HABER MERKEZİ - BM tarafından Nairobi’de dün başlayan Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda 2030 yılına kadar kadın haklarının güçlendirilmesi, anne ölümleri ve şiddetin sonlandırılması gibi birçok konu tartışılıyor.

 

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Kenya’nın başkenti Nairobi’de üç gün sürecek olan 25’inci Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD) dün başladı. Konferansta nüfus artışı ile kadın hakları konuları ele alınıyor. Kadına yönelik şiddet ve anne ölümlerinin önlenmesi gibi konularda çözüm önerilerinin tartışılacağı konferansta, kadın haklarının güçlendirilmesine yönelik öneriler hakkında fikir alışverişinde bulunuluyor.

 

‘Kaç çocuk doğuracağına kadınlar karar verir’

 

165 ülkeden 6 bine yakın uzman ve kurum ile hükümet temsilcilerinin katıldığı konferansta konuşan BM Genel Sekreter Vekili Amina Mohammed, başta Afrika ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde kadın ve çocuk sağlığına yönelik bilinçlenmenin önemine vurgu yaptı. Amina, kadınların çocuk yapacağı zamanı ve kaç çocuk yapacağını kendilerinin belirlemesinin “en doğal insan hakkı” olduğunun altını çizdi.

 

Konferansta söz alan Danimarka Veliaht Prensesi Mary Elizabeth ise, doğum kontrolü ve cinsel yaşam hakkında bilgilendirilmenin önemine dikkat çekti. Mary, üreme sağlığı ve hakları üzerine konuşulabilmesi gerektiğini dile getirdi.

 

Nairobi’deki konferansın düzenlendiği bölgede Hristiyan dini gruplara mensup bireyler tarafından protesto gösterileri düzenlendi.

 

Nüfus artışı, daha fazla yoksulluk anlamına geliyor

 

Küresel ısınmanın önlenebilmesi ve kaynakların sürdürülebilir bir biçimde kullanımı için nüfus artışının önlenmesi oldukça önemli görülüyor. Halen 7,6 milyar civarında olan dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 10 milyara yaklaşacağı tahmin ediliyor. Afrika’da ise 1,3 milyar civarında olan nüfusun 2050’ye kadar iki katına çıkabileceği öngörülüyor. Bu ise yüz milyonlarca kişinin yoksulluk içinde yaşadığı kıtada ciddi bir gıda sorununun yaşanması anlamına geliyor.

 

Nairobi’de düzenlenen konferansın hedefleri arasında 2030 yılına kadar anne ölümlerinin sonlandırılması, kadına yönelik şiddetin sonlandırılması ve tüm kadınların doğum kontrol yöntemlerine erişiminin sağlanması da bulunuyor.

 

Günde 800 anne ölümü yaşanıyor

 

Her ne kadar anne ölümlerinde son 30 yıla oranla ciddi bir düşüş yaşansa da halen her yıl 300 bine yakın kadın hamilelik veya doğum esnasına hayatını kaybediyor. Bu oran 1990 yılından bu yana yüzde 45 azaldı.