Sara'ya yoldaş olmak...

 

Civîn Husên- Hêvî Penaber

 

HABER MERKEZİ - Sakine Cansız’ın mücadele arkadaşı ve aynı zamanda Komeleya Jinên Kürdistan (KJK) Yürütme Kurulu Üyesi Ayten Dersim, "Sara arkadaş bu hareketin öncüsü ve beyniydi. Bu beyin halen canlı ve bize de düşen onu yaşatmak. Bu bizim sözümüz. Biz PKK'li, Apocu, kadın özgürlük hareketi direnişçisi Sara, Leyla ve Fidan'ın yoldaşları ve ardıllarıyız. Onların intikamını alacağız. Yoldaşlık budur. Bu sözümüzü tekrar ediyoruz" dedi. 

 

PKK'nin öncü ve kurucu kadrolarından Sakine Cansız (Sara), KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbîn), Avrupa Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez’in (Ronahî), 9 Ocak 2013 günü Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda katledilmelerinin üzerinden 5 yıl geçti. Karanlıkta bırakılmak istenen katliama ilişkin KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı tarafından 3 Ocak günü yapılan açıklamada, Ağustos ayında PKK tarafından alıkonulan MİT üyeleri Erhan Pekçetin ile Aydın Günel itiraflarına yer verilerek, Paris Katliamı’nın planlayıcısının MİT yöneticisi olduğu açıklandı. Fransa ve AKP hükümeti deşifre edilen MİT operasyonuna ilişkin sessizliğini korurken, Sakine, Fidan ve Leyla’nın ardılı olan kadınlar sokaklarda, meydanlarda, mevzilerde kadın özgürlük mücadelesinin zaferi için mücadele etmeye devam ediyor. 

 

Sakine Cansız’ın mücadele arkadaşı ve aynı zamanda Komeleya Jinên Kürdistan (KJK) Yürütme Kurulu Üyesi Ayten Dersim, yıldönümü dolayısıyla Paris Katliamı ve son yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu.  Sakine’nin mücadelesinden bahsetmeden önce özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri anan Ayten, mücadele arkadaşı  Sakine'yi anlatmaya şu sözler ile başlıyor: "Sakine arkadaş hem özgürlük mücadelesi hem de  kadınların öncüsüydü. Sakine'nin direnişi ve duruşu bizleri çok derinden etkiledi. Şehadet haberi de bizleri bir o kadar etkiledi. O duruşundandır ki şehadeti bizlere çok ağır geliyor. Sara arkadaş bizler için halen yaşıyor. Çünkü o duruş ve direnişi ile bizlerin hayat felsefesi ve özgürlük çizgisi oldu. Bu yüzden hep bizimle yaşayacak. Nasıl ki Sayın Abdullah Öcalan Haki Karer için 'Benim gizli ruhum' dediyse Sakine için de 'Özgürlük mücadelesinin öncüsü' dedi.”     

  

'Çocukla çocuk, büyükle büyüktü'

 

Konuşmasının devamında Sakine'nin yaşamdaki duruşuna dikkat çeken Ayten, “Özgürlük mücadelesinde yaşayan bir arkadaşın fotoğrafının bir masaya ya da herhangi bir yere bırakılmasına rastlanılmamıştır. Ama Sayın Abdullah Öcalan daha Sara arkadaş yaşıyorken fotoğrafını kendi masasına koymuştu” dedi. “Sara arkadaşın içi dışı birdi” diyen Ayten, “ O bir devrimciydi. Ne düşünüyorsa onu yapıyor ve yaşıyordu. Fikirlerinde ve bakış açısında asla çelişki yoktu. Bir yerde bir yanlış görseydi söyleyeyim mi ya da söylemeyeyim mi diye düşünmeden anında ,zamanında derdi. Çok içten ve anlamlandırarak söylerdi. Aynı zamanda çok çetin bir direnişçiydi. Hiç kimse Sara arkadaşa bir tepki vermezdi. Bu da bir duruştur. Sayın Abdullah Öcalan da diyor zaten, 'Devrimci duruşu ile kendini belli eder' diye. Sara arkadaş özgür bir yaşam yaşadı ve bu yaşamı çevresine de yaydı. Çocukla çocuk, büyükle büyüktü. Farklı bir kesimlerle de güçlü bir bağa sahipti” ifadelerini kullandı. 

