Duvarları aşan nameler (3)

  • 09:03 16 Kasım 2022
  • Dosya
 
 
 
Gerçeğin izinde olanlar susturulamaz
 
Derya Ren
 
 AMED - Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alağaş, tıpkı kalemini taşıdıkları kadınlar gibi boyun eğmediklerini hatırlatıyor ve “Gerçeğin izinde, peşinde olanlar asla susturulamaz. JINNEWS kadınlara umut olurken, mücadelesinden taviz vermeyen kadınlar da bize umut oldu” diyor.
 
21’inci yüzyılı kadın yüzyılına döndürmek için dünyanın dört bir yanında direnen kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü de bu ruh ile karşılıyor. Kürt kadın hareketinin “Jin jiyan azadî” felsefesinin tüm dünya kadınlarına ulaştığı bugünlerde bizler de dosyalarımız ile bu direnişe ışık tutmaya çalışıyoruz. Siyaset ve sivil toplum alanında yürüttükleri çalışmalardan dolayı tutuklanan kadınlardan sonra bugünkü dosyamızda da haberleri ile iktidarı ve eril medyayı rahatsız eden JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alağaş’ı dinliyoruz.
 
Tutsaklık nedeni: Gazeteciliği!
Yıllardır özgür basında emek veren Safiye, 8 Haziran 2022 günü Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 21 kişi ile birlikte gözaltına alındı. 8 gün gözaltında tutulan Safiye, 16 Haziran günü çıkarıldığı mahkemece 15 meslektaşı ile beraber yaptıkları haberler, programlar gerekçe yapılarak tutuklandı. Safiye ve arkadaşları hakkında 5 ay geçmesine rağmen henüz bir iddianame hazırlanmadı. İktidar güdümündeki medya tarafından algı yaratılarak gazeteciliği kriminalize edilen ve Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunan Safiye’ye sözü bırakıyoruz. Safiye, Haber Müdürü olduğu JINNEWS’i ve neden iktidarın hedefi olduğunu yorumluyor.
 
“Kadınların güçlü olması, seslerin bir çıkması iktidarı ürkütüyor. Bu nedenle JINNEWS sürekli baskı altında.  Ancak JINNEWS tıpkı kalemini taşıdığı kadınlar gibi boyun eğmiyor.”
 
Safiye,  ilk olarak “Kadının kalemiyle, hakikatin izinde” diyen JINNEWS’in özgür basın geleneğini sürdürmekteki ısrarını değerlendiriyor:  “Kadının kalemiyle hakikatin izinde” sloganı sıradan bir slogan değil. JINNEWS bu slogan ile yola çıkarken, kolay olmadığını  biliyordum. JINNEWS ile yolculuğa çıkan kadınlar çetin bir yolculuk olacağını biliyor ve farkındalar. Bizler Gurbetelli Ersözlerin, Ayfer Serçelerin, Deniz Fıratların ve Nûjiyan Erhanların kalemini taşıyoruz. JINNEWS, hakikatin yolculuğunda yaşamını yitiren bu kadınların kalemiyle yayın hayatına başladı. Taşıdığı kalem ile bütün kadınların sesi olmaya çalıştı. Erkekten, sistemden vs. şiddet gören bütün kadınların sesi oldu. Yalnızca sesi değil aynı zamanda onlarla birlikte mücadele etti, ediyor. Elbette bu iktidarı rahatsız ediyor. Kadınların güçlü olması, seslerin bir çıkması iktidarı ürkütüyor. Bu nedenle JINNEWS sürekli baskı altında.  Ancak JINNEWS tıpkı kalemini taşıdığı kadınlar gibi boyun eğmiyor. Özgür basın geleneğinde ısrar ediyor. Bu ısrar çok değerli ve anlamlı. Özgür basın geleneğinde ısrar etmesi Gurbetelli Ersözlerin izinde ısrar ettiği anlamına geliyor. JINNEWS özgür basın geleneğinde ısrar ederek kadının geçmişine, bugünün kadın mücadelesine sahipleniyor. JINNEWS’in hakikat yolculuğuna küçük bir mihenk taşı olduğuna inanıyorum.”
 
