Hevi Hidayet: İran'da tedbir az, bilanço ağır olabilir

  • 09:06 23 Mart 2020
  • Dünya
Beritan Canözer
 
HABER MERKEZİ - Koronavirüsün en çok yayıldığı ve onlarca kişinin yaşamını yitirdiği İran'da halkın ekonomik kriz ile karşı karşıya olduğunu kaydeden sağlık çalışanı Hevi Hidayet, bilançonun ağır olmasından endişe duyduklarını dile getirdi.
 
Çin'de başlayan ve hızlı bir şekilde tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (Covid-19) İran'da da ağır bilanço yarattı. Vaka sayısı 20 bini bulurken, virüsten dolayı yaşamını yitirenlerin sayısı ise bin 556’ya yükseldi. Ülkede yeterli tedbirler alınmazken, yönetim karantina uygulamamakta ısrarcı. Öte yandan sağlıkçıların çok zor şartlarda çalıştığı İran'da, uzmanların gözlemlere dayalı yaptıkları açıklamalara göre yaşamını yitirenlerin sayısının 3 milyona ulaşabileceğinden endişe ediliyor. Sağlık çalışanı hemşire Hevi Hidayet, ülkedeki genel durumu ve endişelerini aktardı. 
 
'Ekonomik krizle karşı karşıya kaldık'
 
İran'da durumun her geçen gün kötüye gittiğini ifade eden Hevi, halk ve hükümet arasında güven kalmadığını belirtti. Hevi, “Çünkü hükümet artık virüs konusunda da başka konularda da güven vermiyor. Zaten İran'ın ekonomisi iyi değildi. Bu virüs de İran'ın daha çok sorunların altına girmesine yol açtı. Dolar yükseldi, BÛRS'da (Tahran Ticaret Odası) düşüş gerçekleşti. Aynı zamanda ilaç sorunları çok fazla. Ordu ve bekçiler üzerinden ticaret ağı oluşturmuş ki kimse önlerinde durmasın. Yani her şeyi kontrolleri altına almışlar. Halkın birçok ihtiyacını pahalılaştırdılar. Bu nedenle de halk çok kötü duruma düştü. Halk yeni yıla ekonomik açıdan durumlarının düzeleceği umuduyla girmişti ama daha büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldılar ve şimdi hepsi çalışmak zorunda. Çünkü çalışmazlarsa ekonomik durumları daha da kötüye gider. Bu yönden devlet hiçbir tedbir almadı. Sadece halka boş umutlar vermekle yetindi. Virüs dünya üzerinde ekonomik açıdan İran'da daha büyük bir etkiye neden oldu" diye belirtti.
 
'Yöneticilerde ciddiyet yok'
 
İran'ın yeterli tedbir almadığını söyleyen Hevi, şunları belirtti: "Ne karantinaya aldı ne de yollarda önlemleri yeterli oldu. Bu yüzden virüsün yayılması çok hızlı gerçekleşti. Diğer bir neden ise İran'ın virüsün farkına varması çok erken oldu ama İslam Cumhuriyeti'nin kuruluş yıldönümü olduğundan ve milletvekili seçimlerinden dolayı halka açıklamak istemedi ve bu nedenle de virüsün yayılmasını da engelleyemedi. Bu nedenle virüs neredeyse tüm ülkeye bulaşmış oldu. İran hükümeti çıkarları için halkını kurban etti. Bu ilk defa da oluyor değil artık olağan bir hareket olduğundan dolayı halkın hükümete güveni de kalmadı. Her ülkede eğer halk ve iktidar arasında güven ilişkisi yoksa sorunlar kaçınılmazdır. Gün geçtikçe de durumlar kötüye gidiyor. İran'da öyle bir iktidar ki halkın kültürünü gün geçtikçe yok ediyor. Yönetici ve sorumlularımız TV üzerinden bu konuya ilişkin konuştuklarında durumu şaka gibi hafife alıp konuşuyorlar, ciddiyet yok."
 
'Sağlıkçılara koruyucu malzeme verilmiyor'
 
Salgının hükümet tarafından ciddiye alınmadığını dile getiren Hevi, Newroz’da da halkın kitlesel kutlamalara hazırlandığını ve hükümetin bu konuda halka uyarıda bulunmadığını anımsattı. Hevi, İran’ın ilaç konusundaki ilerleyişinin çok zayıf olduğuna işaret ederken, bu nedenle eczanelerin ve hastanelerin yeterli tıbbi malzeme toplayamadığını kaydetti. Hevi, “Biz hemşireyiz ama bize koruyucu elbise ve koruyucu malzemeler vermiyorlar. Zaten hastanelerde personel, doktor ve çalışanlar için hiç gerekli alkol, maske gibi araçlar yok ve hayatları tehlikede. Bu ekonomik kriz ya da yöneticilerin zayıflığından mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama bana göre yönetimden kaynaklanan bir durum. Yönetim zaten her zaman kriz durumlarında güçsüz olmuştur. Bu inkar edilemez bir durum ve bütün dünyanın da gözü önündedir" dedi.
 
'Hükümet halka gerçekleri söylemiyor' 
 
İran'da her kriz ve sorunun devlet için yeni bir çıkmaza dönüştüğünü söyleyen Hevi, devletin içinde yönetmeyi bilen kişilerin olmadığına işaret etti. Hevi, işi bilenlere ise çözüm için fırsat verilmediğine değinerek, "Şimdi de bu durum için hiçbir tedbir yok ve halka yalan söylüyorlar. Gerçekleri söylemiyor. Tedbir olarak sadece düğün, cami ve bazı törenler halkın bir araya gelmemesi için yasaklandı. Birçok kişi kendilerini evde karantinaya alıp işlerine gitmiyorlar. Birçok kişi de kendilerini feda etti, maske ve koruyucu kıyafet yapımı için. Birçok köyün de yollarını kapatmışlar yayılmaması için. Aynı zamanda birçok kişi durumun ciddiyetini hala bilmiyor ve yakınlarındaki kişilerin de hayatlarını tehlikeye atıyor. Örneğin birkaç gün önce her yıl kutlanılan kızıl Çarşamba günü idi ama maalesef durumun ciddiyetinin farkına varmadıkları için birkaç ölü oldu ve hastaların durumları da daha kötüye gitti" ifadelerini kullandı.
 
'Yüzlerce siyasi tutsak var'
 
Cezaevlerinde olanların bir kısmının bırakıldığını dile getiren Hevi, şunları söyledi: "Siyasî tutsakların sadece yüzde 1'i bırakıldı desek daha uygun olur. Ne yazık ki hala yüzlerce siyasi tutsak var ve durumları için endişeliyiz. Çünkü cezaevi koşulları zaten oldukça zor. Hükümet de bir adım atar mı bilmiyoruz. Eğer bu virüs yayılmaya devam ederse, bir kaç güne siyasi tutsakları bırakabilirler belki. Umarım öyle olur."