Rojava neden bir kadın devrimidir? - 2 2019-11-21 09:06:06   Yeniden doğuşun adı: Jinwar   Nûdem Têkoşer   QAMIŞLO - Binlerce yıl önce yaşanmış bir tarihten ilham alan Jinwar “Tarih günümüzde, biz tarihin başlangıcında gizliyiz” sözünü anlatıyor adeta. Jinwar kuruluşuyla kadınları binlerce yıl öncesine neolitik döneme götürüyor. Bu köyün en önemli harcı ise kadın bilgeliğiyle yoğrulması.    Kongreya Star ve Jineoloji Akademisi tarafından uzun bir tartışma sürecinden sonra bir yıl önce 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, Jinwar’ın açılışı yapıldı. Kadın devriminin yaşandığı Kuzey ve Doğu Suriye coğrafyasında, DAİŞ ve Türkiye’nin savaş, yıkım, saldırıları ve kadın düşmanlığına rağmen umut veren kadın bilgeliğiyle inşa edilmiş bir yaşam köyü Jinwar.   Dünya kadınlarının heyecan duyduğu bir mekan oldu   Köyün inşası için 2016 ve 2017 yıllarında kurulan ekipler, önce zihniyette somutlaşması ve gerekli desteğe ulaşması adına bazı tartışma platformları oluşturdu. 25 Kasım 2018 yılında kadın örgütlerinin ve enternasyonal kadınların katılımıyla kapılarını tüm kadınlara açan Jinwar, binlerce yıllık neolitik kültürün kökleri üzerinde inşa edildi. Açıldığı günden bu yana sadece Kuzey-Doğu Suriye’de yaşayan kadınların değil, dünya kadınlarının da heyecan duyduğu bir mekan oldu.   Kadınların sadece kendilerine ait bir odası yok    Jinwar’ın etimolojik olarak tanımı ise şöyle: Kürtçede “Jin”, “yaşam” ve “kadın” manasına geliyor,  “War” ise “yerleşim yeri” anlamını taşıyor. İki kelimenin birleşiminden oluşan “Jinwar” ise “kadın yerleşim yeri” demek. Kadınların hayal dünyasının somutluk kazandığı Jinwar’da sadece kendilerine ait bir odası yok; Okulu, akademisi, bahçesi, toprağı, bostanı, ahlakı, meclisi, ekonomisi, doğal tıbbına kadar her şeyi var.   Küllerinden doğan bir köy: Jinwar   Rojava Devrimi, ekolojiden, ekonomiye, siyasetten, toplumsallığa kadar birçok alanda devrim yaparken bunların en önemlisi de Kadın Devrimi oldu. İnsanlığın en büyük düşmanı DAİŞ’e karşı, erkek egemen sisteme karşı, metalaşma ve yozlaşmaya karşı amansız bir savaş verdi kadınlar. Bu savaşla, bin yıllar önce kaybeden kadıların, yeniden küllerinden doğuşunu müjdeledi. Yeniden doğuşun adı ise Jinwar oldu.   Birinci kadın devrimi yani tarım devrimine beşiklik eden, Tel Xelef’e komşu bir köy Jinwar. Kadının Tel Xelef kültürüyle yarattığı yaşam, bir kez daha aynı topraklar üzerinde ilmek ilmek örülüyor. Tarih ile şimdinin bilinciyle ve hayat dolu tecrübelerle…   Tarihsel yolculuk    Kadınlar, yeniden doğuş için yaşam ve ölüm, ruh ve beden, dünya ve evren, doğa ve insanlık şeklinde duali olan birçok kavramın birlikteliği ve eşitliğine dayalı bir yaşamın izini sürerek yeni bir serüvene başlıyorlar Jinwar’la. Kuzey ve Doğu Suriye’de başlayan, dünya kadın mücadelesi için de önemli bir deneyim haline gelen Jinwar, 2017’nin aralık ayında ilk evin temelini attı. Bu temel ve Jinwar’ın mimarisi için kullanılan malzemelere baktığımızda kökünü çok derinlerden almakta olduğunu görüyoruz ve o köke doğru bir yolculuğa çıkıyoruz… Bu tarihsel yolculuk bizi binlerce yıl öncesine götürecek.   