Binlerce kadın ve çocuk hastaya işkence ve kötü muamele

  • 11:19 13 Kasım 2019
  • Dünya
HABER MERKEZİ - HRW’nin Nijerya’da psikolojik rahatsızlıkları bulunan hastalara ilişkin yayımladığı rapora göre, ülkede özellikle kadın ve çocuk hastaların “tedavi” adı altında çıplak işkence, tecrit ve benzeri birçok kötü muameleye maruz bırakılıyor. 
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) yayımladığı rapora göre, Nijerya’da binlerce psikolojik rahatsızlığı bulunan hastaların kilit altında tutuldukları ve  “bakım ve tedavi” adı altındaki tesislerde prangaya bağlı bir şekilde yaşam sürdüğü aynı zamanda suistimale maruz kalıyor. 
 
Raporda, bu hastalara yönelik gözaltı, zincirleme ve kötü muamele uygulamalarının devlet hastaneleri, rehabilitasyon merkezleri ve geleneksel şifa kuruluşlarının yanı sıra Hristiyanlık ya da İslam esasına göre hizmet verdiği öne sürülen bazı tesislerde görüldüğü ifade ediliyor. 
 
Hastalar yataklara zincirleniyor
 
HRW’nin Nijerya’nın güneydoğusunda ziyaret ettiği bir devlet kurumunda görevli hemşire, hastaların yataklarına zincirlenmesini “Bu sayede kaçamıyorlar” diye belirtiyor. Aynı görevli, AIDS hastası bir kadının zincire vurulmasını cinsiyetçi iddialarla açıklarken, aynı tesiste bir başka kadının da ayak bileğinden yatağına bağlandığı görülüyor.
 
Tesiste çalışanların akşam 18.30 itibarıyla ayrıldığını ve aralarında 13 yaşında çocukların da olduğu hastaların yalnız kaldığının belirtildiği raporda, kurumda elektriğin olmadığını ve bu nedenle hastaların karanlıkta zincire bağlı halde kaldığına dikkat çekiliyor. 
 
Raporda, ayrıca Abuja yakınlarında bir sağlık hizmeti veren tesiste yapılan incelemede, bir kadının çıplak işkenceye maruz kaldığı, bu işkencenin üç hafta sürdüğü ifade ediliyor. 
 
‘Tedavi amaçlı oruç’ işkencesi
 
Kuzeyde Kano’da İslami bir rehabilitasyon merkezinde de 10 aydır zincir altında yaşayan 35 yaşında bir kadının “Bu (zincirleme) her şeyi zorlaştırıyor. İntihar etmek ister gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Buraya gelmeden önce nasıl hissettiğiniz fark etmez, gitgide kötüleşiyorsunuz” dediği aktarılıyor. Raporda, İslami rehabilitasyon hizmeti verdiğini iddia eden bazı kurumlarda çocukların ve kadınların işkenceye maruz bırakıldığı ifade edilerek, Hristiyan tedavi merkezleri ve kiliselerde ise hastalara bir dönem üç gün boyunca yemek verilmediği, çalışanların bu uygulamayı “tedavi amaçlı oruç” sözleriyle savunduğu kaydediliyor. 
 
Abeokuta’da bir kilisede 5 ay boyunca tutulan Akanni adlı kadın hasta, üç gün boyunca bir erkeğe zincirlendiğini anlatırken, “İdrarımı ve dışkımı yapmam için bir kase verdiler. Bu işleri yanımdaki erkeğin önünde yapmak zorunda bıraktılar” diyor.
 
Bazı hastalara elektroşok veriliyor
 
Öte yandan bazı psikiyatri hastaneleri ve devleti işlettiği rehabilitasyon merkezlerinde çalışanların hastaların zorla tedavi edildiği ve personelden bazılarının itiraf ettiği üzere hastalara elektroşok tedavisi uygulandığı da görülüyor.
 
Kötü muamele ile karşı karşıyalar
 
HRW’den engelli hakları araştırmacısı Emina Cerimovic, “Akıl sağlığıyla ilgili sorunlar yaşayanlar toplumlarında desteklenmeli ve bu kişilere etkili hizmetler verilmeli, zincirlenmemeli ve suistimal edilmemeliler. Bu kişiler Nijerya’nın çeşitli bölgelerinde zincire vuruluyor, yıllardır hayal edilmesi güç meşakkatler ve kötü muameleyle karşı karşıya bulunuyor” ifadelerini kullanıyor.
 
Çoğu rızaları olmadan gönderiliyor
 
Nijerya’nın sağlık ve sosyal yardım sistemlerinde kökleri derinlere uzanan sorunların, nüfusun çoğunun yeterli sağlık hizmeti almasını ya da kendi toplumlarından destek görmelerini engellediği belirtilen raporda şu ifadeler yer alıyor:
 
“*HRW’nin ziyaret ettiği 28 tesisin 27’sinde tüm hastalar yasalara aykırı şekilde tutuluyor.
 
*Çocuklar da dahil gerçek ya da öyle algılanmış akıl hastalığı belirtileri gösteren kişiler, genellikle akrabaları tarafından rızaları olmadan tesislere yerleştiriliyor.
*Bazı vakalarda polis bu durumdaki kişileri hükümetin işlettiği rehabilitasyon merkezlerine gönderiyor.
 
*Birçoğunun ayak bileklerine demir zincir ya da ağır cisimler takılıyor, kimileri diğer mahkumlara bağlanıyor. Bazıları bu şekilde aylarca ya da yıllarca tutuluyor.
 
*Bazı hastalar aşırı kalabalık haldeki ve hijyenin olmadığı yerlere konuyor, aynı yerde yemek yemek, tuvaletlerini yapmak ve uyumak zorunda bırakılıyor.
 
*Birçoğu fiziksel ve duygusal açıdan istismar ediliyor.
 
*Bazı vakalarda aileler çocuklarını uyuşturucu kullanımı ya da okulu asmak, tütün ya da esrar kullanmak, anne babalarından bir şeyler çalmak gibi ‘sapkın’ davranışlardan kurtulmaları için dini ya da geleneksel tesislere gönderiyor.”
 
Depresyon ve intihar oranları yüksek
 
Nijerya’da 200 milyonu aşana nüfusa yaklaşık 300 psikiyatr düşüyor. Ülkedeki uzmanlara göre akıl sağlığı konusunda nitelikli hizmet almaya yalnızca ekonomik durumu iyi olan yurttaşların gücü yetiyor. Donanımlı sağlık hizmetinden mahkum kalınması ve sağlık bakımı ücretlerinin yüksek olması nedeniyle halkın büyük bölümü geleneksel ya da dini temelli kurumlara gitmek zorunda kalıyor. 
 
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre psikolojik rahatsızlığı olan Nijeryalıların yüzde 10’undan azı sağlık hizmetine ulaşabiliyor. Yine WHO verileri, dünyanın 7. büyük ülkesi Nijerya’nın Afrika’da en yüksek depresyon oranına sahip olduğunu ve intihar oranlarındaysa dünya genelinde 5. sırada yer aldığını gösteriyor.
 
Kaynak: Independent Türkçe