İmralı’da komployu parçalayan kadın özgürlük diyalogları (2)

  • 09:02 8 Şubat 2018
  • Dosya
'Kadınsız yaşam olmaz, ama mevcut kadınla da yaşanmaz' 
 
Sara Tolhıldan 
 
HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmelerde, “Eşitlik ve özgürlük kadın meselesiyle sağlanır. Bizim devrimimiz aynı zamanda kadın devrimidir. Kadının köleliğini aştıracağız. Bu bir sınıf devrimi değil. Kadın devrimi öncü devrimdir”  diyerek kadın ve devrim arasındaki bağı ortaya koyuyor. 
 
 “Kadın nasıl özgürleşebilir?”, “ Nasıl bir kadınla yaşanılır?” ,”Kadın kölelik kimliğini neden arındırmalı?” … Ağır tecrit koşullarında dahi bu soruların yanıtlarını aramaktan vazgeçmeyen PKK Lideri Abdullah Öcalan, İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmeler boyunca bu cevapları kadınlara ulaştırdı. Bu doğrultuda kadın özgürlük hareketine perspektifler sunan Abdullah Öcalan,  yıllardır devam eden komploya karşı, kurnaz devlet ve erkek aklına en güçlü cevabı bu perspektifler ile verdi. 
 
Nisan 2014 tarihli bir görüşmede, HDP heyetinden Pervin Buldan, Abdullah Öcalan'a yürüttükleri kadın çalışmalarıyla ilgili bilgi veriyor. Pervin Buldan ayrıca Kandil'de gerçekleştirdiği görüşmelerin izlenimlerini de paylaşıyor Abdullah Öcalan'la. 
 
Pervin Buldan: Başkanım, DÖKH ile ilgili de bilgilendirme yapmak istiyorum.
 
Abdullah Öcalan: Evet, sizi dinliyorum.
 
Pervin Buldan: Öncelikle size DÖKH'lü kadınların selamları ve bağlılık sözü var. 9-10 Nisan tarihlerinde Diyarbakır'da ara dönem konferansını yaptık. Sizinle burada yaptığımız bütün görüşmelerin kadın bölümlerini aktardım. DÖKH'lü kadınların Türkiyeli kadınlarla yaptıkları ortak toplantı ve görüşmeleri sonucunda Türkiyeli kadınların sizinle görüşme talepleri var.
 
Abdullah Öcalan: Buraya gelecek olan heyetlerde onlar da olacak zaten.
 
Pervin Buldan: Konferansta alınan bazı kararlar var. Sürece uygun eylem ve etkinliklerin yapılması, sizin önerdiğiniz kadın kolektiflerinin oluşturulması, kadın tarım işçileriyle konferans yapılması, DÖKH'lü kadınlarla kadın gerillaların görüşmesine yönelik bir heyetin oluşması gibi. Ayrıca daha önce de size iletmiştik. 28 Nisan'da Ankara'da "Örgütlü kadın, demokratik kurtuluş, özgür yaşam" şiarıyla kongremiz var.
 
'Kadın için sözümüz bitmedi'
 
Abdullah Öcalan: Evet, uygundur, bunlar önemlidir. Bütün kadınlara özel selamlarımı iletin. Kadın için sözümüz bitmedi. "Kadınsız yaşam olmaz, ama mevcut kadınla da yaşanmaz" tezimi koruyorum. Kadın kendisini beş bin yıllık kölelikten arındırabilir. Erkek faşizminin kapısını araladım. Onlarla yoğunlaşmamızı halen yaşıyorum. Özgür dağ kadını…  Gılgameş Destanında vardır. Ovadaki kadın fahişe, dağdaki kadın özgürdür. Gılgameş'i okuyun, güzel şiirler var. Bütün yaşamı sosyal ve estetik olarak siz belirleyeceksiniz. "Kim beni alacak" diyor, parası olan erkeğe gidiyorsunuz. Bu korkunç ölümcül bir hastalıktır. Ekonomik yaşamı, sosyal yaşamı, estetik yaşamı siz inşa edecek ve böylelikle biz vahşi erkekleri düzelteceksiniz. Yüce Kadınlar Birliği (KJB) önemlidir. Ortadoğu kültüründe bu var. Hititlere, Sümerlere gidin. Kendinize güveneceksiniz. Sabrınız var, emeğiniz var, çekiciliğiniz var.
 
