Zulme karşı diz çökmeyenlerin direnişi: Cizre (3) 2019-12-11 09:01:10   4 yıldır Cizre bodrumlarında kızının cenazesini arıyor    Rojda Aydın   ŞIRNAK - Hezni Aslan yılmadan 4 yıldır kayıp olan kızı Hacer Aslan’ın cenazesini bulmak için mücadele ediyor. Cizre'de oğlunu da yitiren Hezni, "Ne olursa olsun mücadeleden geri adım atmayacağım. Son nefesime kadar onların mirasına sahip çıkacağım" diyor.   Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 ve 2 Mart 2016 tarihleri arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen yaşamını yitiren 130 kişiden 16’sının cenazesine hala ulaşılamadı. Adlı Tıp Kurumu’na (ATK) avukatları aracılığıyla birçok defa kan ve DNA örneği veren ailelerden Hezni Aslan, kızı Hacer Aslan’ın kayıp cenazesini aramayı sürdürüyor.   Kızı için gitti, oğlunun cenazesi ile karşılaştı…   Cizre’deki yasak sırasında yaşamını yitiren ve cenazesi hala kayıp olanlardan biri de Hacer Aslan. Yasak sürecinde kardeşini ve iki çocuğunu kaybeden Hezni, 4 yıldır ulaşamadığı kızı Hacer’in cenazesini istiyor. Kardeşinin ölümünden sonra kızının bodrum katlarında olduğunu öğrendiğini belirten Hezni, birinci bodrumda bulunanların isimleri arasında kızının isminin de bulunduğunu söylüyor. Cizre bodrumlarında yapılan katliamın sonrasında eşinin Mardin Devlet Hastanesi’ne giderek kan verdiğini ifade eden Hezni, “Cizre’deki yasak kaldırılmıştı ve topraklarımıza dönmüştük. Taş üstünde taş bırakılmamıştı. Evlerimiz talan edilmiş, tanınmaz hale getirilmişti. Bekledik belki kan sonuçları açıklanır, kızımın cenazesini buluruz diye. Biz kızımı beklerken oğlumun cenazesi çıktı” diyor.   4 yıldır kızının cenazesini arıyor   Oğlunun cenazesini defnettikten sonra Hezni, bu kez kızının cenazesini bulabilmek için mücadele etmeye başlıyor. Hezni, “Daha önce kan verdiğimiz için 6 ay geçmeden tekrar kan veremeyeceğimiz söylendi. 6 ay geçtikten sonra tekrar kan vermeye gittik. Kan vermemizin üzerinden 4 yıl geçti kızımın cenazesi hala yok. Ben 4 yıldır kızımın cenazesini arıyorum. Sağ mı, ölü mü ondan da emin olamıyorum. Son 4 yılım cehennem gibi geçti” sözlerine yer veriyor.   ‘Tek dileğim kızımın mezarının olması’   Hezni, yaşamını yitirmiş de olsa, kızının toprağına sarılarak huzur bulmak istediğini vurguluyor. Kızının bir an önce bulunmasını isteyen Hezni, şunları söylüyor: “Tek dileğim kızımın da bir mezarının olması. Oğlum ve kardeşimin mezarını ziyarete gittiğimde kızımın mezarı olmadığı için kahroluyorum. ‘Kızımın cenazesi nerede?’ diye soruyorum sorumlulara. Ben kızımın cenazesini istiyorum. Hep bir umudum var, bir gün kızımın mezarına kavuşacağım. Biz ne olursa olsun zalimlerin karşısında boyun eğmedik, eğmeyeceğiz de. O bodrumlarda bulunanların hepsi sivil insanlardı. Onlar katledilenlerin sivil olduğunu çok iyi biliyordu.”   ‘Son nefesime kadar…’   Yaşamı boyunca yasakta kaybettiği kardeşinin, kızının ve oğlunun mücadelesini devam ettireceğini dile getiren Hezni, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Kızımın cenazesini bulana kadar arayış içinde olmaya devam edeceğim. Kanımın son damlasına kadar arayış içinde olacağım. Ben bu yoldan asla vazgeçmem. Ne ölümden korkuyorum ne tutuklanmaktan ne de zorluklardan. Yeterince acı yaşadık. Ne olursa olsun mücadeleden geri adım atmayacağım. Son nefesime kadar onların mirasına sahip çıkacağım.”   Yarın: Annesinin 'Gewra min' diye seslendiği Nursel hep 18 yaşında