Barışa karşı organize edilmiş bir katliam: 10 Ekim ikinci yılında (1) 2017-10-06 09:06:05 Barışı 'emanet' eden kadınların hikâyesi HABER MERKEZİ - DAİŞ ve devlet odakları tarafından organize bir şekilde gerçekleştirilen 10 Ekim Ankara katliamının üzerinden iki yıl geçti. Geçen iki yılda savaş süreci derinleşirken, Kürdistan'da da benzeri görülmemiş imha ve katliam politikaları devreye konuldu. 10 Ekim'de Ankara Tren Garı alanına "Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi" için gelen yurttaşlar ekmek ve su gibi gördükleri yaşamsal barış talebini, yaşatılan tüm katliamlara rağmen haykırmaya devam ediyor. O gün açılan pankart ise hâlâ yerini koruyor: "Ne de çok özlemişiz gökyüzüne kansız bakmayı."   Tarih 10 Ekim 2015. Türkiye'nin ve Kürdistan'ın birçok kentinden yurttaşlar "Barışı getirmeye gidiyoruz" diyerek yüzlerce otobüsle Ankara'ya yola çıkmıştı. 5 Haziran 2015 tarihinde HDP'nin Diyarbakır Mitingi'ne yapılan bombalı saldırının ardından Kobanê'ye yeni yaşam için yola çıkan SGDF'li gençler 20 Temmuz 2015 günü Suruç'ta bombalı saldırıyla katledilmiş, ancak ölüme karşı barışı savunmaya çalışanlar katliamlarla yıldırılamayacaklarını göstermek için barış talebini bir kez daha 10 Ekim'de haykırmak istemişti. Ülke tarihinin en büyük barış mitinglerinden biri olacak "10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi" için sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Tren Garı önünde toplanmaya başlanılmıştı. "Ne çok özlemişiz gökyüzüne kansız bakmayı" pankartının en başı çektiği miting alanında, 10 Ekim'i 10.04 geçe barış güvercinleri kırmızıya boyandı. Miting alanında çekilen halayda "Bu meydan kanlı meydan" denildiği sırada, saat 10.04'te DAİŞ'li iki canlı bombanın saldırısıyla 102 insan yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi ise yaralanmıştı. Ancak 10 Ekim'in yalnızca iki DAİŞ'li tarafından değil, DAİŞ ve devlet odakları işbirliğinde organize bir şekilde gerçekleştirildiği de geçen iki yılda anlaşılmış oldu.   Barışı emanet bırakan kadınlar   Erkeklerin açtığı savaşlarda, erkeklerin yıktığı kentlerde, erkeklerin yaptığı katliamlarda… her devirde ve her yerde barış sesini yükselten, kimi zaman beyaz tülbentlerini kimi zaman bedenlerini yaşama adayan kadınlar, 10 Ekim'de de barışı getirmek için yola çıkmıştı.    10 Ekim günü Ankara'da paramparça edilen barış özlemi en çok da kadınların kalbinde atıyordu. Dünyanın her yerinde hep en önde barış mücadelesi veren kadınlar, 10 Ekim günü de alanları doldurmuştu. Erkeklerin başlattığı savaşlarda doğrudan 'hedef alınan' kadınlar, bedenlerini ve kalplerini militarizmin çukurunda barışın kanatlarına bırakıyorlardı. Yola çıkarken hemen her şeyi ardında bırakan kadınların, katledildikten sonra da geride bıraktığı emanetleri vardı: Barış.   Yanlarındaki Veysel çocukla birlikte 10 Ekim'de katledilen kadınların hikayeleri, her şeye rağmen barışa umut oluyor ve omuzlarında taşındıkları kadınların sözü bir kez daha yükseliyor: "Size sözümüz barış olacak."   