Colemêrg’de özel savaş (2)

  • 09:01 19 Eylül 2024
  • Dosya
 
Fuhşa zorlanan kadının ailesine emniyet ve yargı tehdidi 
 
Rabia Önver
 
COLEMÊRG - Yargı, emniyet ve devlet tarafından korunan AKP’li çete lideri Ayşegül Akdoğan’ın uyuşturucu ve fuhşa zorladığı P.K.’nin annesi N.K., kızının yaşadıklarını anlatarak, “Ailesi bana para karşılığında anlaşma teklifinde bulundu. Savcı beni, ‘Bu aile benim için çok önemli. Eğer rahat durmazsan seni cezaevine koyarım’ diyerek tehdit etti. Emniyetten şikayetimizi geri çekmemiz için 6 defa aradılar” dedi.
 
Devletin, kendisine biat etmeyenlere yönelik Kurdistan’da uyguladığı ideolojik savaşın en önemli aparatı, bugün özel savaş olarak karşımıza çıkıyor. Yıllardır Kurdistan’da fiziksel imhayı politika olarak kullanan devlet, özellikle 2016’dan bu yana yıktığı ve kendi ideolojisiyle yeniden inşa etmeye çalıştığı kentlerde özel savaş politikalarını yürürlüğe koyuyor. İçinde çeşitli uygulamalar barındıran bu politika ile halka, özellikle gençler ve kadınlara "yeni" bir kimlik kazandırılmaya çalışılıyor.
 
Özel savaşın hedefi: Genç kadınlar
 
Kurdistan’da özel savaşın yoğun olarak uygulandığı kentlerden biri de Colemêrg (Hakkari). Kent genelinde, 2016 yılında yaşanan özyönetim direnişinin ardından devreye sokulan özel savaş politikaları, özellikle gençler ve kadınlar üzerinde etkili oluyor. Kentte, özyönetim direnişinden sonra fuhuş, uyuşturucu bağımlılığı ve şüpheli intihar ölümlerinin sayısında ciddi bir artış yaşandı. Uyuşturucu kullanma yaşının 14-15’e kadar düştüğü kentte, şüpheli ölümler de bu politikanın bir parçası olarak görülüyor.
 
Çeteye dahil edilmek istenen çocuğun annesi konuştu
 
Colemêrg’de devlet eliyle geliştirilen özel savaşın nasıl, ne şekilde ve kimler eliyle yaygınlaştığını ele aldığımız dosyanın ikinci kısmında, kurduğu 25 kişilik çete grubuyla genç kadınları ve çocukları uyuşturucu ve fuhşa zorlayan Ayşegül Akdoğan’ın şiddetine maruz kalan P.K.’nin annesi N.K.’nin anlatımlarına yer verdik. 
 
 
Çete üyeleri AKP yöneticilerinin çocukları
 
Geçtiğimiz ay P.K.’ye yönelik şiddet vakasıyla gündeme gelen Ayşegül Akdoğan’ın arkasındaki güç irdelenirken, korucu olan babası ve astsubay olan abisi göz önüne alındığında meselenin "akran zorbalığı" denilerek üstü örtülemeyecek kadar derin olduğu anlaşıldı. Ayşegül’ün kurduğu 25 kişilik çetenin üyelerinin birçoğunun AKP’li yöneticilerin çocukları veya yakınları olduğu biliniyor.
 
‘Para karşılığında anlaşma teklifinde bulundular’
 
Çetenin görünen lideri Ayşegül Akdoğan tarafından fuhuş ve uyuşturucu kullanımına zorlanan ve darp edilen P.K.’nin annesi N.K., kızının yaşadıklarını anlatarak, kızının eve geldiğinde vücudunun farklı yerlerinde sıklıkla morluklar olduğunu söyledi. N.K., kızının vücudundaki morluklardan şüphelendiğini ve yakından takip etmeye başladığını belirtti. “Kızım okuldan çıktıktan sonra hastaneye gideceğini söyledi. Aradan 4-5 saat geçince kızımı aradım ama beni sürekli meşgule atıyordu. Akşamüzeri saat 18.00 gibi eve geldiğinde yüzünün kızardığını fark ettim. Konuyu zorlayınca bana her şeyi anlattı. Kızım, tehdit edildiğini, ya fuhuş ve uyuşturucu kullanma tekliflerini kabul edeceğini ya da öldürüleceğini söylediler. Kızımın fotoğraflarına montaj yaparak o fotoğrafları yaymakla tehdit ediyorlardı. Fotoğrafı montajlayan kişilerden de şikayetçi oldum. Aile ise bana para teklifinde bulundu ama asla şikayetimi geri çekmeyeceğim.”
 
