HABER MERKEZİ - BM, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük operasyonda yaşanan ihlallerden sorumlu olabileceğini belirterek, uluslararası hukuka işaret etti. 

 

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına karşı açıklama yaptı. BM, Kuzey ve Doğu Suriye’ye operasyon yürüten Türkiye’ye uluslararası hukuku hatırlattı.

BM, Türkiye’nin desteklediği gruplar tarafından yapıldığı belirtilen infazlardan sorumlu tutulabileceğini kaydetti.

BM ayrıca Kürt kadın siyasetçi Hevrîn Xelef ve Demokratik Suriye Güçleri (QSD) üyelerinin katledilmesini örnek göstererek, toplu infazlarla ilgili bilgi topladıklarını açıkladı.

 

‘Siviller doğrudan hedef alındı’

 

Birlemiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komiseri Sözcüsü Rupert Colville de bir açıklama yaptı. “Türk devletinin askeri operasyonlarının başlamasından bugüne, hava, kara saldırıları ve keskin nişancıların ateşi nedeniyle birçok sivilin hayatını kaybettiğini tespit ettik” diyen Rupert, “Şu ana kadar tespit ettiğimiz en kötü olay, bir Türk hava saldırısının bir araç konvoyuna çarpması sonucu 2 gazeteci ve en az 4 sivilin öldürüldüğü ve onlarca sivilin yaralandığına dair rapordur. Saldırının 13 Ekim Pazar günü Tel Temir- Rasul Ayn karayolu üzerinde gerçekleştiği bildirildi” diye ekledi.

 

Rupert, şu bilgileri de paylaştı: “Ayrıca 12 Ekim’de Türkiye’ye bağlı silahlı gruplara ait savaşçıların gerçekleştirdikleri infazları gösteren iki ayrı video ve olayın raporunu aldık. Hesekê-Menbic M4 karayolu üzerinde 3 Kürdü esir alan silahlı gruplar, esir aldığı kişileri infaz ederken, görüntüsünü çekiyor. Esirlerden sadece birinin askeri üniforma giydiği ortaya çıktı. Aynı gün, tanınmış bir Kürt kadın siyasetçi olan Hevrîn Xelef’in aynı karayolunda, görünüşe göre aynı silahlı gruplar tarafından infaz edildiğinin raporunu aldık."

 

‘Türkiye ihlallerden sorumlu tutulabilir’

 

Hem sivillerin hem de yakalanan savaşçıların korunması gerektiğini söyleyen Rupert, “Uluslararası insan hakları ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca, yaşanan infazlar ciddi ihlallerdir ve bunlar bir savaş suçu anlamına gelebilir. Türkiye, bu gruplar üzerinde etkili bir kontrol gerçekleştirdiği veya bu ihlallerin gerçekleştiği operasyonları yürüttüğü sürece, kendisine bağlı silahlı grupların işlediği ihlallerden bir devlet olarak sorumlu tutulabilir” ifadelerini kullandı.

 

Yaşanan bu iki ciddi ihlal hakkında bilgi toplamaya devam ettiklerini belirten Rupert, Türkiye’nin bu iki olayla ilgili tarafsız, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma başlatmaya çağırdı.

 

‘Sivil altyapılar hedef alınıyor’

 

Türkiye’nin sivil altyapıları da hedef aldığını söyleyen BM İnsan Hakları Komiseri Sözcüsü Rupert, “Düne kadar 5 sağlık merkezine yönelik saldırı raporu aldık. 12 Ekim’de Kürt Kızılay’ına (Heyva Sor) ait bir tıbbi nokta, bir hava saldırısı ile doğrudan hedef alındı. Yine elektrik hatları, su kaynakları ve fırınların dahil olmak üzere sivil altyapıya yönelik ciddi saldırı raporları da alıyoruz” diye ekledi.