Dünyanın bilinen en eski mağara resmi keşfedildi

  • 13:22 12 Aralık 2019
  • Dünya
HABER MERKEZİ - Endonezya’da bir mağarada "dünyanın bilinen en eski mağara resmi" keşfedilirken, çizim için “Bu kayda değer bir şey, çünkü hayali öyküler yaratma kabiliyeti insan dilinin evrimindeki ve modern bilişsel becerilerin gelişmesindeki en kritik ve son aşama olabilir” ifadeleri kullanıldı.
 
Endonezya’da bir mağarada "dünyanın bilinen en eski mağara resmi" keşfedildi. Araştırmacıların 44 bin yıl öncesine tarihlediği çizimde av sahnesi betimleniyor. Mağarada bulunan ve 44 bin yıl önce çizildiği tahmin edilen av sahnesinin "dünyanın en eski sanat örneği" olabileceği belirtildi.
 
Sulawesi Adası’nda iki yıl önce keşfedilen 4 buçuk metre boyundaki mağara resminde, ilk insanlar tarafından mızrak ve halata benzer aletlerle kovalanan, koyu kırmızı bir renkle çizilmiş vahşi hayvanlar görünüyor. Ancak çizimin çok iyi durumda bulunmadığı belirtiliyor.
 
Avustralya’nın Griffith Üniversitesi’nden bir ekip, resmin en az 43 bin 900 yıl önce Üst Paleolitik dönemde yapıldığını tespit ederken, adada keşfedilen 44 bin yıllık mağara resminde, ilk insanlar tarafından mızrak ve halata benzer aletlerle kovalanan, koyu kırmızı bir renkle çizilmiş vahşi hayvanlar görünüyor.
 
Araştırmacılar, “Bu av sahnesi bildiğimiz kadarıyla hikâye anlatıcılığının en eski resimsel kaydı ve dünyadaki en eski simgesel sanat eseri” yorumunu yaptı.
 
Çizimin aynı zamanda "sözlü anlatımın en eski delili" olduğunu belirten uzmanlar, “Bu kayda değer bir şey, çünkü hayali öyküler yaratma kabiliyeti insan dilinin evrimindeki ve modern bilişsel becerilerin gelişmesindeki en kritik ve son aşama olabilir” ifadelerini kullandı.
 
Sulawesi’de en az 242 mağara bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, yeni keşiflerin yapılabileceğini belirtti.
 
"Dünyanın bilinen en eski resmi" olduğu düşünülen bir mağara resmi daha önce yine Endonezya’da bu kez Borneo Adası’nda keşfedilmişti. Çizimin 40 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilmişti.
 
Bilim dünyası uzun bir süre mağara sanatının Avrupa’da ortaya çıktığını düşünüyordu. Ancak Endonezya’da bulunan bu örnekler bu teoriyi çürüttü.