Aycan Kaya   Aycan HDP İstanbul Üsküdar İlçe Eş Başkanıydı. Cenazesi 12 Ekim'de Batman'dan uğurlandı.   Ayşe Deniz   Ayşe, HDP Karşıyaka İlçe Yönetim Kurulu üyesi ve mali müşavirdi. Berna Koç ve Ayşe Deniz için İzmir'de 12 Ekim'e binlerce kişinin katıldığı düzenlenen yürüyüş ve törende, Ayşe ve Berna'nın tabutlarını kadın yoldaşları omuzlarken onlara "Size sözümüz barış olacak" dedi. Cenazesi Berna'yla  birlikte Doğançay Mezarlığına kadınlar tarafından defnedildi.   Azize Onat    Azize, HDP Üsküdar İlçe Örgütü üyesiydi. Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı, eski adıyla Zivzik köyünde doğdu, daha sonra İstanbul'a yerleştiler. Ankara'ya gitmeden önce Kobanê'deki çocuklara göndermek için topladığı oyuncakları düzenlemişti. Ankara'ya gelirken de "Ben uğraşmazsam, sen uğraşmazsan bu ülkeye barış nasıl gelecek" diyen Azize'nin cenazesi 12 Ekim'de tabutu kadınların omuzlarında taşınarak Ümraniye'de defnedildi.   Başak Sidar Çevik   Başak, Atılım Üniversitesi İnşaat Fakültesi son sınıf öğrencisiydi. Urfa'dan gelen halası Nilgün Çevik, babası, İzzettin Çevik ve annesi Hatice Çevik ile Ankara'da mitingde buluşmuştu. Başak Sidar Çevik de ailesiyle miting alanında buluşmuştu. Katliamda halası Nilgün ile katledildi. Babası, "Barış diyorduk, başka bir şey demiyorduk. Sadece barış" dedi. Patlama sonrası Başak'ın anne ve babasının fotoğrafı ise, katliamın fotoğrafı olarak hafızalara kazındı. Nilgün'le beraber cenazeleri Suruç'a gönderildi.   Bedriye Batur   Bedriye, halası Fatma Filiz Batur'la alandaydı. Birlikte çıktıkları yolda, birlikte kaybettiler hayatlarını. Cenazeleri Alanya'da defnedildi.    Berna Koç   Berna, İzmir Halkevi üyesiydi. Bir yandan temizlik işçisi olarak çalışıyor bir yandan da üniversite sınavına hazırlanıyordu. Berna, Celal Bayar Üniversitesi Harita ve Kadastro bölümünü kazanmıştı. 2004 yılında sendikacılar, KaosGL'nin LGBTİ işçi ve memurların katılımıyla düzenlediği Gey-Lezbiyen İşçi Buluşması'nda da yer almıştı. Ailesini bebekken yitiren Berna, evlatlık olarak verildiği ailesini de daha sonra kaybetmiş ve bunun üzerine yetiştirme yurduna büyümüştü. Berna ve Ayşe Deniz için 12 Ekim'de İzmir'de düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı yürüyüş ve törende Berna'nın tabutu mor ve gökkuşağı bayraklarıyla sarıldı.    Dicle Deli   Siirt doğumlu 17 yaşındaki Dicle, yaşamını yitiren yüz barış güvercininden  biriydi.  İstanbul'da yaşayan Dicle, Bakırköy Lisesi'nde okuyordu. 'Emek ve Demokrasi' talebini haykırmak  için yola çıkan Dicle, 10 Ekim Barış mitingine gelmeden önce çektiği fotoğrafın altına şu notu düşmüştü: "Ankara'ya barışı getirmeye gidiyoruz.   Dilan Sarıkaya   Dilan, Çukurova Üniversitesi arkeoloji Bölümü öğrencisiydi. EMEP üyesiydi. Dilan'nın babası İzzet Sarıkaya, "Ben yoldaşımı ona öğrettiğim ilk sloganla göndermek istiyorum. Faşizme ölüm, halka hürriyet. Yoldaşım yoldaşlarımıza selam söyle" dedi. Teyzesi Yıldız Erdoğan ise Dilan'ı şöyle anlattı: "Kalbinde sadece sevgi, barış, umut vardı, hayalleri vardı o çocuğumun. Hayallerimizi bizden aldılar. Bir çocuğu öldürdüler, 100 kişiyi yaktılar, yaktılar bizi." Cenazesi yüz binlerce kişi tarafından karşılanan Dilan, 12 Ekim'de Adana'da defnedildi. Annesi Dilan'ı şu sözlerle andı: "Kadınların fazlasıyla ezildiklerini söyler ve bunu kırmak için de mücadele ederdi. Dilan'ım Ankara'ya giderken 'Anne ben barışı haykırmaya gidiyorum, barış mitingi yapılacak ve ülkenin her yerinden barış isteyenler gelecekler' demişti.    