“Özgür basın geleneği bir direniş kültürü yarattı. Gerçeklerden taviz vermeyen hakikatin izinde olan bir direniş kültürü.”
 
JINNEWS’in Haber Müdürü olarak iktidarın sistematik gözaltı ve tutuklama süreci içerisinde gözaltına alınarak tutuklanan Safiye, devamında da iktidarın özgür basına dönük bu tahammülsüzlüğünü yorumluyor. Tutuklamalarla özgür basının susturulamayacağının altını çiziyor Safiye ve şu sözleri ekliyor: “Evet son 6 ayda neredeyse 26 özgür basın çalışanı arkadaşımız tutuklandı. Tutuklamalar, gözaltılar, katletmeler sürekli sistematik olarak özgür basın çalışanları üzerinde bir politika olarak uygulandı. Özgür basın geleneğinden gelen gazeteciler, hiçbir dönem susmadı. Gerçekleri yazmaya devam etti. Özgür basın geleneği bir direniş kültürü yarattı. Gerçeklerden taviz vermeyen hakikatin izinde olan bir direniş kültürü. Bu direniştir ki, bizi bugüne kadar getiren, her dönem daha da güçlenerek yoluna devam eden. İktidar bu direniş kültürünü ortadan kaldırmak için saldırdıkça bu direniş kültürü daha da güçleniyor. Gerçeğin izinde, peşinde olanlar asla susturulamaz. Çünkü haklı ve doğru yolda. Özgür basın geleneğini sürdüren gazeteciler bu güne kadar büyük bedeller ödedi. Gerçeklerden taviz vermemek için kimi zaman canıyla bedel ödedi, kimi zaman zindanlara atıldı, sürgün edildi. Ama hiç susmadı. Bugün de susmadığımız gibi yarın da özgür basının susmayacağına olan inancım tam.”
 
“İktidar JINNEWS’in kadınlar için nasıl bir öneme sahip olduğunun farkında olduğu için JINNEWS ve çalışanlarını hedef alıyor. JINNEWS’e yönelik saldırılar aynı zamanda bütün kadınlara dönük bir saldırıdır.”
 
Kadın haberciliği yapan JINNEWS’in ve özellikle kadın gazetecilerin işkenceye maruz kalmasına da değinen Safiye, şunları belirtiyor: “JINNEWS her zaman kadınlara yapılan işkenceye karşı mücadele ettiğini vurgulayan Safiye, “Kadınlar duygusal işkence, ekonomik işkence, fiziksel işkence gibi işkencelere maruz bırakılıyor. JINNEWS kadınların sesi olarak işkenceye karşı ciddi bir mücadele yürütüyor. Kimi zaman babanın, kimi zaman sevgilinin, ağabeyin, erkek kardeşin işkencesini teşhir etti. En çok polis şiddetini teşhir etti. Sokakta eylemlerde ve gözaltında işkence gören kadınların sesi oldu. Elbette işkenceye karşı mücadele ederken JINNEWS çalışanları da işkenceye maruz bırakıldı. Kimi zaman tehdit edildik, kimi zaman sokakta çekim yapmamız engellendi ve fiziksel şiddete maruz kaldık.
 
