İsyanı devrime dönüştüren kelebeklerin yürüyüşü (4)

  • 09:01 24 Kasım 2020
  • Dosya
Erkek devlet şiddetine karşı direniş bugün de sürüyor
 
Dîcle Demhat 
 
HABER MERKEZİ - Erkek-devlet şiddeti ile hedef alınan Kürt siyasetçi kadınlar, bu şiddete karşı geçmişte olduğu gibi bugün de direnişlerini sürdürüyor. 
 
Tarih boyunca erkek egemen devletlerin hedefinde olan kadınlar, farklı zaman ve mekanlarda her türlü erk şiddetin karşısında direnişiyle küllerinden yeniden doğuyor. Bu direnişi, Mirabal Kardeşler’in mücadelesinden ilham alarak bugünlere taşıyan kadınlar ise her zaman erkek devletlerin hedefinde oluyor. 
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolaysıyla dosyamızın dördüncü bölümünde, direnişiyle tarihe adını yazdıran Kürt siyasetçi kadınlara yer verdik. Dosyamızın bu bölümünde kadınların direnişine ve erkek-devlet şiddetine dikkat çekiyoruz. 
 
Sakine, Fidan ve Leyla
 
Erkek zihniyetine karşı özgürlük mücadelesi ve direnişiyle tanınan Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn), Leyla Şaylemez (Ronahî), sistemin tüm baskılarına rağmen yaşamlarının son anına kadar mücadelesinden vazgeçmeyen üç isim. Sistemin hedefinde olan bu üç Kürt siyasetçi kadın, Fransa’nın başkenti Paris’te Gare du Nord Tren İstasyonu yakınlarında katledildi. Bu katliam, Fransa’da MİT eliyle gerçekleştirilmesi nedeniyle “uluslararası komplo” olarak değerlendiriliyor. Üç Kürt kadının katledilişlerinin üzerinden 7 yıl geçti. Ancak ne failler yargılandı ne de üç Kürt devrimcinin mücadelesi sona erdirildi. Sakine, Fidan ve Leyla’nın Kürt özgürlük mücadelesinde ve kadın özgürlük mücadelesinde yarım bıraktıkları yürüyüş bugün bölgede, Kuzey ve Doğu Suriye’de, Türkiye’de, Ortadoğu’da Güney Amerika’da, Avrupa’da sürdürülüyor. 
 
Tecavüze karşı özsavunma: Reyhan Cebari
 
Ulus devletler, bugüne kadar cinsiyetçi sistemleriyle onlarca kadını katletti, şiddete maruz bıraktı. Bu kadınlardan biri olan Reyhan Cebari, kendisine tecavüz etmek isteyen İran İstihbarat biriminden bir kişiyi özsavunma hakkını kullanarak öldürdüğü için tutuklandı ve 2007’de idam edildi. Reyhan idam edilmeden önce annesine bıraktığı notta, şöyle der: “Eğer ben o adamı öldürmeseydim, benim cenazemi şehrin bir köşesine atar, birkaç gün sonra DNA testi için seni getirirlerdi. O zaman benim tecavüze uğradığımı bilirdin. Katiller ve tecavüzcüler yakalanmaz ve kimse onları tanımazdı. Onların arkasında iktidar var ve bizim arkamızda kimse yok.” 
 
Erk zihniyete karşı yaşamına son veren Ferînaz Xosrowanî
 
İran rejiminin hedef aldığı bir diğer kadın ise Ferînaz Xosrowanî. 26 yaşındaki Ferînaz, 5 Mayıs 2015’te Mahabat Tara Oteli’nde çalışırken, istihbarat üyeleri tarafından tecavüz edilmek istendi. Ferînaz, bu sırada otelin dördüncü katından atlayarak yaşamını yitirdi. Ferînaz’ın, tecavüze karşı yaşamına son vermesinin ardından Mahabat, Doğu Kürdistan, İran ve diğer Avrupa ülkelerinde kadınlar başta olmak üzere milyonlarca kişi alanlara çıkarak, İran rejimini protesto etti. Protesto eylemleri sırasında Tara Oteli de yakıldı. Yediden yetmişe herkesin ayaklandığı ülkede İran rejimi olağanüstü hal ilan etti. 
 
İran rejimine karşı duran onlarca kadın bugün cezaevlerinde de direnişini sürdürüyor. Bu kadınlardan biri olan Zeynep Celaliyan, erkek zihniyetine karşı kadın özgürlüğü için cezaevinde direnişini sürdüren kadınlardan biri. 
 
Sêvê, Fatma ve Pakize
 
Erk zihniyet her dönem farklı yöntemlerle kendisini var etmeyi sürdürüyor. Ancak kadın siyasetçilerin direnişi de her yerde devam ediyor. Sakine, Leyla ve Fidan’ın katledilmelerinin üzerinden üç yıl geçmişken, erk zihniyet bu kez de yönünü Şırnak’ın Silopi ilçesine döndü. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üyesi Sêvê Demir, KHK ile kapatılan Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Fatma Uyar, Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır, 4 Ocak 2016’da öz yönetim ilanı ardından sokağa çıkma yasağı uygulanan Silopi’de katledildi. Yaşamları boyunca özgürlük mücadelesinde yer alan bu üç Kürt siyasetçi kadının katledilmesiyle bir kez daha erk zihniyet kendini gösterdi. Kadınların omuzlarında son yolculuklarına uğurlanan Pakize, Sêvê ve Fatma’nın ardından kadınlar ulus devlet ve cinsiyetçi sisteme karşı direnişini sürdürdü. 
 