Ebru Mavi   Ebru, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde okuyordu. Kimya Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Ebru, miting için Alanya'dan gelen dayısı HDP İlçe Eş Başkanı İsmail İşli'yi görmek için katliamın yaşandığı yere gitti. Patlama anında dayısının önünde duran Ebru hayatını kaybetti. Cenazesi Elbistan'a getirilen Ebru'nun cenazesi kadınların omuzlarında taşındı.   Elif Kanlıoğlu   Aydın'dan Ankara'ya mitinge gelen Elif, Mersin Üniversitesi Yabancı Dil Yüksekokulu 2. sınıf öğrencisiydi. Cenazede konuşan babası EMEP Aydın il yöneticisi Ümit Kanlıoğlu, "Benim kızım barış olsun, kimse ölmesin diye oradaydı. Benim kızım Laz'dı. Onun yanında Kürtler öldü, Çerkezler öldü, Türkler öldü, çocuklar ve barış isteyen insanlar öldü" dedi.  Elif'in cenazesi Artvin'in Arhavi İlçesi'nden uğurlandı.   Emine Ercan   Emine, EMEP üyesiydi. Cenazede konuşan eşi, "Eşim barış için oraya gitmişti. Ölümler dursun diye Ankara'ya gitmişti. Ama eşim barış için orada öldü" dedi. Cenazesi 12 Ekim'de Çorum Hacı Bektaş Cemevi'nden kadınların omuzlarında uğurlandı.   Fatma Esen   HDP üyesiydi olan Fatma'nın cenazesi 12 Ekim'de İstanbul Fatih Kadınlar Pazarı'nda yapılan anmanın ardından Gazi Cemevi'ne getirildi. Cemevinde yapılan törenin ardından yürüyüşle Gazi Mezarlığı'na götürülen Fatma'nın tabutu kadınların omuzunda taşındı. Cenazede "Edî besê" çığlıkları yükseldi.   Fatma Filiz Batur   HDP Alanya İlçe Teşkilatı Eş Başkanı Fatma, kadın mücadelesi veriyor, şiddet gören kadınları koruyor, davalarını takip ediyordu. Boşanmak isteyen kadınları avukatlarla buluşturuyor, ihtiyacı olan kadınları işe yerleştiriyordu. 10 Ekim'de beraber yola çıktığı ve beraber katledildiği yeğeni Bedriye Batur ile birlikte Alanya'da defnedildi.    Fatma Karabulut   Fatma, HDP Üsküdar İlçe Başkanlığı'nda görevliydi. Cenazesi 11 Ekim'de memleketi Konya'nın Cihanbeyli İlçesi'ne bağlı Kırkışla'da defnedildi.   Gözde Aslan   CHP Malatya Gençlik Kolları üyesi Gözde, mitinge Malatya'dan katılmıştı. Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın yakılarak katledilmesi sonrasında "Kadına Bunu Yapma" başlıklı bir video fikri ortaya atarak, birçok kadınla bu videoyu çekmişlerdi.  Gözde, 12 Ekim'de Malatya'da düzenlenen törenin ardından defnedildi.   Gülbahar Aydeniz   Gülbahar, Ankara'daki mitingde hayatını kaybeden CHP gençlik kolları üyesi 11 kişiden biriydi. Gülbajar'in cenazesi de 12 Ekim'de Malatya'da Gözde Aslan, Umut Tan, Onur Tan, Sezen Vurmaz ve Seyhan Yaylagül için yapılan törenle toprağa verildi.   