Zulme karşı diz çökmeyenlerin direnişi: Cizre (4) 2019-12-12 09:01:02   Annesinin ‘Gewra min’ diye seslendiği Nursel hep 18 yaşında   ŞIRNAK - “Evimizde, kapımızda bizi öldürüyorlar sessiz mi kalalım” diyerek Cizre Direnişine katılan Nursel Dalmış, annesinin gözünde hala 18 yaşında…   “Kürtlerin Direniş Kalesi” olan Şırnak’ın Cizre ilçesinde her çocuk direnişin ezgileriyle büyür. Kadim coğrafyanın kökleriyle yaşam verdiği bu topraklarda direniş kuşaktan kuşağa bir gelenek olarak süregider… Çocuklar, Zinlerden Berivanlara birçok direniş ezgilerini söyleyen kadınlardan feyz alır. Bu direnişin bayrağını alanlardan biri de 18 yaşındaki Nursel Dalmış. “Ben öldükten sonra arkamdan kimse ağlasın istemiyorum, beni zılgıtlarla uğurlamalarını istiyorum” sözlerini günlüğüne not eden Nursel’in direnişi, Cizre sokaklarına kazındı…   “Kızıma ‘Gewra min’ diye sesleniyordum” diyen Nursel’in annesi Sultan Dalmış, “Yaşananları asla unutmam” diyor ve ekliyor: “Acımız ne kadar büyük olsa da direnişimiz ve mücadelemiz devam edecek”    ‘Küçük yaşta mücadeleye olan bağlılığı başladı’   “Nursel’imin Kürt mücadelesine bağlılığı çocukluktan başladı” diyen Sultan, bir oğlunun Kürt Özgürlük Mücadelesine katıldıktan sonra kızının da aynı yoldan gittiğini söylüyor. Sultan, kızının Cizre direnişine katılma sürecini şu sözlerle anlatıyor: “Yasak sürecinde evdeydik. Bizim eve ateş açıldı. Bu sırada kızım Nursel yaralandı. O sırada bahçede otuyorduk. Bombardımandan kaynaklı evimiz çok tahrip edildi. Hala da evimizde kurşunların izleri var. Kızım yaralandıktan sonra ‘Bizi kapımızın önünde, evimizde öldürüyorlar. Böyle oturalım mı?’ diye sordu. Evimizden başımızı çıkaramıyorduk.”   “Bu sözlerin ardından Nursel yönünü direniş mahallelerine çevirdi” diyen Sultan, “Evimiz taranıp, kızım yaralandıktan sonra toparlanıp Silopi’ye gittik. Ama kızım bizimle gelmedi. Bize gelmeyeceğini söyledi. Kızımın yarası iyileştikten sonra durmadı ve o da bodrumların olduğu yere gitti. Ondan sonra da ondan hiç haber alamadık” dedi.   ‘Kürtler hiçbir zaman bitmeyecek’   Kızının yaşamını yitirdiği haberini televizyondan aldıklarını söyleyen Sultan, “Cenazesini de günler sonra Silopi’de Habur Sınır Kapısı’ndan aldık. Bize hakaret ediyorlar, öldürüyorlar. Yapmadıkları şey kalmıyor. Evlerimizin önünde bizi öldürüp evlerimizi yakıyorlar. Onca gencimizi öldürdüler. Biz onlara ne yaptık? Onlar Cizre’yi bırakmadıkları için, Kürt oldukları için yakıldılar ve infaz edildiler. Ama Kürtler hiçbir zaman bitmedi ve bitmeyecek. Allah onlara bırakmasın, bize bu yaptıklarını elbet bir gün onlarda çekecek” ifadelerini kullandı.   ‘Kızım infaz edildi’   Kızının bodrumların olduğu yere gittikten sonra tekrar yaralandığını dile getiren Sultan, kızının 3’üncü bodrumda katledildiğini belirtti. Sultan, “Kızım infaz edilmeden önce 3’üncü bodrumda 25 yaralının olduğunu söylemişti ve dışarıdan yaralılar için yardım istenmişti. Ama ambulansların geçmesine izin vermediler. Yaralıların yardımına ise hiç kimse gelmedi. Bodrumda bulunan 25 kişi yakılmıştı. Ama kızımla beraber Orhan Tunç ve İbrahim İvendi kendilerini bodrumdan kurtardıktan sonra infaz ediliyorlar. Kızımın infaz edildiği alnındaki üç mermiden belli. Bütün dünya sessiz kaldı bu katliama. Hiçbir devlet bu katliamı görmedi mi?” diye konuştu.   ‘Acımız ne kadar büyük olsa da direnişimiz devam ediyor’   “Aradan 4 yıl değil asırlar geçse de Cizre’de yaşananları unutmayacağını” dile getiren Sultan, şunları söyledi: “4 yıldan bu yana hiçbir şey değişmedi. Acım hala ilk günkü gibi taze. 4 yıl sonra geriye bize acı ve dert kaldı. Biz ölene kadar da bu katliamı ve yaşananları unutmayacağız, unutturmayacağız. Bizler yaşananları torunlarımıza da anlatacağız, bu gerçeğin unutulmaması için. Acımız her ne kadar büyük olsa da direnişimiz ve mücadelemiz devam ediyor. Bizler direnişimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Şu ana kadar açtığımız davadan da hiçbir sonuç alamadık. Ama sonuna kadar bu davanın peşinde olacağız.”   Yarın: Cizre katliamının ardından direnişinden vazgeçmeyen bir kadın: Güler Tunç