2020’ye doğru giderken: Farklı kıtalarda aynı sloganlarla kadın dayanışması 2019-12-31 09:07:50     HABER MERKEZİ - Kadınlar bu yıl da erkek devlet zihniyetine karşı İrlanda’dan Hindistan’a, Fransa’dan Meksika’ya aynı taleplerle alanlardaydı. Farklı coğrafyalarda farklı dillerde seslerini yükselten kadınların dayanışması yıl boyunca sürdü. Kadınlar bu yılı Şili'de erkek-devlet şiddetine karşı "Las Tesis" dansı ve şarkısı ile isyan eden kadınların sesine ses oldu.   Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, kazanılmış hakları ve özgürlükleri için verdikleri mücadeleyi bu yıl da sürdürdü. Farklı dillerde aynı sloganlarla ABD’den İrlanda’ya, Şili’den Kuzey Suriye’ye, Hindistan’a kadar alanlarda olan kadınlar, erkek şiddetine karşı seslerini yükseltti. Kadın ve çocuk katliamlarına, cinsel saldırıya ve çocuk istismarına karşı,  kürtaj hakkı, “eşit işe eşit ücret” ve cinsiyet eşitliği için milyonlarca kadın taleplerini eylemlerle dile getirdi.   Hindistan’da 5 milyon kadının oluşturduğu insan zinciri, Şili’de kadınların “Laso Tesis” eylemi, İsviçre’de kadınların grevi, yıla damgasını vuran önemli kadın eylemlerinden sadece birkaçı.    Yıl boyunca toplumsal direnişe öncülük eden kadınların ön planda olduğu gelişmelerden bazılarını derledik.   Kadınların eylemleri ve kazanımları   Hindistan’ın güneyindeki Karala eyaletinde 1 Ocak günü yaklaşık 5 milyon kadın 620 kilometrelik bir insan zinciri oluşturdu. Hinduizm’in en önemli tapınaklarından olan Sabarimala’ya kadınların girebilmesi ve cinsiyet eşitliğini savunmak için oluşturulan zincir, eyaletin kuzeyinden güneyine uzandı. Sabarimala tapınağı “regl olma yaşındaki kadınlara” kapalı olduğu için 10-50 yaş arasındaki kadınlar tapınağa alınmıyor. Hindistan Yüksek Mahkemesi 2018 Eylül ayında yasağın kaldırılması hükmünde bulunmuştu, ancak tapınağa girmeye çalışan kadınlar Hindular tarafından engellenmeye devam ediliyordu. 2 Ocak sabahı 50 yaşın altında iki kadın tapınağa giren ilk kadınlar oldu. Hindistan basını tarafından isimleri Bindu ve Kanaka Durga olarak açıklanan kadınlar 2018 yılının Aralık ayında tapınağa girmeye çalışmıştı, ancak Hindu protestocular tarafından engellenmişti.   İrlanda psikolojik ve duygusal şiddeti suç kapsamına aldı   İrlanda’da yılın başından itibaren kadınların eylemleri sonucunda elde ettiği kazanımlardan biri olan Aile İçi Şiddet Yasası’na karşı yasa tasarısıydı. Söz konusu düzenleme ile duygusal ve psikolojik şiddet de suç kapsamında değerlendirilecek. 2018 tarihli Aile İçi Şiddet Kanununda yapılan değişiklikle, bir ilişkide fiziksel şiddet içermeyen ancak psikolojik olarak kontrol sağlama davranışları da istismar kapsamında değerlendirilecek.    İspanya ve Meksika’da kadınlar eylemde   İspanya'da aşırı sağcı Vox Partisi'nin, kadına yönelik şiddetle mücadele yasasının iptaline ilişkin girişimlerine karşı bir araya gelen kadın örgütleri, 15 Ocak günü 50'den fazla kentte eylem düzenledi. "Eşitlikte bir adım bile geriye gidilemez. Müzakere etmiyoruz" şiarıyla gerçekleşen eylemlere 45'ten fazla kadın örgütü, işçi sendikaları ve sol görüşlü siyasi partiler destek verdi. Kadınların eylemde olduğu bir diğer ülke ise Meksika’ydı. Başkent Meksiko City’de binlerce kadın metroda artan alıkoyma girişimlerine karşı eylem düzenledi. Kentin turistik ve merkezi durakları arasında eylem yapan kadınlar katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Birleşmiş Milletler'e göre, bu ülkede her gün ortalama 9 kadın katlediliyor. Kamu ulaşım araçlarında her 10 kadından 6'sı saldırıya maruz kalıyor.   