Gülhan Karlı Elmascan   İlkokulda rehber öğretmenliği olarak görev yapan Gülhan Karlı Elmascan, bir yıl önce evlendikleri eşi Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üyesi TCDD makinisti Yılmaz Elmascan ile birlikte Adana'dan mitinge gelmişti.   Adana'dan eyleme gidenlerden Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) üyeleri, Emek Partisi üyeleri Dilan Sarıkaya ve Emek Partisi İl Yönetim Kurulu Üyesi Şebnem Yurtman ile birlikte hayatlarını kaybettiler. 12 Ekim'de Konya'nın Ereğli İlçesi'ne bağlı Zengen Mahallesi'ne getirildiğinde cenaze aracından alınan Gülhan'ın cenazesi kadınların omzunda taşındı.   İdil Güneyi   İdil, TCDD'de başmühendis olarak görev yapıyordu. Hacettepe Üniversitesi mezunu fizik mühendisiydi. Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) yöneticisiydi. İdil, Facebook sayfasındaki son paylaşımında, "Gözyaşlarımızın Rengi Aynıdır… 10 Ekim'de Ankara'dayız" demişti. 12 Ekim'de Ankara Karşıyaka Mezarlığı'nda düzenlenen cenaze töreninin ardından toprağa verilidi.   Kübra Meltem Mollaoğlu   Kübra,  HDP İstanbul 1. Bölge 16. Sıra milletvekili adayıydı. 11 Ekim'de Kadıköy'den, Üsküdar'da bulunan Karacaahmet Mezarlığı'na gerçekleşen cenaze törenine binlerce kişi katıldı.   Leyla Çiçek   Leyla, HDP Tarsus İlçe Yönetim Kurulu Üyesiydi. Cenazesi 12 Ekim'de Tarsus'ta defnedildi. Çiçek'in ablası Ayten Çiçek, "Vahşeti kınıyoruz. Kardeşimle gurur duyuyorum. Kardeşim barış için gitmişti o mitinge" dedi. Aycan'ın diğer kız kardeşi ise, "Tek isteğimiz barıştı. Başka hiçbir şey değildi. Kardeşim barış uğruna öldü" dedi. Binlerce kişinin katıldığı 4 kilometrelik yürüyüşün ardından Şehir Mezarlığı'na götürüldü.   Meryem Bulut   70 yaşındaki Meryem Bulut, Barış Annesi ve HDP İstanbul Şişli Yönetim Kurulu Üyesiydi. Herkesin tanıdığı Barış Annesi Meryem, 1990'lı yıllarda Kürdistan'da polis tarafından gözaltına alınan oğlundan bir daha haber alamamıştı. Torunu ise bir yıl önce Şengal'de DAİŞ'e karşı savaşırken ölmüştü.   Bir oğlu 25 yıldır gerilla olan Meryem'in çocukları cenazede, "Annemiz barış için öldü, annemiz asker, polis ve gerilla için öldü. Annemiz bütün insanlar için öldü." dedi. Meryem, 12 Ekim'de Batman'ın girişinde yüzlerce kişinin katılımıyla karşılanarak İkiztepe köyü mezarlığında torunun yanına defnedildi.   Necla Duran   Necla, Antakya Halkevi üyesiydi. 12 Ekim'de Defne ilçesine bağlı Aşağıokçular Mahallesi'nde binlerce insan tarafından alkış ve zılgıtlarla karşılandı. Arapça ve Türkçe sloganların atıldığı anma töreninde, katliamda yaşamını yitiren Necla'nın yoldaşı Filistinli Ahmed Alkhaldi de anıldı. Ankara'da katledilen barış şehitleri için saygı duruşunun da yapıldığı törende, Necla'nın cenazesi sloganlar eşliğinde yapılan yürüyüşle mezarlığa götürüldü.   Nilgün Çevik   Nilgün Çevik ağabeyi İzzettin Çevik ve eşi Hatice Çevik ile Urfa'dan Ankara'ya mitinge gelmişti. Buluştukları Başak Sidar Çevik'in de halasıydı. Daha önce kanser hastalığını atlatan Nilgün, 10 Ekim'de Başak'la birlikte katledildi. İkisinin de cenazesi 12 Ekim'de Suruç'ta toprağa verildi.   