 

'Sara arkadaş önderliğin arkadaşıydı'

 

Sakine'nin çevresine olan etkisine de değinen Ayten, "Bizler üzerinde asıl etki eden Sara arkadaşın direniş ve mücadelesiydi. Sara arkadaş birini eleştirdiğinde karşısındakinin bunun anlaması için çabalıyordu. Örneğin biz çok konuşuyoruz ve tartışıyoruz. Çoğu zaman da bu arkadaş serttir, bu arkadaş herkesi kucaklamıyor. Fakat Sara arkadaş için bunu söylemek mümkün değildi. Yürüyüş, etkinlik ve toplantılarda herkesin gözü Sara arkadaşı arıyordu. Çok kez diyoruz ‘PKK bir yaşamdır.’ Fakat içeriği ve derinliği tam olarak anlaşılmıyor. Ama bu Sara arkadaşın yaşamında oturmuştu artık. Sara arkadaş tam bir PKK'li, Önderliğin arkadaşı ve tam bir Apocu'ydu” diye konuştu.        

 

'Her yerde duruşuyla kendini belli ediyordu'

 

Ayten, “Sara arkadaş yerinde duran biri değildi. Düşüncelerini zaten 'Hep Kavgaydı Yaşamım' kitabında aktarmıştı. Nerede olursa yerini belli ettiriyordu. Sporda, rojbaşda, tüm arkadaşları sormada her daim yeri belli ediyordu. Apocu olmayı tüm yaşamında yaşatıyordu. Hepimizde de olması gereken buydu. Biz o arkadaşlık ruhundan bahsediyoruz. Toplum hep diyor, ‘eski arkadaşlarda arkadaşlık ruhunu ve sıcaklığında kendimizi buluyorduk’ diye. O da Sara arkadaştı. Sara arkadaş gerillaydı, diplomattı ve toplumun içinde çalışma yürütüyordu. Avrupa'da birçok alanda dolaştı.  Biz devrimciyiz. Mekan ve zaman bizler için önemli değil. Devrimci devrimi gerçekleştirmek için vardır. Avrupa'da da olsa ben devrimciyim, Rusya'da da olsa ben devrimciyim. Dağlarda ben gerillayım. Sara arkadaş işte tam da böyleydi” diye belirtti.   

 

'Hiçbir çiçeği koparmazdı'

 

Sakine'nin çok doğal bir kişiliği olduğunu söyleyen Ayten, "Sara arkadaş çok doğaldı. Her adımını attığında çiçeklere basmamaya oldukça özen gösterirdi. Her adımını attığında hissettiğini ve bu topraklarda şehit kanı olduğunu söylüyordu. Hiçbir çiçeği koparmazdı. Dağdaki canlıların doğanın renk ve sesi olduğunu ve doğayı güzelleştirdiğini söylerdi. Bu da devrimci ruhtur ve doğa ile yaşamdır” dedi. 

 

'Layık olmak için mücadele ediyoruz'

 

Sakine Cansızla birçok anısının da olduğunu söyleyen Ayten, “Sara arkadaşa layık olmak için yaşıyoruz. Bu da direnişimizde kendini belli ettiriyor. Sara arkadaş sigaradan nefret ederdi. Ben ve diğer arkadaşlar sigara içtiğimiz için 'siz kendinize düşmansınız' derdi. Biz devrimciyiz evet ama bundan vazgeçemiyoruz diyorduk o da, 'Siz özgür olmak istemiyorsunuz' diyordu. Şimdiye kadar ne zaman sigara içsem Sara arkadaş aklıma geliyor. Ve biliyorum ben o sigarayı içtikçe Sara arkadaşa layık olamayacağım. Bizler ne kadar eksikliklerimizin üstünde durursak,  ne kadar devrime arka çıkarsak ve bunu yaşamın bütün alanlarında yaşatırsak işte o zaman Sara arkadaşın yoldaşları olabiliriz" dedi.     

 

Sakine'nin öncülüğü

 

Sakine'nin özgürlük mücadelesindeki öncülük misyonuna değinen Ayten, şu ifadeleri kullandı: "Sara arkadaş, kadın özgürlük mücadelesi ve Kürt özgürlük mücadelesinde öncüdür. Daha partimiz kurulmadan Sakine arkadaş örgütlenme çalışmalarında yer aldı. Sakine arkadaş 1973 yılından partinin kuruluşuna kadar kadın çalışmalarında aktif olarak yer aldı. Bizlerde şimdi onun zamanında yaptığı çalışmaların devamını getirmek için çalışıyoruz. Mücadele tohumunu o attı ve yeşertti. Bizler de onun yeşerttiği tohumu daha da büyütmek ve toplumun her yanında her kadının bulunduğu eve dağıtmak istiyoruz. Bir çok devrimde kadınlar yer almış ve tarihe adlarını yazdı. Sara arkadaş da tarihe kendi mührünü vurdu. Sara arkadaş bizler için şehittir. Fakat canlı bir şehittir. Çünkü direnişçiler ölmez her daim yaşar. Bizler de onun hayatı ve felsefesinin ardıllarıyız. Sara arkadaş kendini kendi sözcükleri ile ifade etti kitabında. Şimdi tüm dünya kadınları onun kitaplarını okuyor. Sara arkadaşı birebir kendi yazdıkları ile tanıyorlar."   