Güney Kore’de ise kadınların eylemleri sonucunda 66 yıldır devam eden kürtaj yasağının 2020 yılında kaldırılması planlanıyor. Ülkede milletvekilleri söz konusu yasayı 31 Aralık 2020’ye kadar tekrar ele alacak. Yasa geçtiği takdirde. 20 haftaya kadar kürtajın yapılması yasal hale gelecek.    ABD’de 8 eyalette kürtaj yasaklandı   ABD'de kadınlar bu yıl da kadına yönelik şiddet ve kürtaj hakkına saldırılara karşı alanlardaydı. Georgia eyaletinde, mayıs ayında kadın hakları aktivistlerinin tepkisini çeken kürtaj yasası yürürlüğe girdi. Yasaya göre, bebekte kalp atışlarının duyulduğu andan itibaren kürtaj yapılması yasaklandı. Alabama eyaletinde senato, 14 Mayıs günü ABD'nin en sert kürtaj yasa tasarısını oy çokluğuyla kabul etti. Tasarısı kürtaj uygulayan doktorlara 10 ile 99 yıl arası hapis cezası öngörüyor. Alabama’nın ardından Missouri’de de eyalet senatosu kürtaj karşıtı yasa için harekete geçti. Senato, 17 Mayıs’ta kürtaj hakkını yasaklayan tasarıyı onayladı. Senatoda yapılan oturumda, ensest ve tecavüz gibi durumlarda ayrıcalık tanınmasını öngören değişiklik teklifi ise reddedildi. Kürtaj yasağına karşı ABD’de birçok eyalette kadınlar alanlara çıktı. Kadınların temel amacı, kürtajı anayasal hak kapsamına alan 1973 tarihli kararın geri döndürülmesini sağlamaktı.   İsviçre’de ‘kadın grevi’   İsviçre’de ise kadınlar, 28 yıl sonra cinsiyetçilik, eşitsizlik, kadına şiddete karşı ve eşit işe eşit ücret talebiyle 14 Haziran’da “İsviçre Kadın Grevi” gerçekleştirdi. Ülkede düzenlenen ilk “İsviçre Kadın Grevi” 14 Haziran 1991 tarihinde gerçekleşmiş, bu greve 500 binin üzerinde kadın katılmıştı. O dönemin en ses getiren grevinin ardından kadınlar cinsiyetçilik, eşitsizlik ve kadına şiddete karşı, eşit işe eşit ücret talebiyle tekrar greve gitti. Grev kararının ardından kadınlar işe gitmeyerek sokakları doldurdu. Ülkenin başkenti Bern’de binlerce kadın, sabah saatlerinden itibaren Federal Parlamento önünde toplanmaya başladı. Sloganlar, dövizler ve pankartlarla taleplerini haykıran kadınlar, Federal Meclisi sorumluluğunu yerine getirmeye davet etti.   74 kadın için 74 saniyelik saygı duruşu   Kadına yönelik erkek şiddetine karşı eylemlerin bir diğer adresi ise Fransa oldu. Başkent Paris’te Rebublique Meydanı’nda 7 Temmuz’da yüzlerce kişinin katıldığı eylemde kadına yönelik şiddet protesto edildi. Protestoya katılanlar, kadına yönelik şiddetin cezasız kalmamasını istedi. Eylemde yılın başından bu yana katledilen 74 kadın için, 74 saniyelik saygı duruşu düzenlendi. Fransa’da yıla damgasını vuran bir diğer gelişme de Sarı Yelekliler’in eylemi oldu. Sarı Yelekli Kadınlar, Başkent Paris’te Bastille Meydanı’nda toplandı. Daha sonra meydanı çembere alarak yolu trafiğe kapatan kadınlar, République Meydanı'na doğru yürüdü. Kadınlar, şiddet olayları ile gündeme gelen Sarı Yeleklilerin eylemlerine yeni bir imaj kazandırmak istediklerini belirtti.   ‘Arkadaşlarım beni korur, sen değil’   Erkek şiddeti sonucunda en fazla kadın katliamlarının yaşandığı ülkelerden biri olan Meksika’da kadınlar, tecavüz ve cinsel istismara karşı sokağa çıktı. Başkent Mexico’nun merkezinde yüzlerce kadın, 16 Ağustos Cuma gece yarısı toplandı. Meşalelerle yürüyen kadınlar, “Arkadaşlarım beni korur, sen değil” sloganı attı. BM verilerine göre Meksika’da her gün dokuz kadın katlediliyor. Cinsel suçların ise çoğu kayıtlara geçmiyor, çünkü kadınların çoğu güvenmedikleri için polise başvurmadıklarını söylüyor.   ‘Vücudum senin suç mahallin değil’   Güney Afrika’da binlerce kadın, ülke tarihinde şimdiye kadar görülmemiş bir seviyeye çıkan kadına yönelik şiddete karşı “Vücudum senin suç mahallin değil” sloganı ile 6 Eylül günü parlamentoya yürüdü. Kadınlar, olağanüstü hâl ilan edilmesi çağrısında bulundu. Cape Town’da saldırılarda hayatını kaybedenlerin anısına siyah ve mor giysiler içinde yürüyen kadınlar, hükümetin kadına yönelik şiddeti önlemede yetersiz kaldığını belirtti.   'Beyaz Çarşamba' hareketine öğrencilerden destek   İran'da kamusal alanda kadınlara yönelik kıyafet kısıtlamalarını protesto amacıyla başlayan "Beyaz Çarşamba" hareketine destek eylemleri okullarda da yapılmaya başlandı. Ülkedeki yeni eğitim öğretim yılında bazı öğrenciler okullara başları açık gitti. "Beyaz Çarşamba" hareketinin öncüsü gazeteci Masih Alinejad'ın paylaştığı görüntülerde bazı öğrencilerin başlarını açtıkları görülüyor. Masih 24 Eylül’de sosyal medya paylaşımında, "Kimse bize isyanın öğrenilebilecek bir yetenek olduğunu söylemedi çünkü biz 7 yaşından itibaren başörtüsü takmak zorundaydık. Şimdi her gün #BeyazÇarşamba olacak" ifadelerini kullandı.   ABD'de Donald Trump'a karşı kadınlar üçüncü kez yürüdü   Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump’ın seçildiği 2017 yılında başlayan ‘Kadın Yürüyüşü’nün üçüncüsü Los Angeles'ta gerçekleşti. Polisin caddeleri kapattığı ve geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüşte, Fransa’da başlayan "Sarı Yelekliler" protestosuna destek veren, Donald karşıtları, göçmen hakları savunucuları, işçi hakları destekleyicilerinin de içinde olduğu birçok gruptan kadın bir araya geldi. Los Angeles merkezinde bulunan Pershing Meydanı'nda bir araya gelen on binlerce kadın ve kadın hakları savunucusu buradan Los Angeles belediye binasının önüne doğru sloganlar ve pankartlarla yürüyüşe geçti. Konuşma ve konserlerin ardından yürüyüş sona erdi.   Kadınların eylemleri ile değişen yasalar   Kadınların bir diğer kazanımı ise İngiltere’de ekonomik ve psikolojik şiddetin aile içi şiddet sayılması oldu. Ülkede aile içi şiddet kavramını ilk kez fiziksel şiddetin ötesine taşıyacak düzenlemeyi, insan hakları kuruluşları, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli dönüm noktalarından biri olarak değerlendirdi. İrlanda’da ise, aile içi şiddet kanununda yapılan değişiklik ile bir ilişkide fiziksel şiddet içermeyen ancak psikolojik olarak kontrol sağlama davranışları da istismar kapsamında değerlendirilecek.    