Sarıgül Tüylü   Sarıgül, HDP Sarıyer İlçe Örgütü üyesiydi. Cenazesi 11 Ekim'de Kağıthane'deki Nurtepe Cemevi'nden kadınların omuzlarında "Şehid namırın" sloganları ile uğurlandı. Yüzlerce kişinin katıldığı törende esnaf kepenk kapattı.   Sevgi Öztekin   Sevgi, mitinge Ankara'dan katılmıştı. Özgürlük ve barış için alandaydı. Ailesi "barış türküsünü susturdular" dedi. 11 Ekim'de Batıkent Pir Sultan Cemevi'nden sonra, Karşıyaka Cami'nde kılınan öğle namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi."   Sevim Şinik   Sevim, Alanya'dan Ankara'ya gitmişti. Cenazesi 12 Ekim'de Mehmet Tevfik Dalgıç'ın cenazesi ile birlikte Alanya'da defnedildi. Kürtçe sloganlar ve ağıtlar eşliğinde cenazeler toprağa verildi.   Seyhan Yaylagül   Seyhan, eşiyle Maraş'ın Elbistan ilçesinden Ankara'ya gitmişti. Elbistan'dan gidenlerden hayatını kaybeden Ebru Mavi ile birlikte cemevinde tören düzenlendi. Seyhan'ın cenazesi 12 Ekim'de Malatya'da defnedildi.   Sezen Vurmaz Babatürk   Sezen, 15 yaşındaki kızıyla birlikte Ankara'daydı. Kızı yaralanırken, Sezen hayatını kaybetti. 12 Ekim'de Malatya'da gerçekleşen törenin ardından Şehir Mezarlığı'nda defnedildi.   Şebnem Yurtman   Şebnem, Mersin Üniversitesi öğrencisi ve Emek Partisi Mersin İl Yönetim Kurulu üyesiydi. Cenaze töreninde köyün kadınları, "Şebnem herkes için barış istedi. Yeri cennetlik" diyerek ağıt yaktı. Cenazesi 12 Ekim'de Adana'nın Karaisalı ilçesi Bucak köyünde defnedildi. Şebnem'in ölümünün birinci yılında şunları söyledi: "Özelikle kendini kadın mücadelesine vermişti. Sürekli kadının üzerindeki baskı ve eril  zihniyeti kırmaya karşı mücadele ederdi. Ezilmiş bir halk var ve eziyorlar bizi derdi, sürekli tartışırdı herkese doğru bildiği mücadelesini anlatırdı. Şebnem yazmaları çok severdi, her gün onun mezar taşına çok sevdiği yazmasını bağlar eve giderim, ömrüm boyunca her gün çok sevdiği yazmasını eksik etmeyeceğim."     Şirin Kılıçalp   Şirin, İstanbul'da Hacı Ethem Üktem Ortaokulu'nda Türkçe öğretmenliği yapıyordu. Aynı zamanda Eğitim Sen İstanbul Kadınlar Sahnesi oyuncusuydu. 11 Ekim'de memleketi Konya'nın Kulu ilçesinde defnedildi.   Muhammed Veysel Atılgan   Ve çocuk Veysel… Veysel 9 yaşındaydı. TCDD Diyarbakır Müdürlüğü'nde çalışırken beş yıl önce tayini Ankara'ya çıkan babası İbrahim Atılgan ile mitingdeydi. İbrahim Atılgan, Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) üyesiydi. Veysel, Batıkent'teki Kürşad Bey İlkokulu'nda 3/A sınıfında okuyordu. Kısa bir süre önce çekilmiş videosunda avukat olmak istediğini söylemiş, ailesinden bisiklet, tablet ve bilgisayar istemişti. Cenazeleri 11 Ekim'de Batman'da defnedildi. Veysel'in öğretmeni Sabahat Yıldırım, ardından şunları yazmıştı:   "Sevgili öğrencim Muhammed Veysel Atılgan, küçücük bedeninde taşıdığın kocaman yüreğinle barış dediğin için babanla el ele katillerin hedefi oldun. Ben bu dersi seni anmadan nasıl veririm? Seni, barış sözünü kullanmadan anlatırsam eksik olur, barış dersem peki arkadaşların sormaz mı 'barış ölüme eş mi öğretmenim?' diye. Barışın güvercini sensin artık benim için."   YARIN:: 10 Ekim'de yakınları katledilenler anlatıyor