Savcıdan Anneye: Rahat durmazsan seni cezaevine koyarım!
 
Kızının darp edildiğine dair hastaneden rapor aldıklarını ve emniyete şikayetçi olmak için gittiklerini belirten N.K., “Ayşegül Akdoğan’ın kızımı darp ederken videosunu çektiğini öğrendik. Şikayetçi olduktan sonra karşı tarafı ifadeye çağıracaklarını söylediler, ancak aradan 7 ay geçti ve kimseyi ifadeye çağırmadılar. Polisler beni arayıp, ‘Kızın evden çıkmasın, Ayşegül madde kullanırken gözaltına alındı ama hastaneye götürülürken iki hemşireyi darp ederek kaçtı’ dediler. Emniyete bilgi almak için tekrar gittiğimde bana hiçbir bilgi verilmedi. Savcı ise beni tehdit etti. ‘Bu aile benim için çok önemli, eğer rahat durmazsan seni cezaevine koyarım’ dedi. Ben de savcıya, ‘Bana ne yaparsanız yapın, ancak kızıma bu zulmü yapmasaydınız. Ben Allah'tan başka kimseden korkmam’ dedim.”
 
Emniyet şikayetini geri çekmesi için 6 defa aramış!
 
Ayşegül Akdoğan’ın kızı P.K.’ye damar yoluyla uyuşturucu madde verdiğini aktaran N.K., “Biz bu durum ilerlemeden hemen kızımı Hakkari’den çıkardık ve başka bir yere taşındık. Kızım tedavi görüyor ve tedavisi olumlu ilerliyor. Kızımı onlardan kaçırmak zorunda kaldım. Sürekli ölümle tehdit ediliyorduk. Ben bir anneyim, kızımın diğer kızlar gibi ölümle sonuçlanan bir hayat yaşamasını istemiyorum. 7 aydır şikayetçiyim, ancak Ayşegül Akdoğan hala ifadeye çağrılmadı. Emniyet, taşındığım şehirde bile beni 6 defa arayarak şikayetimi geri çekmemi istedi. Ama ben asla geri adım atmayacağım. Kızımın fuhuş ve uyuşturucu kurbanı olmaması için sonuna kadar mücadele edeceğim.”
 
‘Ayşegül’ün fuhşa sürüklediği bir kız hamile’
 
N.K., sadece kızı P.K.’nin değil, Colemêrg’de yüzlerce genç kadının Ayşegül Akdoğan tarafından fuhuş ve uyuşturucuya zorlandığını belirtti. N.K., “Ben diğer kızlar için de kendi kızım için de buradayım. Ayşegül’ün fuhşa sürüklediği bir kız hamile kaldı. İsmini bilmediğim birçok kişiyi benim kızıma yaptığını yaparak darp etti. Diğer aileler de seslerini çıkarsınlar, susmasınlar. Sadece belirli kişiler yok, asker ve polis de var bu işin içinde. Emniyete gittiğim gün polisler benimle ve kızımla dalga geçiyorlardı. Olaydan sonra bir polis, kızımın numarasını arayıp bir yere çağırdı. O gece kızımın hattını kırdık ve hemen taşındık. Dosya için hangi avukatla konuştuysam Ayşegül Akdoğan’ın ailesi tarafından tehdit edildiler ve geri çekildiler. Ayşegül’ün abisi astsubay, babası korucu; sürekli bu şekilde bizi tehdit ediyorlar.”
 
‘Yetkili kimse ile görüştürmediler’
 
AKP’lilerin, yakınlarını ve çocuklarını bu olaydan koruma altına aldıklarını söyleyen N.K., “AKP üyesi Naif Karaman’ın kızı da Ayşegül’le birlikte. Naif de kızını koruyor. Bu çetenin başı Ayşegül Akdoğan ve Naif Karaman’ın kızı N.’dir. Kızım için valilik, emniyet müdürlüğü, sosyal hizmetler dahil her kuruma başvurdum ama kimse bana kapısını açmadı. Yetkili kimse ile görüştürmediler beni. Kızımın psikolojisi bozuldu, defalarca intihara kalkıştı. Bir anne olarak herkese sesleniyorum; bana destek olsunlar. Kızıma ‘Ya fuhuş yapacaksın ya da uyuşturucu kullanacaksın’ diyorlardı. Kızım bunu kabul etmediği için şu an bu durumda.”
 
YARIN: ‘Ayşegül Akdoğan’ın arkasında kimler var?’