Fransız aydınlardan hükümete eylemcilerle görüşme çağrısı 2019-04-17 11:00:48   HABER MERKEZİ - Fransız sanatçı, insan hakları savunucusu ve siyasetçiler, tecride ve açlık grevi eylemlerine karşı sessizliği eleştirerek, yayınladıkları ortak metinde, “İnsan hakları ülkesi Fransa’nın uyanması için Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerinden birisinin ölmesi mi gerekiyor?” diye sordu.    Fransız sanatçı, insan hakları savunucusu ve siyasetçiler, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle sürdürülen süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemlerine ilişkin ortak bir çağrı metni kaleme aldı.Fransa’nın ulusal gazetesi L'Humanité’de yayınlanan çağrı metninde, “İnsan hakları ülkesi Fransa’nın uyanması için Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerinden birisinin ölmesi mi gerekiyor?” diye soruldu.     “Topraklarımızda tek bir Kürt bile ölmemeli” başlığıyla yayınlanan metinde, hem siyaset hem de medyada tecride ve açlık grevlerine karşı sessizlik sert bir dille kınandı. Metinde, şöyle denildi: “Kızgınız, çünkü bundan birkaç gün önce DAİŞ’in Suriye’deki kalesi Baxoz düştüğünde Kürt savaşçılar selamlanırken, 2019 yılında ülkemizin toprakları üzerinde Kürt davasının militanı kadın ve erkekler genel bir umursamazlık içerisinde ölebilirler.    ‘Kimse bahsediyor mu?’   Ankara’daki yöneticinin (Erdoğan) görevden alarak başkanlarını hapse attırdığı tüm belediye yönetimlerini yeniden seçerek, 31 Mart yerel seçimlerinde Erdoğan’a keskin bir ret çektiler. Binlerce Kürt Erdoğan’ın hapishanelerinde çürümekte. 8 Kasım 2018’de ise Milletvekili Leyla Güven açlık grevine başladı ve bugün hayatı artık pamuk ipliğine bağlı. Cezaevlerindeki binlerce başka tutsak da şu anda yaşamlarını kaybetme pahasına bu açlık grevini sürdürüyorlar. Onlardan 8’i şimdiden yaşamını yitirdi. Kimse bundan bahsediyor mu?   Açlık grevleri tecridin sonlandırılmasının yanı sıra müzakerelerin başlamasını da amaçlıyor. Bu kapsamda 17 Aralık’tan bu yana 14 kişi Strasbourg’da açlık grevinde. Liderleri Abdullah Öcalan, 3 yıldan bu yana ne ailesiyle ne de avukatlarıyla görüşemiyor. Açlık grevcileri bu tecrit rejiminin sonlandırılmasını ve Türk hükümetiyle Kürtler arasında müzakere sürecinin yeniden başlamasını talep ediyorlar.   ‘Medyanın sessizliği mazur görülemez’   Strasbourg’da 14 kadın ve erkek Kürt militan, 17 Aralık’ta bu grev eylemine katıldılar. Onların da hayatı tehlikede. Fransız ve Avrupalı otoriteler ile medyanın sessizliği mazur görülemez. Bu sessizlik eylemcilerden birinin veya birçoğunun yaşamına yitirmesine katkıda bulunabilir. Biz bunu kabul etmiyoruz.   Fransız Hükümeti’ne çağrı    Vicdanların uyanması için çağrı yapıyoruz. Fransız hükümetine de eylemciler nezdinde girişimde bulunulması çağrısı yapıyoruz. Özgürlüğümüz için cephede olan Kürtlerin yardımına koşulmalı ve sesleri duyulmalı. Fransız hükümetinden eylemcilerle Strasbourg’da yerinde görüşmesini istiyoruz. Medyayı sessizliğini bozmaya, (açlık grevcilerinin) eylemleri hakkında bilgilendirmeye ve taleplerini (topluma) duyurmaya çağırıyoruz. Fransa’nın tüm demokratlarını, (eylemcilerin) yaşamına mal olabilecek bu umursamazlığın kırılması için seferber olmaya çağırıyoruz. İnsan hakları ülkesi Fransa’nın uyanması için Strasbourg’daki açlık grevi eylemcilerinden birisinin ölmesi mi gerekiyor? Açlık grevi direnişine yönelik sessizliğe son verilsin.”   Humanité gazetesinde yayınlanan metinde imzası bulunan isimler şunlar: Ariane Ascaride (Sinema sanatçısı), Josiane Balasko (Yönetmen, senaryo yazarı), Rony Brauman (Doktor, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü -MSF eski Başkanı), Pierre Laurent (Senatör, Fransız Komünist Partisi eski Genel Sekreteri), Gérard Mordillat (Roman yazarı, sinemacı) Robin Renucci (Aktör-Yönetmen).