Pervin Buldan: Başkanım, Kandil izlenimlerimi anlatmaya devam edeyim. Toplantıya Karasu arkadaş dışında herkes katıldı. Bir gece de KJB'de kadın arkadaşlarla kaldım. KJB ile toplantı yaptık. Size selam ve sevgilerini ilettiler. Yeni sürece ilişkin kapsamlı toplantılar yapmışlar. YJA STAR da güçlerini geri çekmeye başlamış. Gelen gruplara ilişkin eğitim ve toplantı süreçlerini başlatmışlar. Zaten mektuplarında da yazmışlar.
 
Abdullah Öcalan: Evet, okudum. Eski arkadaşlardan kimler var?
 
Pervin Buldan: Sizinle kalan arkadaşlarla da görüştüm. Sozdar Avesta, Berfin Serhat, Ronahi Serhat, Sülbüs Peri, Fatma. Sizin Türkiye'ye getirilişinizden sonra katılan genç arkadaşlar da vardı, onlarla da görüştüm.
 
Abdullah Öcalan: Yine gidersin Kandil'e. Bu sefer eski arkadaşlarla ilgili bilgi istiyorum. Kimler kalmış, öğrenmek istiyorum.
 
Pervin Buldan: Tamam Başkanım, giderim. Bilgi getireceğim.
 
Abdullah Öcalan yapılan bilgilendirmeleri de göz önünde bulundurarak, Kürt kadının sağlamış olduğu özgürlük düzeyi ve gelişme potansiyelinin yanı sıra toplumsal düzeyde yaşanan kadın sorunlarını ve bu sorunların kaynağı olarak eğitimsizliğe vurgu yapıyor. Aynı zamanda eğitimli-bilinçli kadının erkeği dönüştürme gücünden bahsediyor. Abdullah Öcalan kadını bir toplumsal dönüşüm aracı olarak değerlendiriyor. Bugüne kadar kadın özgürlüğü ve örgütlülüğü için en fazla söz söyleyen bir lider olması da biliniyor. 
 
'Kadın devrimi öncü devrimdir'
 
Abdullah Öcalan: Konferanslara da katkı sunsunlar kadınlar. Demokratik Ulus Çözümü kitabımda kadına ilişkin yazılarımı programlarına alsınlar. Bunları sözlü aktarın. Onlara uzun bir mektup yazacağım. Eşitlik ve özgürlük kadın meselesiyle sağlanır. Bizim devrimimiz aynı zamanda kadın devrimidir. Kadının köleliğini aştıracağız. Bu bir sınıf devrimi değil. Kadın devrimi öncü devrimdir. Yoğunlaşmalarım var, ileride yazacağım. Kadınların durumu korkunçtur. İşsizdirler. Kadınlar işsizlik yüzünden başka yerlere gidiyorlar. Kendinizi yeniden yaratacaksınız. Kadın özgür ve cesur olmalı. Kadın yaşam dışı bırakılmış. Kadını ezersen, kuluçka makinasıymış gibi ezersen egemen olursun tabii. Neolitik toplumun bir yansımasıdır. Kendi kadınını bu duruma getiren erkek aşağılıktır. Kızları eğitin. Eğitimli kızlar erkekleri de eğitirler.
 
'Ayrı dağları bile var'
 
Kandil'de gerçekleşen görüşmelerde bulunan Sırrı Süreyya Önder'den de Abdullah Öcalan görüş alıyor. Dışarıdan bir göz olarak Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı aktarımları ve gözlemlerinin doğruluğuna dikkat çekiyor. Ayrıca Pervin Buldan'ın yapılan kadın görüşmelerinde bulunmasının da önemini vurguluyor. 
 
