25 Kasım: Mirabeller kozadan çıkıp direnişe kanat çırpıyor (1)

  • 09:01 15 Kasım 2017
  • Dosya
'Kelebekler' adıyla efsaneleşen kadınlar 
 
HABER MERKEZİ - Dominik Cumhuriyeti Diktatörlüğü’ne karşı korkuyu değil cesareti örgütlen üç kadın…  Patria, Minerva ve Maria isimli kız kardeşler bir tırtılın kozadan çıkıp kelebeğe dönüştüğü o eşsiz an gibi eşsiz bir direniş örgütledi.  Mirabel kardeşlerin direnişi dünyanın dört bir yanında erkek egemen sisteme karşı mücadele veren ‘kelebeklerin’ kanat çırpışlarında yaşıyor.  
 
Dominik Cumhuriyeti'nin Kuzey bölgesinde 25 Kasım 1960'da uçurumun dibinde üç kadın cesedi bulundu.. Salcedo'da Ojo De Agua adlı köyde doğan ve Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketi'nin öncülerinden olan Patria, Minerva ve Maria isimli Mirabel kardeşlere ait olduğu tespit edilen üç kadın cesedi… 
 
Dominik Cumhuriyeti devlet başkanlığı koltuğunda Amerika kıtasının en kanlı diktatörlerinden olarak bilinen Rafael Trujillo oturuyor. Askeri darbeyle başkanlık koltuğuna oturan ve 31 sene boyunca makamında en kanlı katliamlara imza atan Rafael.  Rafael her diktatörün bilindik tavrıyla dağların, şehirlerin isimlerini bile kendi ismiyle değiştiren, özgürlük yanlılarını ‘faili meçhul’ cinayetlerde katlederek kendi ismini verdiği şehirlerin köşelerinde sonsuz bir bilinmezliğe gönderen Rafael…  Bir  bitkinin isminden nefret etmek nedir bilir misiniz? Rafael diktatörlüğünde Haitililere karşı gerçekleştirilen "Parsley" yani Maydanoz katliamı 50 bin kişinin ölümüne sebep olurken, bir bitkinin isminden nefret eden insanların sayısı milyonlara ulaşa bilir mi? 
 
Ülkenin en büyük ‘sorunu’ oldular
 
Rafael’i değil Mirabel kardeşleri konuşmak lazım; 31 yıllık kanlı tahtı yerinden sarsan Mirabel kardeşleri.  Diktatörlere karşı tarihin akışını ‘kelebeğin kanat çırpışları’ kadar narin bir direnişle değiştiren Mirabeller…  “Kelebekler” adıyla bilinen Mirabel kardeşler, Rafael’e karşı örgütlenen gizli birimin mimarıydı. Eşit insan hakları ve demokrasi için kendi canlarını kaybetme pahasına mücadele veren Mirabel kardeşler ve eşleri, Rafael tarafından terörist ilan edilerek, vatan haini oldukları ve ülkenin bütünlüğüne zarar verecekleri gerekçesiyle defalarca kez tutuklanıp, salıverildi. Evlerine, arsalarına devlet tarafından el konulan Mirabel kardeşler, son olarak Rafael'in halk konuşmasında "Ülkenin en büyük iki sorunu Kilise ve Mirabel kardeşlerdir" söylemleriyle hedef gözetildi. Rafael'in konuşmasından sadece 23 gün sonra Mirabel kardeşler, 1960 yılının 25 Kasım'ında Dominik Cumhuriyeti'nin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde cansız bir halde bulundu. 
 
Kelebekler efsaneleşiyor
 
25 Kasım, Dominik Cumhuriyeti'nde Salcedo'da Ojo De Agua adlı köyde doğmuş ve Rafael diktatörlüğüne karşı mücadele eden Clandestina Hareketi'nin öncülerinden olan Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin sistem tarafından katledildiği tarih olarak kalır ve bugünlere gelir. Mirabel kız kardeşlerin, diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri, utanç gününün ve insanlık ayıbının yıl dönümüdür. Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının ‘kelebek’ olmasından da esinlenerek; o günden sonra bu üç kız kardeş gerek Dominik'te gerek dünya da ‘kelebekler’  adıyla efsaneleştirilerek kanat çırpmaya devam eder. 
 
25 Kasım 1960'da aynı zamanda Dominik Cumhuriyeti'nde Rafael'e karşı ayaklanmaların başladığı gündür. Rafael yine tüm diktatörle has bir tavırla Mirabel kardeşleri de öldürerek, karşısında duranı yok ederek, kardeşlerin başlattığı akımı durdurabileceğini sanar. Ancak bu cinayetten sonra artan ayaklanmaların ardından, ABD, Rafael'in rejiminden taraftarlığını geri çeker ve 30 Mayıs 1961'de Rafael bir suikast ile öldürülür. Şubat 1963'de ise Dominik Cumhuriyeti yıllar sonra ilk defa demokratik bir sistemle, oy vererek hükümet seçer.  
 
Mirabel kardeşlerden, o gün arabada olmadığı için yaşamını yitirmemiş olan Dedê Mirabel ise hayatını üç kardeşinin kahramanlık hikayesini anlatmaya adar. 
 
Kelebekler kanat çırpmaya devam ediyor… 
 
O günlerden bugünlere uzanan bir şiddet, başkaldırı ve katliamların somutlaştığı ve özelde kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü olarak gelen 25 Kasım, ilk olarak 1981 yılında Dominik'te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayında; 25 Kasım, "Kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve uluslararası dayanışma günü" olarak kabul edilir. Daha sonra 1985 yılında BM tarafından "25 Kasım Kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele günü" ilan edilir. 1981'den bu yana ise dünyanın dört bir köşesinden kadınlar, efsaneleşen bu üç kelebeği anıyor. 
 
Erkeklerin yasalarına tasalarına, saldırılarına katliamlarına, tecavüzlerine tacizlerine ve ataerkil sistemin eşitsizliğine direnen kadınlar ise tıpkı Mirabel kardeşler gibi Rojava’dan Şengal’e, Türkiye’den Hindistan’a, Latin Amerika’dan Pakistan’a kanat çırpmaya devam ediyorlar. 
 
YARIN: 25 Kasım: Objektifleri ve kalemleriyle şiddeti teşhir eden kadınlar (2)