'Belgesellerimde kadına yönelik şiddete dikkat çekiyorum'

 

Evrim Kepenek  

 

İSTANBUL - 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde, şiddete karşı sanatı ile direnen kadınlardan biri de yönetmen Ayşe Ayben Altunç. Ayşe, "Şiddete karşı silahım kameram" diyor. 

 

Dominik Cumhuriyeti diktatörü Rafael Trujillo‘ya karşı Mirabel kardeşler tarafından başlatılan mücadele  kadıların erkek-devlet sistemine karşı gösterdiği direnişle devam ediyor. Mirabel kardeşlere atfen ilan edilen 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde ise tüm dünyadan kadınlar alanları zapt etmeye hazırlanıyor. Şiddete karşı özsavunma yöntemleri geliştiren her kadının mücadele biçimi ise kendi özünde farklılıklar taşıyor. Kadınlar kimi zaman şiddete çizdikleri bir resimle kimi zamanda ezgileriyle cevap oluyor. Bu kadınlardan biri de, 12 Eylül 1980 askeri darbe döneminde militarist işkenceye maruz bırakılan kadınlara dair hazırladığı "Eylül'ün Kadın Yüzleri" isimli belgeselin yönetmeni Ayşe Ayben Altunç. 

 

‘Hakikati en iyi kadınlar…’

 

Belgeselinde dönemin devlet şiddetini sadece cezaevinde değil daha cezaevinin kapısında hisseden annelere, cezaevinde işkenceye maruz bırakılan kadınlara yer veren Ayşe Ayben, belgeselin şiddetin başka bir boyutunu daha gözler önüne serdiği görüşünde. "O zamana kadar herkes o dönem böyle şeyler yaşanmadığını ifade ediyor, hatta devlet şiddetini yok saymaya çalışıyordu. Ancak, belgeselde anlatılanları dinledikçe, şiddetin boyutları da yüzlerine çarptı" diyen Ayşe, bu hakikatleri de en iyi yine kadınların anlatabileceğini düşünüyor. 

 

'37 yıl sonda değişen bir şey olmaması çok vahim'

 

Ayşe Ayben'in belgeselinde tanık olarak hikayesine yer verilen isimlerden biri de görevinden uzaklaştırılarak yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak. Gültan ile yaptığı röportaja dair bir ayrıntıyı paylaşan Ayşe Ayben, "Uzun süre konuşmak istemedi, umudu kesmiştim. Sonra birgün aradı ve 'İstanbul’dayım, tüm öğleden sonrayı sana ayırdım' dedi. Yanına gittiğimde, 'Sakın kesme dağılırız' diyerek saatlerce yaşanan işkenceyi anlattı. O zaman anladım ‘kesme’ demesinin nedenini. Eğer ben o röportajı kesseydim o da ben de dağılırdık, toparlayamazdık" diyor. 

 

"Kadınlar şiddete karşı her yerde seslerini yükselmek zorunda, devletin bugün bizi getirdiği nokta bu" diyen Ayşe Ayben,  son olarak şunları söylüyor: "Ben şiddete karşı kameramla, çektiğim belgesellerle mücadele ediyorum. Belgesellerimde kadına yönelik şiddete dikkat çekiyorum." 

 

Ayben'in yönetmenliğini yaptığı "Eylül'ün Kadın Yüzleri" isimli belgesel 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Gaziosmanpaşa Sokak Kültür Merkezi'nde izleyici ile bir kez daha buluşacak.  

 

YARIN: Yazı yazmak bir özsavunma aracına dönüşürse…