. Ülkede, kürtajı cezalandıran yasanın yürürlükten kaldırılması için düzenlenen referandumda seçmenlerin yüzde 77’si evet oyu kullandı. Böylece, ülkede artık kürtaj, hamileliğin 12 haftasına kadar ve bu tarihten sonra da sağlık riski olması durumunda yapılabilecek. 
 
Eylül ayında bir diğer önemli olay da Fransa’da yaşandı. Lyon Belediyesi, bir meydana 12 Ekim 2019’da Girê Spî yakınında Türkiye’ye bağlı gruplar tarafından katledilen Kürt siyasetçi Hevrîn Xelef’in adını verdi. Hevrîn’in adının verildiği meydan, Lyon Belediye Meclisi tarafından kitlesel bir törenle açılış gerçekleştirildi.
 
First Women's Bank yani İlk Kadın Bankası, ABD'nin Chicago şehrinde açıldı. “Bu bankada cinsiyet eşitliğini teşvik etmek bizim için bir pazarlama stratejisi değil. Bu bizim DNA'mızda var. Bankanın sosyal değişimi yönlendirme ve cinsiyetler arası kredi açığını kapatma potansiyelinin çok büyük olduğuna inanıyoruz” dedi, bankanın CEO'su Marianne Markowitz.
 
Ekim 
 
Ekim ayında da kadınlar kazanılmış hakları için taleplerini dile getirmeye devam etti. Texas’ta yürürlüğe giren kürtaj yasasına dair tartışmalar sürerken, binlerce kadın başkent ABD’nin Washington dahil birçok kentte alanlara çıktı. 
 
Fransa’da Katolik kilisesinde incelemeler yapan komisyon 70 yılda çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunan 3 bin 200 kişinin çalıştığını, bunların üçte ikisinin rahip olduğunu duyurdu.
 
Irak ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde yapılan seçimlerin sonuçlarına göre, Federe Kürdistan Bölgesi’nde 23 kadın aday seçimi kazanarak Irak Parlamentosu’na girmeyi başardı. Hewlêr ve Süleymaniye, en çok kadın vekil çıkaran kentler oldu.
 
İtalya’da kadınların mücadelesi sonucunda “Eşit işe eşit ücret” yasa tasarısı parlamentonun alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nden geçti. Tasarı, kadınların işgücüne katılımını ve şirketlerin kadınlarla erkeklere eşit ücret uygulamasını teşvik etmek amacıyla hazırlandı.
 
İran’da Urmiye Cezaevi’nde tutulan tutsak kadınlar, artan baskı işkence ve cezaevi yönetiminin belirlediği kurslara zorunlu katılım dayatmasını kabul etmedi. Kadınlara telefon görüşü yasağı getirildi ve havalandırma süresi bir saate düşürüldü. Baskıları protesto eden tutsak kadınlar, battaniyeleri yakarak isyan başlattı.
 
Ekim ayında yaşanan önemli gelişmelerden biri de Katalonya’da oldu. Katalonya Parlamentosu, Rakka’nın DAİŞ’ten kurtarılmasının yıldönümünde yaptığı özel oturumda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni oy çokluğuyla resmen tanıdı.
 
Türkiye’nin ilk imzalayıcılarından olduğu ve 20 Mart gecesi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilen İstanbul Sözleşmesi, Moldova Parlamentosu tarafından onaylandı. Böylece sözleşmeyi şimdiye kadar 35 ülke imzalamış oldu. Moldova’nın kararı, Avrupa Konseyi tarafından  “tarihi bir adım” olarak nitelendirildi. 
 
Kasım 
 
Siyasetçi, yazar, milletvekili, hukukçu ve sanatçıların da aralarında olduğu 29 isim, Uluslararası Kürtlere Adalet İnisiyatifi’ni kurdu. Plaza de Mayo Anneleri’nin kurucu üyesi Nora Cortinas’ın da içerisinde olduğu inisiyatif, PKK’nin Avrupa Birliği’nin (AB) terör listesinden çıkarılması için bir kampanya başlattı. 
 
Tunus Kadın, Çocuk ve Aile Bakanlığı, kadına yönelik şiddete karşı 16 günlük küresel kampanya kapsamında, bir dizi etkinlik gerçekleştirdi. İtalya’da Kolezyum kırmızı ile aydınlatıldı, katledilen kadınların isimleri ise Roma anıtına yansıtıldı. Yunanistan’da ise Kanada Büyükelçiliği, binayı turuncu renkle aydınlattı. İskoçya’da parlamentoda katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. 
 
Şengal’de 3 Ağustos 2014’te binlerce Êzidî çocuktan birinin 2015 yılında susuzluktan ölümüne neden olan DAİŞ’li Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde yargılanıyordu. Son görülen mahkemede, “soykırım” tanımı kullanılarak, DAİŞ’li fail, “İnsanlığa karşı suç işledi” gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
 
Uluslararası Kadın Siyonist Örgütü (WIZO) hükümet bakanlıkları, Devlet Denetleme Ofisi, İsrail Polisi ve İsrail Hapishane Hizmetleri'nden derlediği verilerle yıllık raporunu yayınladı. Rapora göre, İsrail'de kadına yönelik aile içi şiddet vakaları yüzde 315 arttı. 2019'da 688 olan kadına yönelik aile içi şiddet sayısı, 2020'de 2 bin 853'e yükseldi. Raporda 2020'de 26 kadının katledildiği, 13 kadının birlikte olduğu erkekler tarafından katledildiği ve 13 kadından 4’ünün katledilmeden önce polise şikâyette bulunduğu belirtildi. 
 