Berlin’de 8 Mart resmi tatil ilan edildi   Almanya’nın başkenti Berlin’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınlar için resmi tatil ilan edildi. Meclisteki 147 milletvekilinden 87'si 8 Mart'ın tatil günü olarak ilan edilmesi önergesine "evet" oyu verdi. Karar uyarınca Berlin'de yaşayan kadınlar bu yıl 8 Mart'ta çalışmadı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü böylece Berlin'de resmi olarak tatil ilan edilmiş oldu.   Kadınlar birçok alanda ödül aldı   Yıl boyunca kadınlar birçok alanda ödüller aldı. Bunlardan biri de uluslararası yazarlar kuruluşu PEN Amerika’nın Suudi Arabistan'da tutuklu bulunan kadın aktivistler Nuf Abdulaziz, Luceyn el-Hezlul ve Eman el-Nafcan'a verdiği ödül oldu. Norveç Bilim ve Edebiyat Akademisi tarafından her yıl düzenlenen Abel Ödülü’nün bu yılki kazananı ise ilk kez bir kadın oldu. Dünyanın en prestijli ve “matematikçilerin Nobel’i” olarak da bilinen Abel Ödülü, ABD'li Prof. Karen Keskulla Uhlenbeck’e verildi. İsveç Kraliyet Akademisi’nin bu seneki Büyük Ödülü ise, İsveçli Kürt kadın gazeteci Dilşa Demirbağ-Sten’e verildi.   Booker Edebiyat Ödülü Bernardine Evaristo’ya verildi   2019 Nobel Ekonomi Ödülü, küresel yoksulluğu azaltmak için çalışan üç ekonomiste verildi. Ödül komitesinden yapılan açıklamada, MIT'den ekonomist Esther Duflo ile aynı üniversiteden ekonomist eşi Anbhijit Banarjee ve Harvard Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan kalkınma uzmanı Michael Kremer’ın, yoksulluğa ilişkin deneysel çalışmalarıyla bu ödüle layık görüldüğü belirtildi. Esther, bu ödülü kazanan ikinci kadın oldu. Dünyaca en saygın edebiyat ödülleri arasında gösterilen Booker Edebiyat Ödülü’nü, "The Testaments"la Margaret Atwood ve "Girl, Woman, Other" kitabıyla Bernardine Evaristo kazandı. Bernardine, ilki 1969'da verilen ödülü kazanan ilk siyah kadın oldu. Jüri kurallara karşı gelerek ödülü iki yazara verdi. Kısa listeye kalan altı yazar arasında "On Dakika Otuz Sekiz Saniye" adlı kitabıyla Elif Şafak da vardı.   Grammy ve Oscar’a cinsiyet eşitliği   Kadınların eylemleri birçok konuda etkili olurken, bu durum, Grammy Müzik Ödülleri’ne de yansıdı. ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlı Los Angeles kentinde düzenlenen gecede dağıtılan ilk ödüllerin daha çok kadın müzisyenlere verilmesi, uzun zamandır çeşitliliği benimsemediği gerekçesiyle eleştirilen, Grammy’lerin organizatör kurumu Recording Academy tarafından atılan önemli bir adım olarak görüldü. Grammy’nin yanı sıra Oscar adaylarını ve kazananlarını belirleyen Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, 59 ülkeden 842 yeni üyeyi davet etti. Oscar tarihinde ilk kez yeni katılan üyelerde cinsiyet eşitliği sağlandı. Yönetmen, senaryo yazarlığı ve prodüksiyon branşları dahil 17 branşın 10’unda erkeklerden fazla kadın üye davet edildi.   Astronot kadınlar uzay yürüyüşü ile tarihe geçti   ABD’de astronotlar Christina Koch ve Jessica Meir, sadece kadınlardan oluşan uzay yürüyüşü görevini gerçekleştiren astronotlar olarak tarihe geçti. Astronot kadınlar, bu yürüyüş ile arızalı bir batarya şarj ünitesini değiştirecek ve bu yürüyüşün altı saat sürmesi planlandı. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’nın YouTube kanalından canlı yayınlanan astronotların tarihi yürüyüşü, uzay aracı iletişim sorumlusu Stephanie Wilson'ın "Christina, hava kilidini açabilirsin" komutuyla başladı.   