12 bin yıllık 14 bin tepe    Jinwar’ın kurulduğu Kuzey ve Doğu Suriye coğrafyasının tarihsel arka planında bilinmeyen binlerce yaşanmış hakikat var. Onlardan bazıları ise şöyle: Kuzey ve Doğu Suriye’de toplam 14 bin tepe veya ‘gir’ bulunuyor. Her katmanında 12 bin yıllık tarihi kültürel ve uygarlıksal değerlerini taşıyan bu tepeler, çoğu zaman saldırılar ya da doğal felaketler nedeniyle terk edilse de, yerli halk çoğu zaman göç etse de tepelerin her bir tabakasında yaşamı, köyleri ve şehirleri inşa etmeyi bırakmıyor.    Bugün tepelerin üzerinde çoğunlukla var olan mezarlıklar 19 ve 20’nci yüzyılda yapılsa da genel olarak tepelerin demokratik uygarlığın direniş damarlarının savunulduğu alanlar olduğu belirtiliyor. Binlerce köy, ibadethane ve şehir Altın Hilal’de Dicle, Xabur, Fırat ve Awrîn suları arasında yaşam hiç durmadı.    Til Xelef ve El Ubeyd çatışması   Til Xelef kültürü ile halklar arasındaki örülen bağlar, kurulan köyler ve şehirler Altın Hilal’de binlerce yıl öncesine dayanıyor. Tarım köy devrimi olarak da ifade edilen Til Xelef kültürü, bakırın bu dönemde ortaya çıkarılması ile bağlantılı “bakır çağı” olarak da tanınıyor. “Labry” olarak nitelenen çift ağızlı baltanın hem İştar hem Amazon’un sembolü olması da bu konuda önemli veriler sunuyor.   Milattan Önce (M.Ö) 5 bin ile 4 bin yılları arası Aşağı Mezopotamya’da El Ubeyd kültürü Urukların öncülüğünde gelişiyor. Til Xelef kültürü uzun bir süre El Ubeyd ve Uruk kültürüne karşı kendini koruyor ve devletli uygarlığa dahil olmuyor. Til Xelef kültürünün M.Ö. 4 bin 500 yılından itibaren gerilemeye başladığı ve El Ubeyd ile Sümer rahip devletinin hedefi olduğu biliniyor.    Til Xelef’den günümüze   Neolitik çağdan sonra Til Xelef, farklı uygarlıklara da ev sahipliği yapıyor. Jinwar’ın kurulduğu toprakların bugünkü komşusu Hesekê kantonunun sınırları içinde Til Berak (Nagar) da Altın Hilal’in kültür ve ticaret merkezi olarak tarihe geçti. Diğer komşusu ise Amûdê’dir. Amûdê, M.Ö. 3 bin 500’de Hurriler döneminin siyasi, kültür ve inanç merkezi olan Orkêş’e ev sahipliği yaptı. Diğer bir tarafından ise Serêkaniyê’nin kendisi, kadim ismiyle “Waşokani” Kürt Mittanilerin kadim başkenti.   Köklü bir tarihe dayanıyor   Tarihsel arka planını incelediğimizde Jinwar’ın binlerce yıl önce Til Xelef’in bir devamı olduğu ortaya çıkıyor. Binlerce yıl önce yaşanmış bir tarihten ilham alıyor Jinwar. “Tarih günümüzde, biz tarihin başlangıcında gizliyiz” diyen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bu sözü, Jinwar ile birlikte doğruluğu ispatlanıyor. Bu söz Jinwar’ı anlatıyor adeta.    Jinwar, kuruluşuyla kadınları binlerce yıl öncesine neolitik döneme götürüyor. Tarihteki ortak inanç alanları ya da tapınaklara, aynı zamanda ilk yurt ve yerleşme biçimlerine kadar… Böylece ahlaki, toplumsal, tarihsel olarak kendi kökleri üzerinde yeşeren bir köy. Doğal toplum özelliklerini hala kaybetmeyen, ekolojik bir bilinçle taş ve kerpiçlerden yapıldı. Ancak bu köyün en önemli harcı ise kadın bilgeliğiyle yoğrulması oldu.   İlham aldığı köyler   Jinwar’da taş ve kerpiçlerden yapılmış evler, 9 bin yıl öncesinden Urfa’da Göbekli Tepe, Diyarbakır’da  Çayönü, Konya’da Çatal Höyük’te hala ayakta durmayı başarmış yapılardan ilham alıyor.    Aşıklı Höyük, Beycesultan, Boğazköy gibi yerleşim alanlarında da aynı yapısal yöntemler mevcut. Yine İran’ın Kirman Eyaleti’nde bulunan BEM Kalesi, Kuzeybatı Libya’daki bir vahada bulunan Çöldeki İnci, Kanada Mayne Adası’ndaki kerpiç evler, Berlin’deki Kerpiç Barış Tapınağı, Paul Weiner’in sıkıştırılmış toprak evi gibi çok sayıda örnek var.   