Kadına karşı ideolojik savaş yürütülüyor
 
Kadına karşı fütursuzca saldırıya geçen ve saldırılarını sürdüren erkek zihniyeti tabi ki JINNEWS’i es geçemez. Erk zihniyeti kadına karşı ideolojik bir savaş yürütüyor. Kadınların sesi olan bir haber ajansı ilk hedeftir onun için. Zira işkence de görsek, katledilsek de iktidar sesimizin çıkmasını istemiyor. Bir canlının en doğal refleksi olan özsavunmamıza dahi tahammül edemiyor. JINNEWS olarak hem özsavunmamızı geliştiriyoruz hem de kadınların özsavunmalarını geliştirmelerine öncülük ediyoruz. Bu her şeyden önce zihinsel ve ruhsal bir savunma. Kadınların her şeyden önce zihinsel ve ruhsal arınmaya ihtiyacı var. Bu temelde özsavunmasını geliştirmeli. Tabi ki paralelinde fiziki özsavunmalarını da geliştirmelidir. JINNEWS bu temelde önemli bir rol sahibi ve kadınların sesini duyuruyor. İktidar JINNEWS’in kadınlar için nasıl bir öneme sahip olduğunun farkında olduğu için JINNEWS ve çalışanlarını hedef alıyor. JINNEWS’e yönelik saldırılar aynı zamanda bütün kadınlara dönük bir saldırıdır. JINNEWS şahsında bütün kadınlara dönük bir saldırı var. JINNEWS erk zihniyetinin bütün saldırılara karşı da mücadele ediyor ve hakikatin izinde şaşmadan yoluna devam ediyor.”
 
“JINNEWS şahsında yaptığımız haberler yargılanıyor. Hakikat mücadelesi yargılanıyor. Kadın mücadelesi yürüten herkes kadın örgütleri bu bilinçle JINNEWS’in yanında olmalıdır.”
 
JINNEWS’in kadınlara umut olduğunu söyleyen Safiye, şiddet gören kadınların kendilerinden güç alarak erkekleri, kolluk güçlerini teşhir ettiğini ifade ediyor ve ekliyor: “Bütün tehditlere rağmen geri bir tek adım atmayan kadınlar oldu. JINNEWS bu kadınlara umut olurken, mücadelesinden taviz vermeyen kadınlar da bize umut oldu. JINNEWS hakkında defalarca dava açıldı, muhabirleri yargılandı, tutuklandı. Yine de susmadı. JINNEWS susmayınca daha büyük saldırıya geçildi. JINNEWS’in ofisi basıldı ve yaptığımız haberlerden dolayı yargılanma aşamasındayız. JINNEWS şahsında yaptığımız haberler yargılanıyor. Hakikat mücadelesi yargılanıyor.  Kadın mücadelesi yargılanıyor. Kadın mücadelesi yürüten herkes kadın örgütleri bu bilinçle JINNEWS’in yanında olmalıdır. Dediğim gibi yargılanan sadece kadın ajansı değil kadın mücadelesi, hakikat mücadelesi.”
 
“3 Kelebeğin yükselen kadın mücadelesini coşku ile izlediğine inanıyorum.  Cezaevinde olsam da 25 Kasım’da yüreğim alanlarda olan bütün kadınlarla.”
 
Safiye son olarak da 25 Kasım’a giderken mesajını paylaşıyor: “ Erkek egemen sistem dün olduğu gibi bu gün de kadına dönük her türlü işkenceyi reva görüyor.  Lakin kadın mücadelesi bugün daha güçlü cevap veriyor. Dünyada dalga dalga büyüyen bir kadın mücadelesi var. Her bir ses, her bir mücadele domino taşı gibi dünyanın diğer ucundaki kadınları etkiliyor. Kadının sesi bugün dünyada yankı buluyor. Tıpkı bugün Rojava ve İran’dan dünyaya yayılan kadın devrimi gibi. Bugün Ortadoğu’da 3 Kelebeğin ve işkence ile katledilen tüm kadınların intikamı alınıyor. 3 Kelebeğin yükselen kadın mücadelesini coşku ile izlediğine inanıyorum.  Cezaevinde olsam da 25 Kasım’da yüreğim alanlarda olan bütün kadınlarla. Erkek egemen sisteme inat direnişin büyüyeceğine olan inancım tam. Bütün kadınlara sevgiyle… Jin Jiyan Azadî ile özgür yarınları inşa etmek dileğiyle…”
 
EDİTÖRDEN: Bu haber 25 Ekim günü evine yapılan baskınla gözaltına alınan ve kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesi ile tutuklanarak Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilen muhabirimiz Derya Ren adına yapılmıştır.
 
YARIN: TJA aktivisti Ayla Akat Ata, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden yazdı.