Katledildi ve işkence edildi: Barîn Kobanê
 
Erkek devlet şiddetinin hedefinde olan haklarına sahip çıkmak için kadınlar, birçok yerde özsavunma temelinde örgütlendi. Kadınların örgütlenmelerinden biri olan Yekineyên Parastina Jin (YPJ) de, 4 Nisan 2013’te kuruluşunu ilan etti.  DAİŞ’e karşı mücadelesiyle tüm dünyada tanınan YPJ’li kadınlar, kuruluşundan bu yana hedef alınıyor. Türkiye ve ona bağlı gruplar tarafından 20 Ocak 2018’de Êfrîn’de kadınlar, birçok saldırıya maruz kaldı. Bu saldırılardan biri de 1 Şubat 2018’de yaşandı. YPJ’li Barîn Kobanê katledildi ve cenazesine işkence edildi. Bununla da yetinilmezken, cenazeye yönelik işkence görüntüleri sosyal medyada yayınlandı. Benzer bir olay da 21 Ekim 2019’da yaşandı. Yine Türkiye’ye bağlı gruplar, Kobanê’ye bağlı Çelebiye civarında YPJ’li Amara Rênas’ın bedenine yönelik işkence görüntülerini sosyal medyada paylaştı. 
 
Kürt siyasetçi Hevrîn Xelef suikast sonucu katledildi
 
Siyasetçi kadınlar her zaman erkek devletin hedefinde olmuştur. Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri olan Hevrin Xelef, 12 Ekim 2019’da Türkiye’ye bağlı gruplar tarafından suikast sonucu katledildi. Hevrîn’in cenazesine yapılan otopside birçok mermi izi, derisinde hasar görülürken, çene ve kafa kemiğinin de kırıldığı ortaya çıktı. Otopside ayrıca Hevrîn’in maruz kaldığı işkence sonucunda beyin kanaması geçirdiği de belirtildi. Türkiye’ye bağlı gruplar, Hevrîn ile beraber 9 sivil yurttaşa yönelik işkence görüntülerini daha sonra sosyal medyada paylaştı. 
 
Hevrîn’in katledilmesine karşı kadınlar birçok alanda tepkilerini dile getirirken, faillere yönelik ise herhangi bir tutuklama ya da yargılama henüz gerçekleşmedi.  
 
Kürt siyasetçi kadınlara yönelik saldırılar bu yıl da devam etti
 
Kürt kadın siyasetçilere yönelik saldırılardan biri de 23 Haziran’da yaşandı. Türkiye’ye ait Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile Kobanê’ye bağlı Helince köyüne saldırı gerçekleşti. Bu saldırıda Fırat Bölgesi Kongreya Star Koordinasyon üyesi Zehra Berkel, Şêran ilçesinde Kongreya Star yönetiminde yer alan Hebûn Mele Xelil ve Emine Muhamed Weysi yaşamını yitirdi. 
 
Binden fazla kadın kaçırılır
 
Türkiye ve ona bağlı grupların denetiminde olan Efrîn’de de kadın düşmanı politika ve uygulamalar devrede. İnsan hakları örgütlerinin açıkladığı verilere göre şimdiye kadar Êfrîn’de 67 kadın katledildi, 5 kadın intihara sürüklenerek yaşamına son verdi, binden fazla kadın kaçırıldı, 6 kadın tecavüze uğradı, 213 kadın ise yaralandı. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar, bugün de benzer yöntemlerle devam ediyor. 
 
Eşbaşkanlık sistemi devam ediyor
 
Rojava Devrimi’nden sonra Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar, Özerk Yönetim’e bağlı kurum ve meclislerde yer alıyor. Bölgedeki bütün kadınlar bir misyona sahip olurken, “Demokratik Ulus” projesiyle beraber “eşbaşkanlık” sistemi de hayata geçti. Direnişleri ile Türkiye başta olmak üzere erk zihniyete karşı cevap olan kadınlar, eşbaşkanlık sistemini, maruz kaldıkları saldırılara rağmen sürdürüyor. Türkiye’de de Kürt illerinde kadınlar siyaset alanında eşbaşkanlık sisteminde ısrarcı olarak iktidarın her türlü baskı ve tutuklamalarına rağmen bu sistemi devam ettiriyor. 
 
Şiddete karşı kadın direnişi
 
Her ne kadar ulus devlet sistemi ve erkek zihniyeti hedef alsa da, direnişçi, mücadeleci ve savaşçı kadınlar amaçlarından vazgeçmiyor. Günümüzde Ortadoğu başta olmak üzere dünya genelinde devrimlerin, ayaklanmaların öncülüğünü yapan kadınlar, bütün şiddet türlerine karşı alanlarda olacaklarını belirtiyor. 
 
Kadınlar, sadece 25 Kasım’da değil, yaşamın her anında her iki cinsin özgürlüğü ve doğa için direnişini sürdürmeye devam edeceğini vurguluyor. 
 
Yarın: Mirabal Kardeşler'in kanat çırpışı 60 yıldır yankılanıyor