Abdullah Öcalan: Kadınları gördünüz mü? Kadınlar ne kadar yetkinler? (Sırrı'ya dönerek) Sen ayrıca görüştün mü?
 
Sırrı Süreyya Önder: Sayın Başkanım, sizin öneriniz üzerine kadınlarla ayrı görüşecektim zaten. Ama Cemal arkadaş, kadınlarla bir görüşme yapmamın ve onlara izlenimlerimizi aktarıp, sorularını cevaplamamızın iyi olacağını önerdi. Zaten Ronahi ve Sülbüs arkadaşlar da biri genişletilmiş katılımlı, diğeri dar olmak üzere iki toplantı yapmamızın yerinde olacağını söyleyince bu görüşmeleri gerçekleştirdik. Onların alanına gittik.
 
Abdullah Öcalan: Onların ayrı bir karargahı mı var?
 
Sırrı Süreyya Önder: Ayrı dağları bile var.
 
Abdullah Öcalan: (Gülerek) Çok iyi çok iyi. Peki, gözlemin ne? Benim demokratik siyaseti esas olarak kadınların omuzlaması gerektiği tespitimden hareketle gözlemin ne?
 
Sırrı Süreyya Önder: Öncelikle bir hususu unutmamak gerekiyor. Pervin arkadaşın zorunlu Avrupa'ya gidişinden dolayı ekipte olmamasını eleştirdiler. Yerinde bir eleştiriydi. Bundan sonra tüm gidişlerimizde katılımı için daha özenli davranacağız. O bir zorunluluktu.
 
Aktarımlar esnasında Abdullah Öcalan'ın kadın örgütlülüğü ve özgürlüğü konusunda yaşanan gelişmeden ne kadar keyif aldığını da hissedebiliyoruz. Kadınla arkadaşlık kurmayı daha çocuk yaşta geliştirdiğini, Abdullah Öcalan'ın kendi hikayesini anlatımlarından biliyoruz. 
 
'Sizi çok özlemişler'
 
Abdullah Öcalan: (Pervin'e dönerek) Evet sizde gitmelisiniz, bundan sonraki gidişlerde olmalısınız. (Sırrı'ya dönerek) İzlenimin ne? Ne durumda kadınlar?
 
Sırrı Süreyya Önder: Sayın Başkanım kadınlarla olan toplantıyı sizin "büyük siyasal düşünceyi örgütleyememek, bu bizim yeni hastalığımız" tespitinizle başladım. Gerilla mücadelesini bir ölüm-kalım aralığında yürüdüğünü, bunu kadınların en üst düzeyde gerçekleştirdiğini, birçok şeyle aynı anda mücadele etmek, aynı anda savaşmak zorunluluğunu kadın üzerindeki yetkinleştiriciliğini anlattıktan sonra, yeni döneme dair beklentilerini de en yetkin bir şekilde ve bu tarihsellikten dolayı en çok kadınlardan beklediğinizi belirttim. Dar toplantıda yer alan kadın arkadaşlardan ikisi hariç, diğerlerinin tümü sizinle tanışan, birlikte çalışan, sizin eğitiminizden geçmiş kadınlardan oluştuğunu anladım. (gülerek) Bir şey itiraf etmem gerekirse, erkeklerden daha iyi anladıklarını ve daha yaratıcı sorular sorduklarını gözlemledim. Size olan bağlılıklarını, yeni geliştirdiğiniz süreci tam olarak anlamaya çalışmakla gösterdiklerini, buna büyük bir ciddiyetle yaklaştıklarını gördüm. İki Besê ile de görüştüm. Beritan Dersim ile de şehitliğe gittik. Bence her görev ve sorumluluğu etkili bir şekilde alabilecek kararlılık ve yetkinlik içerisindedirler. Sizi çok özlemişler. 
 
Abdullah Öcalan: (Sırrı'ya dönerek) Kadınları iyi gözlemlemişsiniz. Söylediklerin doğrudur. Benim bu konudaki beklentilerimi iyi aktarmışsın.
 
Yarın: Kadın-erkek özgürlüğünü çözen model: Eşbaşkanlık