İrlanda'da kürtaj hakkı yasa tasarısı hazırlanacak 2018-05-03 14:42:38   HABER MERKEZİ - İrlanda hükümeti, istisnai durumlar için kürtaj hakkı veren yeni bir yasa tasarısı hazırlayacak.    İrlanda hükümeti bu yıl, ülkede kürtaj yasağına ilişkin bir reform yapıp yapmama konusunda referandum düzenlemeyi kabul etti.  Ülkede, 1983'te yapılan ve kürtajı yasaklayan düzenlemenin değişmesine ilişkin gündemin, reformun lehine olanlar ile bu politikanın sürmesini isteyenler arasında sert bir tartışmaya yol açması bekleniyor.   Euronews'te yer alan habere göre, oylama öncesinde sağlık bakanı, 12 haftaya kadar gebe olan kadınlar ve sonrasında bazı istisnai durumlar için kürtaja sınırsız izin veren bir yasa tasarısı hazırlayacak.   25 AB ülkesinde kürtaja izin veren yasalar var   Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin çoğu, talep üzerine kürtaj yapılmasına izin veren ve bunun ötesinde bazı özel durumlarda da gebeliğin sonlandırılmasına hak tanıyan yasalara sahip. Avrupa Üreme Hakları Merkezi'nin bölgesel direktörü olan Leah Hoctor, 28 AB üye ülkesinden 25'inin kadınlara kısıtlama olmaksızın kürtaj hizmetine erişmelerini sağlayan yasalar koyduğunu söylüyor.   Erken gebeliğin sonlandırılması meşru kabul ediliyor   Çeşitli nedenlerden dolayı bu yola başvurmak isteyebilecek kadınlar için seçenekler olması birçok ülkede kabul görmüş durumda. Özellikle erken gebelik sırasında sosyoekonomik ya da psikolojik nedenlerle gebeliğin sonlandırılması artık yasalar kadar toplum gözünde de son derece geçerli ve meşru kabul ediliyor.   Ortalama süre 12 hafta olarak belirleniyor   Avrupa'da kürtaj hakkı için belli bir süre sınırı belirleyen ülkelerde bu limit son regl döneminden itibaren 10 hafta ile Slovenya ve Hırvatistan, 18 hafta ile de İsveç'te uygulanıyor. Ortalama süre ise 12 hafta olarak belirleniyor.    24 haftaya kadar kürtaj yapılabiliniyor    Bu sürenin daha da uzatılabildiği ülkeler ve durumlar mevcut. İngiltere'de anne veya çocuğun fiziki veya akli sağlığına tehdit oluşması halinde bu süre 24 haftaya kadar çıkarılıyor. Benzeri şekilde pek çok ülkede annenin hayatının tehlikeye girmesi halinde ileri safhalarda dahi ebeveynler ve doktorlar bu seçeneği kullanabiliyor.   Yine AB ülkelerinin çoğunda cinsel saldırı, aile içi cinsel saldırı, fiziki veya akli sağlık problemleri kanunlarda kürtaj için gerekli meşruiyeti oluşturan nedenler olarak tanımlanıyor.   Uluslararası Af Örgütü'nde Kadın Hakları Araştırmacısı olarak çalışan Anna Blus ise konuya ilişkin şöyle diyor: "AB içinde konuya ilişkin pek çok düzenleme temel insan hakları yasaları çerçevesinde oluşturuluyor. Bu düzenlemeler kadına vücudu ve sağlığı üzerinde hakimiyet ve sorumluluk sağlıyor."   'İsveç, Fransa ve Hollanda öncü konumda'   Uluslararası Aile Planlama Federasyonu'nun Avrupa ağında baş stratejist olarak görevli yapan Irene Donadio da, "Avrupa kıtası, kadın hakları organizasyonları, sivil toplum ve sosyal hareketler sayesinde bu konuda dünyanın en ilerici bakış açısına sahip olan bölgedir. Kürtaj hizmetine ulaşım hakkı Avrupa'da sosyal norm haline geldi ve kamuoyu tarafından da geniş ölçüde kabul görüyor. İsveç, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler bu alanda öncü konumda diyebiliriz" sözlerini kullanıyor.   'Yaşananlar ile yasalarda yazanlar uyuşmuyor'   Irene'ye göre, Avrupa ülkelerinde yaşananlar ile yasalarda yazanlar her zaman uyuşmuyor. Bazı ülkelerde yasaların sert olduğunu ancak buna rağmen kadınların herhangi bir zorlukla karşılaşmadan bu hizmetlere ulaştığını aktaran Irene, bazı ülkelerde de bunun tam tersinin işlediğini savunuyor.    Kadınlar üzerinde psikolojik baskı   Irene, verdiği İtalya örneğinde, yasal haklara rağmen pek çok kadının hastane politikaları nedeniyle kürtaj hizmeti alamadığını, gebelik süresinin doktorlarca bilinçli olarak uzatıldığını, hatta kürtaj talep eden kadınlar üzerinde psikolojik baskı kurulduğunu belirtiyor.    En sert ülkeler   Kürtaja karşı sert yasalar ve düzenlemeler içeren ülkeler arasında İrlanda'nın yanı sıra, Malta, Kuzey İrlanda ve Polonya'da da bulunuyor. Bu ülkelerde annenin hayatını kurtarmak veya başka ciddi nedenlerden ötürü kürtaja müsaade edilmesi vakadan vakaya göre değişiyor. Yasalar bahsi geçen olay çerçevesinde yorumlanıyor ve ancak bu şekilde karar veriliyor.