Îlham Ehmed Türkiye’nin savaş suçlarını ABD Meclisi’nde anlattı   Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Yürütme Kurulu Başkanı Îlham Ehmed, ABD Temsilciler Meclisi Gözetim ve Reform Komisyonu'nda, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırısının sonuçlarına ilişkin bir sunum yaptı. Suriye’de yıllardır devam eden savaşın her dakikasının tanığı olduklarını hatırlatan Îlham, özgür bir yaşam yaratabilmek için mücadele ettiklerini dile getirdi.   Şilili kadınların şiddete karşı protestosu yayılıyor   Hükümet karşıtı protestoların sürdüğü Şili'de feministlerin “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla hazırladığı “Las Tesis” dans performansı ve şarkısı tüm dünyaya yayıldı. Fransa, İspanya ve Kolombiya'da kadınlar sokağa çıktı. Birçok ülkede kadınlar meydanlarda gözlerini bantla kapatarak dans gösterisi yaptı. Şili’de ise başkent Santiago’da bulunan Ulusal Stadyum’da toplanan binlerce kadın, erkek şiddetine karşı kitlesel bir eylem gerçekleştirdi. Kadınlar, içerisinde “Sorun nerede olduğumda veya nasıl giyindiğimde değil” sözlerinin geçtiği marşlarını seslendirdi.   Kürt siyasetçi Hevrîn Xelef katledildi   Erkek şiddetine karşı kadınların eylemleri devam ederken, bir yandan da kadın katliamları da artarak sürdü. Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) 9 Ekim’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük başlattığı saldırılar sırasında Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef, Türkiye destekli gruplar tarafından 12 Ekim’de Qamişlo’daki uluslararası yol üzerinde suikast sonucu katledildi. Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılar ve Hevrîn’in katledilmesi, bölgede, Türkiye’de ve dünyada kadın örgütleri tarafından “kadın devrimine saldırı” olarak değerlendirildi.   Kadın katliamları her yerde   Kadın katliamlarının artış gösterdiği ülkelerden biri de Ukrayna olurken, henüz yılın başında ülkenin Harkov kentinde üniversite öğrencisi 2 Türkiye vatandaşı kadın katledilmiş halde bulundu. Kadınların katledilmesine ilişkin 2 erkek gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. Güney Asya ülkesi Bangladeş’te 27 Mart günü okul müdürü tarafından cinsel saldırıya maruz bırakıldıktan sonra polise giderek şikayette bulunan Nusret Cihan Rafi işkence edilerek katledildi. Nusret’in katledilmesine dünya genelinde tepki yağdı. Afganistan’da da tanınmış televizyon habercilerinden ve kadın hakları savunucusu Mena Mangal başkent Kabil'de, motosikletli iki kişinin açtığı ateş sonucu katledildi.   Kadın katliamlarının en yoğun olduğu ülkelerden biri olan Hindistan’da bir kadına cinsel saldırı girişiminde bulunulduğu sırada kadının ve annesinin özsavunmasıyla karşılaşan 7 kişi, her iki kadını işkenceye maruz bıraktı. Yılın bir diğer önemli gelişmesi ise bilim insanı Suzanne Eaton’ın katledilmesi oldu. Moleküler biyolog olan Suzanne’ın cenazesi, 2’nci Dünya Savaşı'ndan kalma bir sığınakta bulundu.    Cinsel işkence ve istismar   Yıl boyunca çocuk istismarının en fazla yaşandığı ülkelerden biri olan Kenya’nın Narok kentinde ortaokula başlayacak tüm çocuklara “sünnet” adı altında işkenceye maruz bırakıldıklarını anlamak için muayene ve gebelik testi yaptırma zorunluluğu getirildi.  