Çoğunluğu Federe Kürdistan’dan göç eden yurttaşlardan oluşan binlerce kişi, Belarus-Polonya sınırında bekletildi. Ekim ayının başından bu yana sınırda maruz kaldığı insanlık dışı uygulamalarla uluslararası kamuoyunun da gündeminde olan mülteciler arasında Federe Kürdistanlı bir ailenin 27 haftalık bebeği yaşamını yitirdi. Şimdiye kadar sınırda bekletilen mültecilerden en az 13 kişi yaşamını yitirdi. 
 
Aralık 
 
İsviçre’nin Zürih kentinde aralarında İsviçre Kürt Kadınlar Birliği’nin de bulunduğu 156 kadın örgütü ve hareketin oluşturduğu “Ni Una Menos İttifakı”, kadın kırımına karşı yürüyüş gerçekleştirdi. Kadınlar, yürüyüşte cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede federal hükümetten destek istedi. 
 
İran’da kadın hakları aktivistleri, evlilik öncesi zorunlu olan bekaret testinin kaldırılması için kampanya başlattı. Çevrimiçi başlatılan kampanyaya kısa sürede 25 bin imzacı katıldı. İran Meclis Başkanı’na çağrıda bulunan kadınlar, “Bekaret testinin kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
 
Filistinli kadınlar, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı mücadele için başlatılan “16 Günlük Aktivizm” kampanyası kapsamında tutsak kadınlarla dayanışmak için Ramallah’taki Damun Cezaevi önünde bir araya geldi.
 
İran’daki politik tutsaklar Aralık ayında da baskılara karşı seslerini yükseltti. Urmiye Cezaevi’nde tutulan kadınlar, cezaevi müdürünün değişmesi ile birlikte dini kursların zorunlu hale getirilmeye çalışılmasına tepki gösterdi. Haklarının kısıtlanmasına karşı bir dizi eylem yapan kadınlar, koğuşlardaki battaniyeleri yaktı.
 
Yıl boyunca yaşanan kimi gelişmeler ise şunlar: 
 
*ABD’li antropolog-yazar Mary Cahtherine Bateson, 81 yaşında yaşama veda etti. Yazar, eserleriyle kadınların yaşamları üzerine sessizce çığır açmış kitaplarıyla biliniyordu. 
 
* Avrupa Konseri Parlamenterler Meclisi tarafından Suudi Arabistanlı kadın hakları aktivisti Loujain Alhathloul’ye Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü’ne layık görüldü.
 
* Oscar’ın habercisi olarak da bilinen Altın Küre Ödülleri’nde en iyi yönetmen ödülünü İlk kez bir Asyalı kadın yönetmen olan Chloe Zhao, “Normadland” filmiyle aldı. 
 
* İlki 1970’de gerçekleştirilen 24 Hours Nürburgring yarışını kazanan tek kadın yarış pilotu Sabine Schmitz, yakalandığı kanser nedeniyle 51 yaşında hayata veda etti.
 
* Arjantin’de kayıp çocuklarını bulabilmek için mücadele eden ve Cumartesi Anneleri’ne de ilham olan Plaza de Mayo Anneleri’nin kurucularından Carmen Cobo yaşamını yitirdi. 
 
* İngiltere’nin başkenti Londra’da sürgünde yaşayan Birleşik Arap Emirlikleri’nin insan hakları aktivisti ve eleştirmen Alaa Al-Siddiq, geçirdiği şüpheli trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. 
 
* Dünya Belediye Başkanı Ödülü (World Mayor Award), bu yıl 9 belediye başkanına verildi. Bunlardan biri de Reqa Belediye Başkanı Leyla Mustafa oldu. 
 
* Böbrek yetmezliği nedeniyle uzun süredir tedavi gören Yemen Kadınlar Birliği’nin İlk Başkanı Aisha Mohsen Qasim Al-Khaili, Britanya’nın Sheffiel eyaletinde yaşamını yitirdi.
 
* Tunus’ta yaşanan siyasi kriz sonrası Meclis'in yetkileri askıya alınırken, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, bir jeofizik profesörü olan Necla Bouden Romdhane'yi başbakan olarak atadı. Necla, ülkenin ilk kadın başbakanı oldu.
 
* The Washington Post gazetesi, genel yayın yönetmenliğine Sally Buzbee'nin getirildiğini duyurdu. 144 yıllık gazetenin ilk kadın genel yayın yönetmeni Sally Buzbee oldu.
 
* Hindistan’ın Batı Bengal eyaletinin başkenti Kalküta’da yakalandığı Covid-19 nedeniyle tedavi gören 47 yaşındaki Hindistan Kızıl Yıldız Komünist Partisi (CPI (ML) Kızıl Yıldız) liderlerinden Sharmistha Choudhury, yaşamını yitirdi.
 
* Irak’ta modern şiirin öncülerinden kabul edilen Lamia Abbas Emara, ABD’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 92 yaşındaki şair, 1963 ve 1975 yılları arasında Irak Yazarlar Birliği Kurul üyeliğinin yanı sıra Irak’ın daimi UNESCO temsilciliği görevi de yürütmüştü.
 
* Kürt sanatçı Aynur Doğan, Uluslararası Dünya Müzik Fuarı WOMEX 2021 Sanatçı Ödülü'ne layık görüldü.
 
* Nobel Barış Ödülü bu yıl ifade özgürlüğü için mücadele eden Filipinli Rappler haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Maria Ressa ve Rusya’dan Novaya Gazeta'nın Genel Yayın Yönetmeni Dmitry Muratov'a verildi.