21. yüzyılda da korkulan 'en büyük sorun': Yeni kelebeklerle yeni bir dünyaya (7) 2018-11-18 09:01:07   'Makul kadını' yaratmak isteyen zihniyete karşı eşbaşkanlık sistemi    Rengin Azizoğlu   VAN - HDP'li kadınlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamaları değerlendiren HDP'li Nesibe Akdağ, eril zihniyetin 'makul kadını' yaratmak isterken karşısına çıkarılan eşbaşkanlık sistemini asla kabul etmediğini vurgulayarak, "AKP hükümetinin kadınlara yönelik düşman politikası ve nefretinin açıkça görüldüğü bu dönemde biz kadınlara düşen buna karşı sonsuz mücadele etmektir" dedi.   Demokratik Toplum Partisi (DTP) tarafından ilk kez hayata geçirilen "eşbaşkanlık" sistemine Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk seçilmiş ancak YSK'nın aldığı karar doğrultusunda, eşbaşkanlık sistemine son verilerek, partinin genel başkanlığı görevine geçici olarak tek başına Ahmet Türk seçilmişti. 11 Aralık 2009 tarihinde ise DTP'nin kapatılması ile Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk Demokratik Toplum Kongresi'nde (DTK) eşbaşkanlık sistemini hayata geçirdi. Eşbaşkanlık sisteminin hayata geçirilmesiyle birçok alanda ve belediyelerde bu sistem tamamen tüzük içeriklerine yedirilmiş oldu. Eşbaşkanlığa dönük saldırıların yoğunlaştığı süreç ise 2015 tarihi oldu.    OHAL sonrası KHK'ler   OHAL kapsamında çıkarılan 674 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 11 Eylül 2016 tarihinden sonra 102 belediyesinden 95'ine kayyım atanan Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) onlarca belediye eşbaşkanı tutuklandı. Kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak'ın da aralarında olduğu 32 belediye eşbaşkanı tutuklu, 21 belediye eşbaşkanı ise hükümlü olarak cezaevinde tutuluyor. DBP'li 54 belediye eşbaşkanı ise tutuksuz yargılanıyor. Partinin Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan geçtiğimiz günlerde tahliye edilirken, Sabahat Tuncel ise hala tutuklu olarak yargılanıyor.   37 kadın merkezi kapatıldı   Kayyım atamaları ile birlikte toplumsal cinsiyet eşitliği için kurulan her mekanizma ortadan kaldırıldı. DBP'li belediyelere bağlı ya da belediyeler ile birlikte projeler yapan 37 kadın merkezi de bu süreçte kapatıldı. İçeriği boşaltılan ve çalışanlarının çoğunun ihraç edildiği kadın merkezlerinin hizmet binaları da kayyımlar tarafından amacı dışında kullanıma açıldı. Kadın kurumları, AKP'nin parti çalışmalarına, yönetiminde Sümeyye Erdoğan'ın yer aldığı KADEM'e tahsis edilirken, bir kısmı da Kuran kurslarına ya da evlendirme dairelerine dönüştürüldü.    Son süreçte de yerel seçimler öncesinde kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonları devam ediyor.    'Siyaset alanında var olmak büyük önem taşıyor'    Kadına yönelik saldırıları değerlendiren HDP Van il yöneticisi Nesibe Akdağ, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin zamanın en temel meselelerinden biri olduğunu ifade ederek, kadınların hem evde hem toplum içinde eşit bir yaşam kurma mücadelesinin sürdüğünü belirtti. Nesibe, "Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik alanlar başta olmak üzere yaşamın her alanının eşitlikçi düzenlenebilmesi için, toplumsal cinsiyet rollerinin ortadan kaldırılması, kadınların iş gücü piyasası ve ev içinde harcadıkları emeğin karşılığını alabilmeleri ve bu emeklerin görünürlüğünün sağlanması gerekmektedir. Bunun için de hayatlarımız hakkındaki kararların verildiği siyaset alanında var olmak biz kadınlar açısından büyük önem taşıyor" diye konuştu.   'Kadın temsiliyetini sağlamalıyız'   Kadın erkek eşitsizliğinin toplumdaki tüm adaletsizliklerin kaynağını oluşturduğunu kaydeden Nesibe, siyaset içinde yar alan kadınlar olarak ekonomiden eğitime, spordan sağlığa, bütçe ve fonlardan ekolojiye, kent yönetimlerinden tarıma her alanda bu sistemleşmiş eşitsizlik ilişkisine müdahale edip, kadın politikası yaptıklarını belirtti. Nesibe, "Kendi hayatlarımız üzerinde söz sahibi olabilmek için siyasetin bütün kurumlarında ve karar alma mekanizmalarının tüm basamaklarında kadın temsiliyetini sağlamanın hayati bir önem arz ettiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.   'Eşbaşkanlık sistemine karşı 'makul kadını' yaratmak istiyorlar'   Erkek siyasetinin bir ürünü OHAL rejimiyle kadınların yaşam alanlarının bütünüyle hedef alındığını aktaran Nesibe, sistemin kadınlar üzerinde yoğunlaştığını ve 'makul, makbul kadını' yaratmak istediğine işaret etti. Erkek iktidarın bu yüzden eşbaşkanlık sistemini asla kabul etmediğini ve en fazla da bu alana yöneldiğini dile getiren Nesibe, "İl-ilçe yönetimlerimizde, belediyelerde birçok arkadaşımız, alanlarda çalışma yürüten kadın eşbaşkanlarımız şuan cezaevinde, birçoğunun da mahkemeleri sürüyor. Kadınları çalışamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Kadın katliamlarının arttığı, cinsel saldırı ve istismarlarının yasallaştırılmaya çalışıldığı, cezasızlık politikasıyla kadına yönelik şiddetin teşvik edildiği, kadınların bin bir mücadeleyle kurduğu kurumlara el konulduğu, kadın siyasetçilerin rehin alındığı, yaşam alanlarını savunan kadınların katledildiği karanlık günlerden geçiyoruz. AKP hükümetinin kadınlara yönelik düşman politikası ve nefretinin açıkça görüldüğü bu dönemde biz kadınlara düşen buna karşı sonsuz mücadele etmektir" dedi.   'Sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz'   HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın vekilliğinin hukuksuzca düşürülmesinin başta kadına olmak üzere çok boyutlu bir saldırı olarak ele alınması gerektiğine dikkat çeken Nesibe, 6 kadın milletvekilinin, yerlerine kayyım atanan onlarca belediye eşbaşkanın ve siyasetçi kadının hukuksuzca rehin alındığının altını çizdi. Nesibe, 9 Ekim tarihinde gerçekleştirilen siyasi soykırım operasyonlarının yine kadın iradesine yönelik yapıldığına vurgu yaparak, iktidarların siyasette kadın iradesini bir tehlike olarak gördüklerini ifade etti. Kadınlar olarak bin bir emekle elde ettikleri hiçbir kazanımı eril zihniyete teslim etmeyeceklerini söyleyen Nesibe, "Sonuna kadar da direnmeye devam edeceğiz. Yakın zamanda dünyanın gözü önünde gerçekleşen Rojava Devrimi bir kadın devrimiydi. Kadınların örgütlü gücünün açığa çıktığı muazzam bir deneyimdi. Biz kadınlar geçmiş deneyimlerin üzerine koya koya ilerleyen, asırlara yayılan özgürlük mücadelesinin yolcularıyız. Dün boyun eğmedik yenilmedik, bugün de boyun eğmeyiz yenilmeyiz" diye konuştu.   BİTTİ…