Arjantin’de ise, 11 yaşındaki çocuğun cinsel istismara maruz bırakılması sonucu oluşan gebeliğin sonlandırılması talebi reddedildi. Çocuğun doğum yapmaya zorlanması ise büyük tepkilere neden oldu. Kürtajın riskli olduğunu ileri süren doktorlar, daha sonra çocuğu sezaryenle doğum yapmaya zorladı.   Siyasette kadının adı   Bu yıl içerisinde siyasette de kadınlar birçok ilke imza attı. Bunlardan biri de Slovakya’da yaşandı. Ülkede cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların yüzde 58'ini alan Zuzana Caputova, cumhurbaşkanı seçildi. Ülkenin 5'inci cumhurbaşkanı seçilen Zuzana aynı zamanda ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı oldu. ABD’de ise, 2018 yılının kasım ayında yapılan ara seçimlerin ardından yenilenen Temsilciler Meclisi, yeni dönem için göreve başladı. ABD Kongresi'nin iki kanadından birini oluşturan 435 üyeli Temsilciler Meclisi'ndeki ilk oturumda Demokratlardan Nancy Pelosi, Meclis Başkanlığı görevine seçildi. Görevi Cumhuriyetçi Paul Ryan'dan devralan Nancy, ABD tarihinde bu görevi üstlenmiş ilk ve tek kadın siyasetçi.    Avrupa Birliği Komisyonu Başkanlığı seçimlerini kazanan isim, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen oldu. Ursula, komisyon başkanlığına gelen ilk kadın oldu. Belçika'da başbakanlık görevini, Avrupa Konseyi Başkanlığı'nı 1 Aralık'tan itibaren devralacak olan Başbakan Charles Michel'in yerine Valon bölgesinden Sophie Wilmès üstlenecek. Sophie, Belçika'da federal düzeyde başbakan koltuğuna oturacak ilk kadın olarak tarihe geçti. Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile 52 yıllık çatışmaları sona erdiren barış anlaşmasının 2016 yılında imzalanması sonrası ilk bölgesel ve yerel seçimlere giden Kolombiya’nın başkenti Bogota, tercihini solcu Claudia Lopez'den yana kullanarak bir ilke imza attı. Eski senatör ve devlet başkanı yardımcısı adayı Claudia, oyların yüzde 35'ini toplayarak Bogota'nın ilk kadın ve LGBTİ belediye başkanı oldu.   Kadınların öncülüğünde siyaset   Finlandiya'nın Ulaştırma Bakanı Sanna Marin, Sosyal Demokrat Parti'nin lideri olarak seçilerek 34 yaşında dünyanın en genç başbakanı ve Finlandiya'nın üçüncü kadın başbakanı oldu. Sanna liderliğindeki yeni hükümet, parlamentodan güvenoyu aldı. Her biri kadınların liderlik ettiği dört partiden oluşan bir koalisyon hükümetiyle yönetilecek olan ülkede, kabinede bulunan 19 bakandan 12’si de kadın.   Kimler yaşamını yitirdi?   Afro-Amerikalı roman yazarı Toni Morrison, ABD’nin New York eyaletinde hayatını kaybetti. Toni, romancılığının yanı sıra, şiir, müzikal komedi, Martin Luther King’e ilişkin bir eser ve Amerikan edebiyatında siyahlara ilişkin bir deneme yazarıydı. ABD’li yarışçı ve televizyon programcısı Jessi Combs, karada hız rekorunu kırmaya çalışırken yaptığı kaza sonucu yaşamını yitirdi. 39 yaşındaki Jessi, “4 teker üzerindeki en hızlı kadın” olarak tanınıyordu. Tekerlekli sandalye ile katıldığı dünya ve olimpiyat şampiyonalarından madalyalarla dönen Belçikalı sporcu kadın Marieke Vervoort, ötanazi sonucu yaşamına son verdi. 40 yaşında hayata veda eden Marieke, 21 yaşından bu yana omurilikte gelişerek kasların giderek güçsüzleşmesine yol açan ve tedavisi mümkün olmayan "miyelopati" hastalığı ile mücadele ediyordu.