 

'Sara'nın mücadelesine sahip çıkmak tüm kadınların sorumluluğu'

 

Sakine'nin mücadelesinin sadece Kürt kadınları için tek değil tüm dünya kadınları için olduğunu söyleyen Ayten, "Sara arkadaşın hayali tüm kadınları görmek ve onlara kadın özgürlük mücadelesini tanıtmaktı. Bu yüzden sürekli bir mücadele içindeydi. Sara arkadaşa sahip çıkma sorumluluğu sadece Kürt kadınlarına değil tüm dünya kadınlarının sorumluluğundadır. Özgürlük için bir adım atmak isteyenler özgürlük etrafında çember oluşturarak bu felsefeye sahip çıkması gerekiyor. Biz tüm kadınlar PKK'li olsun demiyoruz. Fakat Sayın Abdullah Öcalan'ın felsefesi ve Sara arkadaşın felsefesi ile ilerleyebilirler. Bilge kadın olarak 5 bin yıllık köleliği yıkabilirler. Bizde kadın özgürlük hareketi olarak yanlarındayız. Biz kadınlar bugün bu seviyeye gelmişsek bu temelini Sara arkadaşın direnişinden alıyor. Çünkü biz onun direnişi ile öğrendik" diye belirtti.     

 

'Yolumuz hakikatin yoludur'

 

Ayten şöyle devam etti: "Sara, Fidan ve Leyla arkadaşlar tarihteki yerlerini aldı. Onların hedef alınması ile aslında birçok şey hedef alındı. Sara arkadaş Sayın Abdullah Öcalan'ın arkadaşı olduğu için özel olarak seçilerek katledildi. Bu katliam ile şu mesajı verdiler: 'Barış ve özgürlük istiyorsanız size cevabımız bu’ dediler. Şunun iyi bilinmesi gerekiyor ki; bizim hareketimiz çok bedel verdi. Yaklaşımımız şehitlere yaklaşımdır. Biz onların yolunun takipçisiyiz. Bizler onların yükünü ve mücadelelerini sırtımıza aldık. Belki onların direnişine daha tam olarak layık olamadık ve yüklerini tam omuzlayamadık. Fakat, biz yoldayız ve onların izinden yürüyoruz. Yolumuzda zorluklar olabilir. Fakat yolumuz hakikatin yoludur. Bu yüzden bu sahiplenme Avrupa'dan başladı, Dersim'de başkaldırıya dönüştü. Tüm dünya hayretler içinde 3 Kürt kadına sahiplenmeyi izledi. Sakine, Fidan ve Leyla duruşları ile kendilerini ispat ettiler. Onları sözcükler ile tanımlayamayız. O arkadaşlar hayatları ve şehadetleri ile yaşadılar."     

 

'İntikamını alacağız'

 

Ayten son olarak da 9 Ocak anmasına katılacak olanlara çağrıda bulunarak, 3 kadın direnişçiye sahip çıkılmasını istedi. Ayten sözlerini şöyle noktaladı: "Kürdistan'ın dört bir parçası ve Avrupa'da Sakine, Leyla ve Fidan için etkinlikler yapılacak. Bu etkinliklere güçlü katılım sağlamak gerekiyor. Sara arkadaşın yanına giderek onu selamlamalı ve tüm kadınlar olarak onu yalnız bırakmadığımızı ve direnişini sürdürdüğümüzü göstermemiz gerekiyor. Belki sana tam olarak layık olamadık. Ama senin arkadaşın olmak istiyoruz. Buradan çağrımızdır 9 Ocak için yapılacak olan etkinliklere halkımızın katılımı çok önemli. Felsefemizde bir şehit verip binlercesini almak var. Bu bizim hayat felsefemiz. Çünkü Sara arkadaş bu hareketin öncüsü ve beyniydi. Bu beyin halen canlı ve bize de düşen onu yaşatmak. Bu bizim sözümüz. Biz PKK'li, Apocu, kadın özgürlük hareketi direnişçisi Sara, Leyla ve Fidan'ın yoldaşları ve ardıllarıyız. Onların intikamını alacağız. Bizim intikamımız da direnişi daha da yükseltmek ve saklı olanı ortaya çıkarmak. Yoldaşlık budur. Bu sözümüzü tekrar ediyoruz."  

 

BİTTİ.