Kenya’da Umoji (Kenya dilinde Birlik anlamına geliyor) köyü, kadının yaşam tercihini ortaya koymakta. 1990 yılında Rebecca Lolosoli tarafından kurulan bu köyde her türlü baskı ve şiddete uğrayan kadın bir araya gelip kendi yaşam alanını kurmuş. Bu köye erkeklerin girmesi yasaklanmış.   Yere ortak karar verildi   Jinwar’ın kurulduğu araziye kadın mimar, mühendis, sosyolog ve tarihçilerin araştırmaları sonucunda karar verilmiş. Hesekê Kantonuna bağlı Dirbêsiyê ilçesinin batısında yer alıyor. Köyün çevresinde tarihi Gebz Tepesi ve Kerkend, Herba, Etîşan, Qeyrawan köyleri bulunuyor. Köy tarım için verimli araziye sahip ve bu da köyün kurulması için bu bölgenin seçilmesinde etkili olmuş. Dirbesiyê’ye 5 km uzaklıkta olan Jinwar’a giden yol güzergahında asılı “Hûn bixêr hatin” (hoşgeldiniz) tabelası ile karşılaşılıyor.    Köyün sembolü, bereketin ve şifanın sembolü Hermel   Köydeki her şey tarihten esinlenerek oluşturulmuş. Köyün sembolü Hermel, bereketin sembolü. Hermel hem şifa kaynağı hem de kötülüklerden koruyan gizemli bir anlamı var. O yüzden köyün sembolünün Hermel seçilmesi tesadüf değil, bilgelikle tercih edildiği anlaşılıyor. Mor ve mavilerle süslenmiş tuğladan yapılmış 30 ev, köyün giriş kapısının ardında sıralanıyor. Girişte bir bakkal, yanında doğal tıp şifahanesi ve ortak mutfak, ortak fırın, büyük bir havuz var. Evler, sebze bahçelerinin bulunduğu geniş bir tarım arazisini çevreliyor. Köyün meydanında ise çocuk parkı, spor alanı ve tavus kuşunun kulübesi bulunuyor.    Ekonomi inşasında armağan kültürü   Kendilerine ait küçük ama etkisi büyük köylerini inşa eden kadınlar, bilgelikle ve komünal ruhla büyük bir emek verdi.  Bu köyün ekonomi modeli ise doğal toplum dönemin armağan kültürü ve takas kültüründen ilham alıyor. El sanatları, tarım, buğday hasadı ile her kadın kendi ekonomisini kuruyor. Köyde alternatif ekonomi modeli ile erkeğin binlerce yıllık para ve meta üzerinde kurduğu hegemonya anlamsızlaşıyor. İçinde bulunduğumuz dünyada paranın geçerli olmadığı istisna bir köy. Armağan kültürüyle ekonomi sistemi kurulmuş. Yoksulluk ve zenginlik kavramlarına bu köyde rastlamak mümkün değil. Çünkü her şey herkesin. Önce komşu düşünülür, komşuyla paylaşılır, takas edilir. Jinwar’a erkek egemen zihniyetin icadı olan artı ürünleri giremez! Emeğe dayalı, buğday, mercimek, nohut tarımının yapıldığı köyde, fırın veya dükkan gibi köy içerisinde her alanda belli işler yapılıyor.   Jinwar’da çocuk olmak…   Jinwar’da, kadınlar kadar, çocuklara da yaşam alanı hazırlanmış. Bütün kadınlar tarafından çocuklar ortak sevgi, saygı, eğitim ve en önemlisi de ortak emekle büyütülüyor. Her kadının çocuğu olmak her kadından ayrı ayrı sevgi görmek anlamına geliyor çocuklar için Jinwar’da yaşamak. Çocuklar, eşlerinden şiddet gören, kırılmış, dağılmış, yok sayılmış kadınların en güzel arkadaşı. Birlikte yeni bir yaşamı örüyorlar. Jinwar’da çocuk olmak çocukluğunu yaşamak demek. Çocuklar için köyde, okul, park, eğitim alanları en ince ayrıntısına kadar düşünülerek yapılmış. Erkek ve kız ayrımının yapılmadığı, eril kodlamalarının dışında, eşitlikçi bir eğitim sistemi ile eğitiliyorlar çocuklar. Sadece eğitimde değil günlük yaşam içinde ağaç ekiyor, büyüklerine yardımcı oluyor, birlikte oyun oynuyorlar. Köyün en güzel yanı ise çocukların yüzlerinde gülümsemenin hiç eksik olmaması.   