5 yıllık karanlık esaretin ardından aydınlığa

 

Ehlam Heci

 

HABER MERKEZİ - 5 yıllık esaretin ardından Baxoz'da DAİŞ zulmünden kurtarılan ve Êzidi Berfe Xelef Ferho, anlattıkları ile DAİŞ'in karanlık yüzüne dikkat çekerken, kurtuluşunu "Mezardaki ölüyü diriltmek" olarak tanımladı.

 

Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) öncülüğünde DAİŞ'e dönük başlatılan operasyonda artık sona doğru gelindi. Dêrazor'un Hacin kasabasına bağlı Yukarı Baxoz köyüne sıkışan DAİŞ çeteleri ile bir yandan şiddetli çatışmalar yaşanırken bir yandan da her gün binlerce sivil kurtarılıyor. Son olarak Şengal'deki ferman sırasında DAİŞ çeteleri tarafından kaçırılan 13 çocuk kurtarıldı. Şimdiye kadar DAİŞ çetelerinin elinden kurtarılan Şengalliler'in sayısı binleri aştı. Kurtarılan Şengalliler, Êzidî Evi ve özerk yönetim tarafından ailelerine ulaştırılıyor. 

 

Yukarı Baxoz köyünden kurtarılanlardan biri de Şengalli olan Berfe Xelef Ferho. 5 yıl önceki fermanda DAİŞ çeteleri tarafından karnındaki bebeği ve 1 çocuğu ile birlikte Şengal'de kaçırılan Berfe'nin hikayesi de diğer kaçırılan Êzidî kadınlarla aynı. 5 yıllık esaretin ardından Berfe ailesine kavuşurken, yaşadıklarını ise ajansımıza anlattı.

 

'Peşmerge çıkmamıza izin vermedi'

 

DAİŞ'in adını o süreçte sıkça duyduklarını ve herkeste korku oluştuğunu söyleyen Berfe, köylerine yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta DAİŞ'lilerin kamp kurduğunu ve bunun kendilerini tedirgin ettiğini belirtti. Berfe, o süreçte Rambuski köy ahalisi olarak Dihok'a geçmek için hazırlık yaptıklarını fakat peşmergenin kendilerini engellediğini ifade ederek, "Bize 'biz sizi koruyoruz, nereye gideceksiniz burda bir şey olmaz' dediler. Köyden çıkmamıza izin verilmedi. DAİŞ'in kampı köyümüzden görülüyordu ve hepimiz çok korkuyorduk. Bir gece yarısı ne olduğunu anlayamadan köyümüze DAİŞ'lilerin ağır silahlarla saldırarak girdiğini gördük. Açılan ateşler sonucu köyümüz adeta gün aydınlığına bürünmüştü. İnsanlar vahşice katlediliyordu. Êzidî olduklarını bildiklerini tek tek katlettiler. Kadınlar ve kız çocuklarını ayrı bir yerde tuttular. Köyümüzün tamamını yağmaladılar. Kaçan kaçmayı başardı, kalanlar ise tek tek katledildi" dedi. 

 

'Yanımızdan çocukları alıyorlardı, bir şey yapamıyorduk'

 

Çevre köylerden Şiiler'in de ellerine silah alarak DAİŞ'e katıldıklarını dile getiren Berfe, DAİŞ çetelerine "Ben Müslüman olacağım" diyenlerin katledilmemesi talimatı geldiğini belirtti. Berfe devamında yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ben o dönem 5 aylık hamileydim. Şengal'e doğru kaçıyorduk. Fakat bizi yolda yakaladılar. Beni yanımdakiler ile beraber Telefer'e götürdüler. Orada Müslüman olacaksınız dediler. Bizde mecburi kabul ettik. Bizi Telefer'de bir medreseye götürdüler. Bir baktım ki hepsi Êzidî kadınlar ve çocuklar. Hepsini burada toplamışlardı. Erkekleri yanımızdan ayırdılar. Sadece kadın ve çocuklar vardı. 11 gün boyunca bizi burada tuttular. Gelip 10 yaşındaki çocukları dahi aramızdan alıyor nereye götürüldüklerini dahi bilmiyorduk. Daha sonra bizleri bir araca bindirip Telefer'e bağlı başka bir köye götürdüler."

 

'Bodrumda tutulduk'

 

Gittikleri bu köyde de yaklaşık 10 ay kaldıklarını belirten Berfe, çetelerin daha sonra el koydukları büyük ve küçükbaş hayvanlara bakması için kendisini bir çiftliğe götürdüklerini söyledi. Burada da çetelerin kendileri için beğendikleri kadınları satın aldıklarını dile getiren Berfe, Rakka'ya götürülmesi ve yaşadıklarını ise şu şekilde dile getirdi: "Bizleri Rakka'ya götürmek üzere yola çıkardılar. İki gün boyunca yolda kaldık. Bize ve çocuklarımıza tek birşey vermediler. Günlerce aç susuz kaldık.  Bizi mahzene benzer bir bodruma koydular. Günlerce burada tutulduk. Ardından bizi başka bir medreseye götürdüler. 2 ay boyunca burada kaldım. Bizi satmak için sıraya koymuşlardı. Her gün çok sayıda erkek gelip bizi satın almak için bakıyordu. Yüzümüzü açmamızı ve erkeklerin bakacağını söylediler. Ayrıca hepimizin tek tek bilgilerini de kayıt altına alıyorlardı." 

 

QSD'nin DAİŞ'e karşı savaş başlattığı ve Êzidi kadınları kurtarmaya geleceği haberinin kendisini çok mutlu ettiğini kaydeden Berfe, çocukları ile kurtuluşunu, "Mezardaki ölüyü diriltmek gibi bir şey. Sanki yeniden doğdum" diyerek tanımlıyor.  

 

BİTTİ.