Köyün hayvanları   Tavuklar, kediler, köpekler, güvercinler, tavus kuşları… İnsanlar kadar köyün renkli görüntülerini hayvanlarda oluşturuyor. Çünkü doğanın içinde özgürce, tahakküm kurmadan, bir birini koruyan, tehlikelere karşı bir birini uyaran havanlar ve kadınlar bir arada özgürce yaşayabiliyor.   Sevê Demir ormanlığı   Köy bahçesinde kadın ve çocukların ektiği 300’e yakın zeytin, kayısı, nar, limon ve portakal ağaçları bulunuyor. Ekilen ağaçlar ise Silopi'de 5 Ocak 2016 tarihinde katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi Fatma Uyar ve Pakize Nayır ile birlikte katledilen Sêvê Demir’e adanmış.   Küçük bir köy ama…   Jinwar köyünde Êzidî, Hristiyan, Müslüman, Arap ve Kürt kadınlar ortak yaşamı kurmuşlar. Kadın köyünde Dirbesiyê, Kobanê, Dêrazor, Şedadê, Şengal, Şehba, Süleymaniye, Mexmur ve Serêkaniyêli kadınlar yaşıyor. Yerel kadınların bir yaşam alanı olarak inşa ettiği köyde, enternasyonal kadınlarda yaşıyor.   Jinwar Meclisi   Hayatın her yerinde olduğu gibi Jinwar’da da sorunlar yaşanmıyor değil. Ama bu sorunların tartışıldığı, çözüme kavuştuğu bir meclis var. Jinwar Meclisi’nde köyde yaşayan her kadın yer alıyor. Meclis’te söz hakkı her kadına ait. Ayda iki kez toplanarak, kapsamlı siyasal analizler, sosyolojik çözümlemeler yapılarak, sorunların nasıl çözüleceğine ilişkin yol yöntem tartışmaları yapılıyor. Köy hakkında kararlar alınıyor ve birlikte uygulamaya konuluyor.    Jinwar Akademisi   Eğitimlerin ve seminerlerin verildiği akademide, bir de müze bulunuyor. Devrimci kadınların ve Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları, kadınların el emeğiyle üretimleri de göze çarpıyor. Kadın anatomisi, kadın tarihi, jineoloji derslerinin yanı sıra kadınlar sürücülük dersleri de görüyor.   Aşnan Fırını ve tandırlar   Köydeki fırın adını tahıl tanrıçası Aşnan’dan alıyor. Fırının sorumluluğu dönüşümlü olarak her ay iki kadına veriliyor. Fırında kadınların yaptığı ekmek hem köyü doyuruyor hem de komşu köyleri. Sadece fırın değil, köyün çeşitli yerlerinde tandırlar da var. Fırın ekmeği yerine tandırda ekmek yapmayı isteyen kadınlar, ekmeğini tandırda yapıyor.    Doğal tıp, doğal ilaçlar   Sağlıklı bir toplum için Jinwar’da, hastalık üreten hastanelerin aksine doğal ilaçlarla tedavi uygulandığı şifahane var. Doğal ilaçlar, yaşlı kadınların bilgeliği, genç kadınların araştırmaları sonucu otlardan elde ediliyor. İlaç yapımında kullanılan otlar da köyün bahçesinde organik ve ekolojik ortamlarda yetiştiriliyor.   Demokratik ulus eğitim sistemi: Uveyş Ana İlkokulu   Demokratik Ulus eğitim sistemiyle kurulan Uveyş Ana İlkokulunda 12 çocuk eğitim görüyor. KPCD (Demokratik Toplum Eğitim Komitesi) üyesi kadın öğretmenler tarafından Arapça ve Kürtçe eğitim veriliyor. Köyün ortaokul öğrencileri ise Dirbesiyê’de ortaokulda öğrenim görüyor. Çocuklar köydeki enternasyonal komün üyelerinden her gün İngilizce ve bilgisayar dersleri de alıyor.    Yarın: Hayatları Jinwar’la değişen kadınlardan Çekoslovakyalı Berçem Leylan ve Süleymaniyeli Şirin Cemal ajansımıza konuştu.